İstanbul’da konut fiyatlarının en yüksek olduğu ilçeler
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökce, sosyal medya hesabından İstanbul’da konut fiyatlarının en pahalı oluğu ilçeleri açıkladı. Gökce, İstanbul’da 1 yılda konut fiyatlarında yaşanan artışın enflasyonun üstünde olduğunu belirtti.
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökce, sosyal medya hesabından İstanbul’un ilçelerindeki 1 yıllık konut fiyat değişimlerini gösteren verileri paylaşarak artan fiyatlara ve bunun nedenlerine dikkat çekti.
2022 Ağustos’u ile 2023 Ağustos ayı verilerini karşılaştıran Gökce, 2022’de 17 bin 408 olan konut satışının 2023’te yüzde 6 düşüşle 17 bin 408 olduğunu kaydetti.
SARIYER PAHALILIKTA BİRİNCİ SIRADA
İstanbul’da ortalama konut fiyatının ağustos ayında 4 milyon 677 bine çıktığını kaydeden Gökce, “Ortalama konut fiyatının en yüksek olduğu ilçemiz Sarıyer. Sarıyer’i Beykoz ve Kadıköy takip ediyor. En düşük ilçemiz ise Esenyurt. 27 ilçemizde konut satış fiyatı İstanbul ortalamasının altında” ifadelerini kullandı.
Gökce, İstanbul’da ortalama konut satışı fiyatının yüzde 68’le enflasyonun üzerinde arttığını belirterek “Ücretlilerin maaş ve gelirlerinin çok daha düşük oranda artması nedeniyle, bugün çalışanların konuta erişmesi geçen yıla göre daha zor” dedi.
FİYATLARDAKİ ARTIŞ BARINMA KRİZİNE YOL AÇIYOR
Konut fiyatlarındaki artışın barınma krizine yol açtığını vurgulayan Gökce şu ifadeleri kullandı:
“*Konut fiyatlarındaki artış bizi mülksüzleşme, konut erişimin kısıtlanması ve derinleşen barınma krizi ile karşı karşıya bırakıyor.
*Yabancılara konut satışının sürmesi ve makroekonomik koşullar nedeniyle de konuta yönelik talep, doğal dengenin üzerinde devam ediyor.
*Bu yüzden hem İstanbul’un deprem direncini arttırmak, hem de anayasamızda ifadesini bulan konut hakkını korumak için sosyal konut üretimini önemsiyoruz. Yurt ve sosyal konut üretimi piyasa dengelerini düzenleyeceği gibi, vatandaşlarımızın konut hakkını da koruyacak önemli bir araçtır.
*Sosyal konut üretiminin yetersiz olması ve kamunun sosyal konut ya da kiralık sosyal konut kullanımını da içeren bütünlüklü bir konut politikası olmaması nedeniyle barınma krizi daha da derinleşiyor, vatandaşlarımızın konuta erişimi azalmaya, çalışanların, emekçilerin İstanbul’da barınma imkanı da yok olmaya devam ediyor.
*Ne yazık ki emlak piyasasını kamucu politikalar değil rant odaklı uygulamalar domine ediyor. Bu uygulamaların değişmesini bekliyoruz.”