Pozitif enerji nedir, ne değildir?
Son dönemde pozitif enerji denince insanların aklına “sürekli pozitif olmak” algısı gelmektedir. Hatta birçok insan kendini mutlu ve pozitif olmak konusunda zorunlu hissetmekte, hiç negatif hissetmeye hakkı yokmuş gibi düşünmektedir. Bunun temel sebebi pozitif enerjinin daima en üst seviyede sürüp gittiğinin ya da yaşamdaki tüm imtihanlardan muaf olunduğunun zannedilmesidir. Her iş alanında olduğu gibi pozitif bakış açıcı geliştirilmesi beklenen iş alanlarında da olumsuzluklar olabilmektedir. Bu yazımızda pozitif enerjinin ne olmadığı konusunda bizlere farkındalık kazandıracak ipuçları vermeyi seçtim.
Pozitif enerji, spiritüel yaşam, pozitif bakış açısı:
– Daima pozitif olacağımız anlamına gelmez.
– Hastalıklarımızı tedavi etmez (Tıbbi müdahale ve tıbbi alan hekimlerin, sağlıkçıların alanıdır.)
– Hayatımızda her şeyin yolunda gideceğini taahhüt etmez.
– Herkesin bize iyi davranmasını sağlamaz.
– Bizi gerçeklikten uzaklaştırıp savunmasız kalmamıza neden olmaz.
– Kötü niyetle yapılan işleri ya da durumları kamufle etmez.
– Kilo vermek, psikolojiyi daha iyi hale getirmek için kullanılmaz.
– Hiç çalışmadan para kazanmamızı sağlamaz.
– Kendimizi olumsuz durumlara karşı korumazsak bizi hayat akışımıza karşı koruyamaz.
– İnanç ve duyguları kullanarak insanları istismar etmez.
– Dediği ile yaptığı birbirini tutmayanlar zaten ortaya pozitif bir şey çıkaramaz.
– Ayrıca taklitçilik, kopyalama, hak yeme vb. karmalar pozitif alana engeldir.
Peki, nedir pozitif enerji? Pozitif enerji, kişinin yaşamını kolaylaştıran, ona farklı bir alan daha oluşturan, kendi potansiyelini ve beden enerjisini daha fazla fark edebilmesini, çakralarını dengeleyerek hayatındaki durumlara daha dingin ve objektif bakabilmesini sağlayan yeni bir bakış açısı, enerji alanıdır. Her insanda olduğu gibi zorluklar yaşanacaktır. Pozitif yaşam zorlukların ortaya çıkmasına engel olmaz. Zorlukları aşmak için kendimizi daha fazla dinleyerek bizim için doğru olanı ararken yeni bir bakış açısı keşfetmemizi sağlar. Hastalıklarımızda, kazancımızda, ilişkilerimizde hiçbir aksiyon almadan doğrudan pozitif alanla değişmeyi beklersek hayatımızın sorumluluğunu almamış oluruz. Sorumluktan kaçmadan, farkındalık ve bilinçle sınırlarımızı bilerek bireysel gelişimimize katkı olmasını seçebiliriz.
Bireysel olarak gelişirken tüm meslek gruplarının sınırlarını fark ederek kendimize biçtiğimiz yolu iyice düşünmemiz gerekir. Bir kişi, pozitif düşünce aktarmak istediğini söyleyerek başka birinin yas sürecini bastırmasına sebep olabilir. Mesleki yeterliliği bedensel ve ruhsal sağlık üzerine olmayan bir kişi, iyilik yapıyorum derken insanlara zarar verebilir. Bu sebeple her konunun uzmanıyla çalışılması daha katkı dolu olacaktır.
Yaşamın her alanında farkındalık ve bilinç bize eşlik etmediği sürece pozitif bir girişimde dahi negatif sonuç alabiliriz.