YAZARLAR

İngiltere: Kazanılan değil kaybedilen seçim

2019’da dönemin İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit planını parlamentodan geçiremeyince istifa etti ve seçime gitti. Muhafazakar Parti, yeni lideri Boris Johnson ile girdiği seçimlerde büyük zafer elde etti, İşçi Partisi ise 1935’den beri aldığı en kötü sonuçla hüsrana uğradı. Geçtiğimiz perşembe günü yapılan genel seçimlerde tablo tersine döndü. Muhafazakar Parti tam 252 sandalye kaybederek tarihinin en büyük hezimetini yaşadı. İşçi Partisi sandalye sayısını 214 arttırdı. Peki beş yıl içinde İngiltere siyaseti neden tepetaklak oldu ve iktidar değişti?

Muhafazakar Parti Brexit’e kurban oldu

Birincisi, insanlar kaostan sıkıldılar. Avrupa Birliği’nden ayrılış süresi boyunca İngiltere tarihinin en büyük anayasal krizlerinden biri yaşandı. Parlamento ile hükümet kafa kafaya geldiler. Kısa sürede beş farklı başbakan görev yaptı. Muhafazakar Parti kendi içinde fraksiyonlara ayrılmış, ülkeye yeni bir vizyon vaat edemeyecek haldeydi.

Karşılarında yeniden değişim sürecine girmiş İşçi Partisi vardı. Partinin en sol kanadından olan Jeremy Corbyn’in liderliği sona ermiş, yerine Sir Keir Starmer gelmişti. 1990’ların ortalarında Tony Blair ile yaşanan değişimin bir benzeri yaşanıyor, sola kayan parti tekrar merkeze çekiliyordu. Yeni parti lideri Starmer büyük vaatlerin, karizmatik konuşmaların, ideolojik davaların insanı değildi, sadece normalliği ve ortak aklı temsil etti ve kazandı.

Bir diğer önemli sebep ise elbette ki ekonominin durumu. En son İngiltere ziyaretimde fiyatların nasıl arttığına bizzat kendim şahit olmuştum. Enflasyona pek alışık olmayan bir ülke için bu ciddi bir sorundu. Önce pandemi, sonra Ukrayna Savaşı sadece İngiltere’yi değil tüm dünyayı ekonomik bir buhran içine sokmuştu. Bir bakıma bu seçim kazanılmadı, kaybedildi.

Aşırı sağa dikkat!

Seçimin Muhafazakar Parti tarafından kaybedilmesinin bir başka nedeni ise Reform UK Partisi’nin varlığı. İşçi Partisi’nin birinci parti olarak iktidara gelmesinin gölgesinde kalan çok mühim bir durum da göçmen karşıtı aşırı sağcı Reform UK Partisi’nin aldığı oy oranı. 4 milyondan fazla oy ile yüzde 14.3 oranında oy alan parti, İngiltere’nin en büyük üçüncü partisi konumuna geldi.

Sadece beş milletvekili çıkarmış olması yanıltıcı zira İngiltere seçim sistemi dar bölge sistemi olduğundan ana akım partiler dışındakiler büyük dezavantaja sahipler. Reform UK, Muhafazakar Parti’den yüksek oranda oy devşirebildi ve oyların bölünmesi de elbette İşçi Partisi’nin işine yaradı.

Dar bölge seçim sistemi

İskoçya Ulusal Partisi (SNP) ise seçimlerin bir diğer kaybedeni. Tam 38 sandalye kaybederek parlamentoda sadece dokuz milletvekili çıkarabilen SNP’nin bu çöküşüyle beraber yeni bir İskoç bağımsızlığı referandumu da tamamen rafa kaldırıldı.

İşçi Partisi’nden sonra seçimin en büyük kazananı Liberal Demokrat Parti oldu. 63 yeni milletvekili ile parlamentoda 71 sandalyeyle en büyük üçüncü parti durumundalar.

İşte dar bölge seçim sisteminin bir eseri olarak yüzde 14.3 ve 4.1 milyon oy alan Reform UK sadece beş milletvekili çıkarabilirken, yüzde 12.2, ve 3.5 milyon oy ile Liberal Demokratlar 71 milletvekili çıkarabildiler.

Büyük bir zafer ilan eden ve tam tamına 412 milletvekiline sahip İşçi Partisi’nin oy oranı sadece yüzde 33.7. Bu seçim sisteminin halkın iradesini parlamentoya yansıtmadığı bir gerçek ancak en azından şimdilik aşırı sağın İngiltere parlamentosunda fazla söz sahibi olmasına engel oldu.

AB’den çıkılmasına en çok karşı olan İngilizler bile artık bu işin olup bittiğini kabullenmiş durumdalar. Artık bu sancılı boşanma süreci nihayet bitti ve geleceğe odaklanmak istiyorlar. İngilizler siyaset konuşmaktan, her televizyonu açtıklarında yeni bir skandalla karşılaşmaktan bıkmış durumdalar.

Artık siyasetin tekrardan sıkıcı ve gündem dışı olmasını arzuluyorlar. Bu yüzdendir ki Starmer onlara çok iyi gelecek.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu