‘Küçük Trabzon’ İshaklı…
‘Orada bir köy var uzakta, gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür…’ şiirindeki sözler, Trabzonlular, Trabzonsporlular ve o köy için söylenmiş sanki…
Beykoz’un şirin köyü İshaklı’dan bahsediyoruz. Yeşilliğinin, şirinliğinin yanı sıra her yer bordo-mavi renklerle donatılmış, evlerden bakkallara, sokak lambalarına varıncaya… O yüzden de köye ‘küçük Trabzon’ diyorlar ya…
Sokak lambaları deyince, gece bordo-maviye dönen lambaların arasından gökyüzünü izlemek hakikaten büyük keyif… Adeta bordo-mavi sis dalgasının içinden geçiyorsunuz…
**
Seneler evvel birkaç aile Tonya’dan kalkıp gelmiş o köye. Geldiklerinde evlerin sayısı bir elin parmak sayısı kadar değilmiş. Ne yol varmış ne araç. İshaklı köyü Beykoz’un dağlarında saklı, ağaçlarla kaplı, Allah kulunun tek başına gelmeye çekindiği, kervanın geçemeyeceği, kısaca çoğu insanın bilmediği, henüz keşfetmediği bir yermiş. Köyün adı da ‘saklı’dan esinlenerek konmuş zaten.
**
Köy sakinlerinden öğrendiğimiz; Tonya’da arkadaşlarıyla arası serin olanların, sıkıldım buralardan diyerek ayrılanların, arayanların kolay bulamaması için saklandıkları bölge olmuş İshaklı.
Gelenler köyde kalanlara yıllarca anlatmış İshaklı’yı, ‘siz de gelin’ diyerek davet etmişler sevdiklerini.
Gel zaman, git zaman, gelenler ağaçlara fazla dokunmadan açık alanda evini yapmış, işe girmiş Beykoz başta olmak üzere çevre ilçelerde çalışmaya başlamışlar…
Bizimkiler hafta içi iş yerlerinde, hafta sonları bağda, bahçede çalışıp yolları onarmışlar, çevre düzenlemesini itina ile yapmışlar, bir ressamın fırçasından dökülen tablo gibi…
Bir yanda gözleri kamaştıran büyük bir cami, önünde havuz, havuza komsu gelenlerin fotoğraf çekilmeleri için kocaman bir ‘TS’ logosu, binlerce insanın özel günlerde bir araya geldiği, bayramlarda toplandıkları alana bitişik herkesin tavşankanı çay içebileceği bir kıraathane ve sizi eskilere götürecek, geçmişi hatırlatacak orta ölçekli bir bakkal… Caminin rengi hariç her yer bordo-mavi, aklınıza neresi gelirse…
**
Köyün muhtarı da Tonyalı, Ali Cinel… Ali Cinel, çok iyi bir Trabzonsporlu, aynı zamanda kongre üyesi
Köyün bir de bordo-mavi futbol takımı var, Beykoz İshaklı Spor. Başkan köyün muhtarı, Asbaşkan Selim Şimşek…
Birkaç yıl evvel kurulan Beykoz İshaklıspor bu sezon BAL Ligi’nde mücadele etti… Sezon başı köy muhtarı sevgili dostlarımız Ali Cinel ve Selim Şimşek, birkaç arkadaşımızla köye davet ettiler bizi. Bendeniz köye ilk kez gitmiş, hayranlığımı gizleyememiştim. O kadar hoşumuza gitti ki anlatmaya kelime bulamayız.
**
İdman yaptıkları tesisleri gezdirdiler. Avusturya’nın, Almanya’nın, İsviçre’nin bir köyünde modern olduğu kadar süper bir tesis düşünün, ormanla çevrili. Tesis tabi ki bordo-mavi.
Başkan ve Asbaşkan bizlere bu sezon yapabileceklerini anlattılar; şampiyon olacaklarını ısrarla söylediler. Sevgiyi birinci sıraya koyarak amatörlükten, birlik-beraberlikten, bordo-mavi ruhtan, arkadaşlıktan, futbolun biliminden bahsettiler. Daha önce hiçbir kulüpte görev yapmadıklarını, ilk deneyimlerinin İshaklıspor olduğunu söylemeyi ihmal etmediler.
**
Takımın yaş ortalaması 23, 24 aralığında. Yönetim genç futbolcuların ödemelerini zamanında yapmış. Oyuncuları bizzat kendileri birkaç kez izleyip transfer etmişler. Futbolda ‘kaşar oyuncu’ tanımlamasına uyan hiçbir oyuncuyla görüşmemişler. Arkadaşlık ortamını bozmaya yeltenenler ile anında yollarını ayırmışlar.
Teknik direktör Aydın Dursun’un da hakkını teslim edelim; hakkını vermiş, harika işlere imza atmış…
**
O bordo-mavili takım ligin başında aldığı liderliği ligin sonuna dek bırakmayıp, dün şampiyonluğunu ilan edip 3. Lige çıktı… E ne de olsa küçük Trabzon İshaklı, genlerinde var başarmak…
Ülkemin birçok yerinde profesyonel ligde olmak için yanıp tutuşan onlarca il ve ilçe takımlarına ders olsun, selam olsun… Sezon başlamadan futbolu çok iyi biliyoruz diyen yöneticiler ile başkanların da kulakları çınlasın!
E bizlere de dostlarımızı tebrik etmek, Beykoz İshaklıspor’a 3. Ligde başarılar dilemek düşüyor…