İstanbul’da 10 yılda 26 milyon ağaçlık tahribat
İBB’nin hazırladığı Koru İstanbul Strateji Belgesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Biz bu şehre ihanet ettik’ sözlerini hatırlattı. Belge, 10 yılda 87 bin 445 hektar doğal alanın tahrip edildiğini ortaya koydu. Bu, 26 milyon ağacın kesiminden bile daha yüksek bir tahribat demek. 112 milyon ağacı kapsayabilecek ormanlık alan ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) hazırladığı Koru İstanbul Strateji Belgesi, kentte son yıllarda tahrip edilen ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan doğal alanların büyüklüğünü gözler önüne serdi.
Bu alanlar için hazırlanan eylem planının da yer aldığı belgedeki bilgilere göre, İstanbul’un yaklaşık son 10 yılda 87 bin 445 hektar doğal ve kırsal alanı tahrip edildi. Kentin doğal alanlarında yapılan bu tahribatın, 26 milyon ağacın kesiminden bile daha yüksek olduğu vurgulandı.
Bu alan aynı zamanda, 122 bin 423 futbol sahası büyüklüğünde olmasıyla dikkat çekiyor.
‘İSTANBUL’UN YÜZDE 70’İ TEHDİT ALTINDA’
Belgeye göre, İstanbul’un 375 bin 735 hektar doğal ve kırsal alanının ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Tehdit altında olan bu alan büyüklüğünün, 112 milyon ağacın bulunduğu bir ormanlık alandan bile daha büyük olduğunun altı çizilen belgede, “İstanbul’un yaklaşık 70’i tehdit altındadır” ifadeleri yer aldı.
AVRUPA YAKASI’NDAKİ TAHRİBATIN DETAYLARI
İstanbul’un doğal ve kırsal alanlarının neredeyse tamamının tehdit ve tahrip niteliği olan projelerle kuşatıldığının vurgulandığı belgede, özellikle mega projelerin, madencilik faaliyetlerinin ve doğal alanlardaki kentleşme baskısının ön plana çıktığı ifade edildi.
Tehdit-tahrip sentezi çalışması kapsamında elde edilen tespitler ise madde madde şöyle belirtildi:
* İstanbul Kuzey Ormanları’nın yüzde 58’ini barındıran Avrupa yakası, doğal ve kırsal alanları yoğun tahrip ve baskı altında.
* Avrupa yakasında başta Çatalca, Arnavutköy, Başakşehir, Silivri, Sarıyer, Eyüpsultan ilçeleri olmak üzere çalışma alanı içerisinde yer alan doğal ve kırsal alanlar yoğun bir tahrip altında ve tehdit projeleri ile kuşatıldı.
Bu ilçelerde yer alan doğal ve kırsal alanlar 3. Köprü, 3. Havalimanı, KMO ve bağlantı yolları, madencilik faaliyetleri, inşaat ve yapılaşma faaliyetleri, hafriyat döküm sahaları, yüksek hızlı tren hattı ve öneri metro hatları nedeniyle tahrip edildi.
Orman bütünlüğü bozulmuş, ekosistem ve habitatlar parçalanmış, su havzaları zarar gördü.
* Silivri, Çatalca ve Başakşehir ilçelerinde bulunan kırsal alanlar ise, inşaat ve yapılaşma, rüzgâr enerji santralleri, KMO ve bağlantı yolları gibi faaliyetlerle tahrip edildi.
ANADOLU YAKASI’NDAKİ TAHRİBATIN DETAYLARI
* İstanbul Kuzey Ormanları’nın yüzde 42’sini barındıran Anadolu yakası da Avrupa yakası ile benzer durumdadır. Başta Beykoz, Çekmeköy, Şile, Ümraniye olmak üzere çalışma alanı içerisinde yer alan doğal ve kırsal alanlar yoğun bir tahrip altındadır ve tehdit projeleri ile kuşatılmış durumda.
* Beykoz, Çekmeköy, Şile, Ümraniye ilçeleri inşaat ve yapılaşma, KMO ve bağlantı yolları, madencilik, sanayi alanları, yüksek hızlı tren hattı, öneri metro hatları ve Melen içme suyu boru hattı faaliyetlerinin tahribi altında.
* Anadolu yakasında da orman bütünlüğü bozulmuş, ekosistem ve habitatlar parçalanmış, su havzaları zarar gördü.
* Anadolu yakası doğal ve kırsal alanları, inşaat ve yapılaşma faaliyetleri, maden ruhsat sahaları, baraj, yüksek hızlı tren ve öneri metro hatları projeleri nedeniyle tehdit altında.
İLK EYLEM PLANI KANAL İSTANBUL TEHDİDİ ALTINDAKİ SAZLIDERE İÇİN
Söz konusu belgede tahrip edilen alanlarla ilgili hangi önlemlerin alınacağı, ‘öncelikli eylem alanları’ ve ‘eylem planı’ başlıkları altında toplandı.
Buna göre, 6 adet bölge ‘öncelikli eylem alanı’ olarak belirlendi.
Birinci öncelikli eylem alanı olarak belirlenen bölge de, Kanal İstanbul’un tehdidi altındaki ‘Sazlıdere ve Terkos Havzaları, su kaynakları, tarım alanları’ oldu.
İkinci öncelikli eylem alanı 3. Köprü ve KMO bağlantılar faaliyetleri ile 3. Havalimanı faaliyetlerinin tehdidi altındaki Terkos Havzası ve etki alanında kalan tarım alanları olurken; üçüncü öncelikli eylem alanı ise madencilik faaliyetlerinin tehdidi altındaki Ömerli Havzası oldu.
Diğer üç öncelikli eylem alanı olarak belirlenen yerler ise, şu tabloda belirtildi:
50 PROJENİN ÖNERİLDİĞİ EYLEM PLANI
Belgede, ‘öncelikli eylem alanlarının’ belirlendiği 6 bölge dışında bir de ‘eylem planı’ önlemi yer aldı ve bu planının içerisinde 12 hedef, 66 eylem ve 50 proje önerildi.
Bunlar da şöyle sıralandı: Koru Envanter Proje Paketi, Çevresel Sürdürülebilirlik ve Yaşam Kalitesi Artırma Proje Paketi, Koruma ve Geliştirme Proje Paketi, Kırsal Kalkınma Proje Paketi, Farkındalık ve Kampanya Proje Paketi ve Yönetişim Proje Paketi.
ERDOĞAN ‘İHANET ETTİK’ DEMİŞTİ
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2017’de katıldığı Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi’nde İstanbul’un kıymetinin bilinmediğini belirterek, “Biz bu şehre ihanet ettik, bundan ben de sorumluyum” demişti.
Erdoğan şöyle devam etmişti:
“Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.
Bizim evlerimiz genişlese de gönüllerimiz daralıyor. Binalarımız yükseldikçe ufkumuz kararıyor.”