Okul ara tatili için velilere 5 tavsiye
1-Çocuğunuza ‘yapılacaklar listesi’ yazdırın
Eğitim yılının ilk çeyreği sona erdi ve çocuklar için ara tatil zamanı geldi. En değerli varlıklarımız olan çocuklarımızı hayata hazırlamak ve kendi başlarına birer birey olduklarını göstermek için tatil dönemleri iyi bir fırsattır. Gelecekte kendi hayatlarıyla ilgili pek çok karar alacak olan çocuklarımızdan, tatil günlerinde neler yapmak istediklerini bir kağıda yazmalarını isteyin. ‘Yapılacaklar listesi’ yazmak pek çok açıdan önemlidir. Öncelikle zaten yazmak başlı başına zihni geliştiren bir durumdur. Bunun liste halinde hazırlanması çocuğunuzun gelecekteki yaşamında ajanda tutma alışkanlığına bir adım oluşturabilir. Kendi boş vaktini kendisinin planlaması onun öz denetim mekanizmasına bir temel olabilir. Ayrıca ebeveynleri tarafından kendisinin ve tatilinin önemsendiğini görmesi, isteklerinin dikkate alınacağının sorumluluğuyla hareket etmesini sağlar. Çocuğunuzun hazırladığı ‘yapılacaklar listesi’ üzerinden uygulanabilecek olanları mümkün olduğunca yapmaya çalışmak, farklı sebeplerle uygulanamayacak olanları ise en açık şekilde nedenleriyle anlatmak önemlidir.
2-Okul dönemi rutinlerini bozmamaya çalışın
Çocuğunuzun okul dönemlerindeki gibi tatil günlerinde de zamanını iyi planlamasına yardımcı olup ona bu konuda rehberlik edin. Günün hangi saat aralığında ödev yapması gerektiğini, hangi saat aralığında bilgisayar veya tabletiyle oynaması gerektiğini veya hangi saatlerde arkadaşlarıyla vakit geçirmesi gerektiğini kendisinin planlamasını isteyebilirsiniz. Yaptığı planlamayı sizinle paylaşmasını sağlayabilir, bu planlamaya uyduğu durumlarda küçük ödüllerle onu motive edebilirsiniz. Bu programlama onun gelecekte çalışma hayatındaki disiplinine de katkı sağlayacaktır. Tatil sadece 1 hafta olduğu için vücut ritminin bozulmaması ve tatil bittiğinde okula dönüşün zorlaşmaması için uyku saatlerine dikkat etmek de son derece önemlidir. Evin günlük rutininin okul günlerindeki gibi ayarlanmasına ve çocuğunuzun zamanında uyumasına zemin hazırlamaya çalışmalısınız.
3- Tatilini ekran başında geçirmemesine gayret edin
Günümüzde çocukların sosyal gelişiminin önündeki en büyük engel maalesef ekranlar. Cep telefonu, tablet veya televizyon karşısında geçirilen aşırı süreler psikolojik ve fiziksel açıdan zarar verici boyutlara ulaşabiliyor. Bu yüzden tatil dönemlerinde bu tür teknolojik cihazlarla geçirilen zamanın aşırıya kaçmasının engellenmesi gerekiyor. Çocuğu olan her ebeveynin bu konuda sıkıntılar yaşadığı bir gerçek. Tatil dönemlerinde bu konuda aşırıya kaçmalarını önlemek için cazip gelecek alternatifler üretmek gerekecektir. Çocuğunuzun sevdiği arkadaşlarıyla vakit geçirmesi için program yapmak veya sevdiği bir sporla ilgilenmesine olanak tanımak onların fiziki ve sosyal gelişimlerine katkı sağlayacaktır. Sosyal medyanın isminde sosyal kelimesi yer alsa da özellikle çocuklarda aşırı sosyal medya yönelimi asosyalliğe neden olabilir.
4-Dışarıda vakit geçirecek aktiviteler planlayın
Çocuklarımızın okul dönemlerinde ders saatlerini kapalı bir sınıfta geçirdiğini unutmamalıyız. Zaten mevsimin de etkisiyle sürekli kapalı alanlarda vakit geçirmek durumunda kaldığımız kış aylarına giriyoruz. Günler giderek kısalacak ve günlük yaşamımızda gün ışığını gördüğümüz zaman aralıkları daralacak. Bu anlamda tatili bir fırsat bilip çocuklarımızın dışarıda olabildiğince çok vakit geçirmesini sağlayabiliriz. 1 haftalık ara tatil için doğa yürüyüşleri, parklarda oyun saatleri veya kısa şehir içi gezintiler planlanabilir. Örneğin çocuğunuzu dışarıda yemeğe götürecekseniz bunu AVM’de kapalı alanda değil açık alandaki bir mekanda planlayabilirsiniz. Güneş ışığı çocuklarda kemik gelişimi, D vitamini oluşumu ve vücudun hastalıklara karşı direnci için son derece faydalıdır. Gün ışığının sadece çocuğunuza değil size de çok iyi geldiğini göreceksiniz.
5-Çocuğunuzu takdir etmeyi unutmayın
Günümüzde sosyal medyanın da etkisiyle hayatların büyük bölümü ‘beğenilme’ üzerine kurulu. İnsanoğlunun varoluşundan bu yana beğenilme duygusu kendi doğasında hep var olsa da günümüzdeki ‘beğeni alma’ durumu bambaşka bir boyutta. Bu durum özellikle çocuklar ve gençler üzerinde maalesef ‘beğeni’ açlığını da beraberinde getiriyor. Ne kadar yanlış olsa da daha çok beğenilen değerli görülürken, az beğeni alan değersizleştiriliyor. Bu yüzden çocuklarımızın bizim kendi çocukluğumuza kıyasla daha fazla takdir görmeye ihtiyaç duyduğunu bilmeliyiz. Çocuğunuz okulda sınavlarda istediği sonuçları alamamış olabilir. Her durumda onları sevdiğimizi ve takdir ettiğimizi hissettirmemiz ve göstermemiz özgüvenleri açısından son derece önemlidir. Örneğin çabasını, okuldaki uyumunu, arkadaşlarıyla iyi diyaloglarını takdir ettiğinizi söyleyebilirsiniz. Olumsuzlukları ön plana çıkarıp sürekli eleştirmek yerine olumlu davranışlarının altını çizip takdir etmeniz onu iyi özelliklerini ve davranışlarını pekiştirmeye motive edecektir. ‘Bugün daha mükemmel bizi yaratıyoruz’ mantramızda olduğu gibi hayatın her alanına negatif yerine pozitif yönden bakmak çocuğumuzun ve ailemizin güzel yarınları için çok önemlidir.