Kur korumadan çıkış zor olacak
Toplam 3.3 trilyon liralık hacmi ile ekonomiyi tehlikeye sokan KKM’den henüz anlamlı bir çıkış başlamadı. MB dönüşümü hızlandırmak ve piyasada oluşan fazla likiditeyi çekmek için zorunlu karşılıkları artırdı.
2021 Aralık ayındaki kur krizi sırasında uygulamaya konulan ve bugün 3.3 trilyon liralık hacme ulaşan Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) tasfiyesi kolay olmayacak. Merkez Bankası’ndan KKM’den kademeli çıkış hedefi ile attığı adımlar henüz tam anlamıyla sistemden çıkışı başlatmadı. KKM, önceki iki hafta da olduğu gibi 1-8 Eylül haftasında da 15.7 milyar TL’lik sınırlı bir düşüş yaşadı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre KKM büyüklüğü 8 Eylül itibarıyla, bir önceki haftaya göre 15.7 milyar lira gerileyerek 3 trilyon 332 milyar 606 milyon liraya geriledi. Merkez Bankası’nın (MB) Kur Korumalı Mevduat hesaplarından TL mevduata dönüşüm hedefini açıkladığı 20 Ağustos gününden bu yana toplam gerileme ise 75.34 milyar liraya ulaştı. Bankacılık sektörü kaynakları ise KKM hacmindeki bu düşüşün Merkez Bankası’nın istediği seviyede olmadığına işaret ediyor.
300 MİLYARI GERİ ÇAĞIRDI
KKM’den çıkış bebek adımları ile sürerken Merkez Bankası dün KKM için zorunlu karşılık (ZK) oranını 6 aya kadar olan vadeler için yüzde 15’ten yüzde 25’e artırdı. 6 aydan uzun vadeler için ise yüzde 15’ten yüzde 5’e düşürdü. Reuters’ın hesaplamalarına başvurduğu dört bankacı TCMB’nin bu adımı ile 250 milyar TL’nin üzerinde 300 milyar TL’ye yakın TL likiditenin sistemden çekileceğini hesaplıyor. TCMB TL cinsi zorunlu karşılıklarda yaptığı değişiklikle KKM hesaplarına tüm vadeler için yüzde 15 zorunlu karşılık uygulamasını temmuzda başlatmıştı. Bu dönemde 500 milyar TL’ye yakın likidite sistemden çekilmişti.
Maliyeti seçim sonrasına erteliyor
– Merkez Bankası eski ekonomisti Prof. Dr. İbrahim Ünalmış katıldığı bir televizyon yayınında ZK kararını şöyle yorumladı: “Bu kararla Banka, sistemde çoğunluğu oluşturan kısa vadeli KKM istemediğini, sistemde kalınacaksa 6 aydan uzun vadeli hesaplara yönlendirilmesini istediğini gösteriyor. Bu da yerel seçim sonrasına denk geliyor. KKM’nin vadesini seçim sonrasına erteleyerek belki de burada bir maliyet optimizasyonu yapmak istiyor olabilirler.”