Cosa Nostra’yı çökerten ur

Bernardo Provenzano’da adaletten 30 yıl kaçtı. Söylentiye göre onu da geçenlerde yine 30 yıllık kaçak son ‘Babaların Babası’ Matteo Messina Denaro’nun adamları yakalatmıştı. Mafya örgütünün merkezi Palermo’ya bağlı Corleone’de bir mandırada saklandığı yerde 11 Nisan 2006’da ele geçirildi Provenzano.

Ertesi gün Corleone’ye gitmiş ve o Provenzano’nun minik köhne sığınağını görüntülemiştim. Hatta aç kalmış sadık köpeğine mama vermiştim. Jandarmalar ve polisler devletçe kahraman ilan edilirken Corleone sessizdi. ‘Görmedim, duymadım, işitmedim’ hakimdi.

Toto Riina ve Bernardo Provenzano cezaevinde hayatlarını kaybettiler. Hedef ‘Gaddar’ olarak bilinen Cosa Nostra’nın yeni patronu Matteo Messina Denaro’ydu. Palermo Savcıları Giovanni Falcone ve Paolo Borsalino’nun suikastlarında parmağı vardı. İstihbarata göre bir çok evi ve sığınağı yardımcılarınca korunuyordu. Ama bir türlü yakalanamıyor, cinayetler serisini sürdürüyordu.

1993’te kendisini ele vereceği istihbaratı alan kişinin 12 yaşındaki çocuğu Giuseppe Di Matteo’yu kaçırttırıp iki yıl boyunca işkence uygulattıktan sonra boğdurup asit kuyusunda erittirip üzerini betonla kapattırdığı sonradan ortaya çıkmıştı. Tanınmamak için iki yılda bir estetik yaptırıyor söylentiye göre doktorları da ortadan kaldırttırıyordu. Öyle ki ‘Bir kasabanın mezarını dolduracak kadar adam öldürdüm’ diyerek işlettiği cinayetlerle övünüyordu.

O Corleone yerine doğup büyüdüğü Trapani’ye bağlı Campobelllo di Mazzara kasabasını karargah olarak kullanmıştı. Bunu da yeni öğreniyoruz.

Sicilya Adasında terörle mücadele özel operasyon birimi ROS, Matteo Messina Denaro’yu yaklaşık bir yıldır takip ediyordu. Bulgulara göre Andrea Bonafate adına bir kimlik taşıyordu ve bir süre önce bir apartman katı satın almıştı. Apartman sakinlerine kendisini doktor olarak tanıtıyordu. Çok iyi giyiniyordu. Nitekim yakalandıktan sonra yapılan aramalarda sığınaklarında marka takım elbiseleri parfümler, uyarıcı seks ilaçları ve prezervatifler ele geçirildi. Güzel kadınlara zaafı varmış.

ROS telefon konuşmalarını dinleme ve taban analizleri ile Denaro’nun haftanın belirli günleri bir özel kliniğe gittiğini saptadı. Kemoterapi görüyordu. Yakalandığında kolunda 40 bin Euro’luk Rolex saati vardı. Önce gerçek kimliğini inkar etti. Sonra teslim oldu. İlk sağlık muayenesinde kolon kanseri olduğu ve bir süredir tedavi gördüğü belirlendi. Özel klinik çalışanlarına tarımla uğraştığını söyleyip zeytinyağı hediye ediyormuş. Kendisine kemoterapi uygulayan doktor da halen gözaltında.

Bugüne kadar üç evi ve evlerinin bodrum katlarında özel bölümle girilen sığınaklar bulundu. Ancak şimdiye kadar dişe dokunacak bir belgeye rastlanmadı.

Sanki 30 yıllık firar sonrası hastalanınca yakalanacağını tahmin ederek gizli belgeleri taşıyan kasaları boşaltmıştı ancak haberleşme sayılan şifreli küçük notlar bulundu. Uzmanlar bunları titizlikle çözmeye çalışıyor. Onun yerine üçüncü sığınakta Mario Puzo’nun kaleme aldığı, Francis Ford Coppola’nın beyazperdeye aktardığı, Marlon Brando ve Al Pacino’nun rol aldığı 1972 yapımı ‘Il Padrino’ (Baba) filminin dev afişi duvara asılı bulundu. Anlamlı.

Toto Riina ve Bernardo Provenzano’dan sonra son ‘Babaları Babası’ Matteo Messina Denaro’nun yakalanması ülkede büyük bir zafer olarak kabul edildi. Post Faşist kadın Başbakan Giorgia Meloni hayranlık duyduğu önderi Benito Mussolini’nin zamanında Mafya’ya açtığı savaşın meyvelerini görürken oy gücünü 1.5 puan daha arttırdı.

Cosa Nostra yani ‘Bizim Davamız’ bir kötü huylu ur sayesinde çökertilmiş oldu.