YAZARLAR

Mega-Tehditler ve "Parçalanmış Dünya"..

Mega-Tehditler ve “Parçalanmış Dünya”.. <!– window.Criteo = window.Criteo || {}; window.Criteo.events = window.Criteo.events || []; –> <!—-> <!—->

<!– function callAdblock(zoneid,width,height){ var el = document.getElementById(‘crt-‘+zoneid); el.style.width=width+”px”;el.style.height=height+”px”; Criteo.events.push(function(){Criteo.DisplayAcceptableAdIfAdblocked({‘zoneid’: zoneid, ‘containerid’: ‘crt-‘+zoneid});}); window.addEventListener(“message”, function (e){ if(e.origin == (location.protocol==’https:’?’https://’:’http://’) + ‘cas.criteo.com’ && e.data == ‘passback-‘+zoneid) document.getElementById(‘crt-‘+zoneid).style.display = “none”; else return; }, false); } callAdblock(1049548,160,600); –>

<!–

Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

–>

Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

<!–

TEST1

Prof. Dr. Murat Ferman

Cnnturk.com yazarı

–>

<!–

–>

Geçtiğimiz gün sona eren 53. Davos Zirvesi’nin ana teması; “Parçalanmış Bir Dünyada İşbirliği” sloganı, belki de güncel durumu en iyi özetleyen bir ifade ve tespit olarak kayıtlara geçti. Zira, dünya, Pandemi sonrası beklenen Normalleşme Süreci’nin; beklenmeyen “Poli-kriz” (çoklu krizler) ile berbat edildiği, eşitsizlik ile kırılmaların derinleştiği bir iklim ve vasatta yoluna devam ediyor!.

<!–

Geçtiğimiz gün sona eren 53. Davos Zirvesi’nin ana teması; “Parçalanmış Bir Dünyada İşbirliği” sloganı, belki de güncel durumu en iyi özetleyen bir ifade ve tespit olarak kayıtlara geçti. Zira, dünya, Pandemi sonrası beklenen Normalleşme Süreci’nin; beklenmeyen “Poli-kriz” (çoklu krizler) ile berbat edildiği, eşitsizlik ile kırılmaların derinleştiği bir iklim ve vasatta yoluna devam ediyor!.

–>

Davos’un ilk gününde Oxfam tarafından yayınlanan “Survival of the Richest” başlıklı çalışmada; aşırı zenginlik ile aşırı yoksunluğun eş zamanlı olarak arttığı değerlendirmesi ortaya konuldu. Buna göre, Pandemi dönemini kapsayan son iki yılda dünyada oluşan 42 trilyon dolarlık yeni servetin üçte ikisini; en zengin %1’ lik kesimin aldığı anlaşılıyor. Bir başka deyişle, küresel gelir dağılımındaki % 90’ lık alt kesimin elde ettiği her 1 dolara karşılık, azınlığı oluşturan zenginler, 1.7 milyon dolar kazanıyor; en varlıklı yüzde birlik zümre, yüz dolarlık yeni servetin altmışüç dolarını kaparken, yüzde doksanlık kesim sadece on dolar ile kifayet etmiş duruma düşüyorlar. Raporun alt kırımlarına bakıldığında; en zengin %1’ lik kesimin, en yoksul % 50’ lik çoğunluğa göre tam yetmişdört kat daha fazla zenginleştiği bilgisinin yanısıra, mesela, en fakir % 40’ lık nüfusun gelir kayıplarının, en varlıklı %20’ lik zümre kayıplarının iki katı olarak gerçekleştiği gibi acıtıcı tespitlere ulaşmak mümkün oluyor. Ezcümle, aynı an ve zeminde; zenginlerin daha zengin, yoksulların daha fakir hale geldiği bir “ayrışmış/parçalanmış“ dünyada yaşıyoruz. İşte bu hakikat, küresel planda karşılaştığımız karmaşık ve çoklu problemler bakımından Kırılganlık-Zayıflık Riski’ ni besleyen dinamikleri her daim beslemeye; ön planda tutmaya devam ediyor. Elbette, gündeme getirilen “zenginlerin vergilenmesi” kabilinden önerilerin; kısa zamanda ve en önemlisi, kalıcı çözüm sağlamaktan uzak kalacağı da, bir başka hakikat olarak karşımıza dikiliyor.

Davos ve benzeri platformlarda ele alınan ve alınacak olan çoklu problem ve riskler üzerine farklı tespit ile önerilerin ortaya konması elbette desteklenmeli; takdir ile karşılanmalıdır. İnsanoğlunun belirsizlik ve problemler karşısında vaziyet edişi ve çözüm arayışı, “uygarlık” birikiminin özünü teşkil etmektedir. Problemlerin; “gelişme ve çözüm’ün kapısını açan fırsat/açılımlar” şeklinde görülmesi, tarihsel kazanım ve birikimlerimizi en ziyade onurlandıran yaklaşım olacaktır. Risk ve sorunlardan korkarak ve görmezden gelerek Sürdürülebilir Çözümler’ e ulaşma imkanı elde edilemez! İşte, bu bakımdan, her türlü Risk Analizi çaba ile çalışmaları dikkatle ele alınmalı ve tartışmaya değer bulunmalıdır.

2008 Krizi’ni, herkesten önce tahmin ettiği için “Dr.Kıyamet” lakabı takılan meslektaşımız Nouriel Roubini, birkaç hafta önce yeni kitabını yayınladı.(*) Ortak geleceğimizi; küresel varlığımızı tehlikeye atacak trend ve eğilimleri, Roubini, bu kez “MEGATHREATS-MegaTehditler” başlığı altında formüle ediyor:

Küresel Borç Kriz(ler)i riskinin halen gündemde ve geçerli olduğu açılımını takiben, Ülke ve Firma İflasları tehlikesinin de mevcudiyetini koruduğuna vurgu yapılıyor. Demografik Zaman Bombası ibaresi ile “yaşlanma ve göç” ana dinamikleri üzerinden değerlendirmelere yer verildiği görülüyor. Kolay ve Hızlı Para Kazanma eğiliminin ateşlediği Finansal Balon Oluşumu ayrıntılı biçimde radara alınırken, Stagflasyon Tehditi başlığı altında; “enflasyon + sıfır büyüme” toksik ikilisine dikkat çekiliyor.

Kripto paraların yanısıra, merkez bankaları politikalarının da konu edildiği bir kapsamda, Kur Sorunları ve Finansal İstikrarsızlık akışına yer veriliyor. Son kırk yılın hakim eko-politik yapılanması durumundaki küreselleşme olgusunun da dışarıda bırakılmadan; “Küreselleşme’ nin Sonu? “ etiketi altında kapsamlı tartışmaya konu edildiği görülüyor. Yapay Zeka(AI) başlığı dahilinde, “iki ucu keskin kılıç!” yaklaşımı ile hareket edildiği dikkat çekiyor.

“Yeni Soğuk Savaş” ibaresi ile, Çin merkezli analizlere öncelik veriliyor; olası bir sıcak savaş’ a dair ihtimallerin de hesaba katıldığı görülüyor. Nihayet, “Yaşanılamayan Gezegen” çarpıcı başlığı altında çevre ve iklim temelli dinamiklerin işlendiği izleniyor. Elbette, tüm bu risklerin adeta iç içe geçmiş karakteristiklerinin göz ardı edilmemesi zaruretine dair “yazar uyarısı” nı hatırlatarak listeyi tamamlamakta fayda görüyoruz.

“MEGATHREATS” terimi, Naisbitt’in seneler önce yayınladığı şaheseri olan “MEGATRENDS” kavramı kadar kabul ve yaygınlık kazanacak mı; hep birlikte izleyeceğiz. Son olarak, Roubini dostumuzun, yayınladığı bu kitabından sonra, kendisine artık “Dr. Kıyamet” yerine; “Dr. Gerçekçi” denmesi konusundaki talebini tekrarlama borcumuzu da yerine getirmeliyiz.

(*) MEGATHREATS, Nouriel Roubini, John Murray Pub.,2022.

Dış ticaret dinamiklerimiz..

Ekonomik gelişmeler, istatistik ilke ve uygulamaları temelinde gerçekleştirilen gösterge ile endeksler üzerinden izlenmekte; ileriye yönelik değerlendirmeler de bu çerçevede ortaya konulmaktadır. Söz konusu uğraşta temel alınan zaman aralığı ise, ağırlıklı olarak “bir sene” ve/veya “bir çeyrek(üç ay)” formunda karşımıza çıkmaktadır. Geride kalan 2022’ ye ilişkin Aralık ayı dış ticaret istatistiklerinin paylaşılması ile birlikte tüm senelik görünümün ortaya çıktığı bugünlerde, arka plan analizi yapmanın zamanıdır:

Devamını Oku 05.02.2023

Küresel ekonomi ve Hindistan..

İlk ayını tamamlamak üzere olduğumuz 2023’ün, küresel planda; “büyüme dostu olmayan” bir dönem niteliği taşıyacağı öngörüsü, yeni çalışmalarla destek kazanmayı sürdürüyor. Dünyanın en büyüğü ABD ekonomisinin dahi ancak, %0,5 düzeyinde performans göstereceği; resesyon/stagflasyon tehditlerinin gündemde kalacağı çetin bir küresel iklim bizleri bekliyor. Bu sıkıntılı gidişatta, geçmişte küresel büyümede lokomotif rol oynayan “Çin’in görece 2023 performansı ile kritik role sahip olacağı” iddiası ortaya atılıyor. Aynı kulvarda yakından takip ve değerlendirme hakkımız saklı kalmak üzere, Çin temelli değerlendirmeler tarafından gölgede bırakılmaması gereken önemli bir başka faktöre; Hindistan’ın ekonomik potansiyel ve performansına dikkatleri çekmek istiyoruz:

Devamını Oku 29.01.2023

Elli haftalık bakiye ile yola devam ederken..

Yeni yılın ilk iki haftası şimdiden geride kalırken, elli hafta sonra sona erecek 2023 ile ilgili öngörü ve tahminler gündemden düşmüyor. Bu kapsamda, Dünya Bankası’nın güncel Ekonomik Görünüm Raporu da, geçtiğimiz hafta manşetlerde kendisine yer buldu. En çarpıcı tespit olarak, ortaya konulan %1,7’ lik küresel büyüme tahminin; geçtiğimiz Haziran ayında açıklanan rakama göre “yarıya çekilmiş” bir değeri temsil ettiğine işaret etmeliyiz.

Devamını Oku 15.01.2023

<!—->

{$ item.Title $}

{$ item.Title $} © {$ item.Files[0].Sources[0] $}

{$ item.Title $}

{$ item.Title $}

{$ item.Title $}

{$ photo.Metadata.Title $}

<!–

–>

{$ photo.Metadata.Title $}

<!—->

0%Ana Sayfaya Yönleniyorsunuz…

Demirören Tv Holding A.Ş. – CNN ™ CNN Inc. A WarnerMedia Company.
All Rights Reserved.

LG

MD

SM

XS

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu