YAZARLAR

İsrafa karşı seçme kahvaltı

Göz dolduran lezzetlerle masalar donatılıyor ama maalesef serpme kahvaltı sonunda sofrada kalanlar çöpe gidiyor. İsrafa dur çağrılarının öne çıktığı bugünlerde gelin; kahvaltılarında ev kadınlarıyla iş birliği yapan, serpme kahvaltıyı rafa kaldıran mekânlara göz atalım

Son yıllarda kahvaltı mekânlarının sayısı giderek artmaya başladı. Müthiş bir zenginliğimiz var bu konuda. Açıkçası, kahvaltı mutluluktur diyenlerdenim. Anadolu’da bir zamanlar güne çorbayla başlama geleneği günümüzde zeytin, peynir, reçel, bal, tereyağı, kaymak, pişi, simit ve çeşitli hamur işleriyle ziyafete dönüştü. Ama serpme kahvaltı denilince, orada durmak lazım. Gıdanın geleceğinin konuşulduğu, ülkemizde ve tüm dünya gündeminde “israfa dur” çağrılarının öne çıktığı şu günlerde, serpme kahvaltının yarattığı ziyanla ilgili tedbir alınması şart diye düşünüyorum. Çok beğendiğim kahvaltı mekânları var. Arkasındaki emeği de biliyorum. Yöresinden en doğal hâliyle gelen ürünler ve göz dolduran lezzetlerle masalar donatılıyor. Ama o şahane sofra görüntüsü, kahvaltı sonunda maalesef çöp hâline geliyor. Bu konuda sadece işletmeler mi hatalı? Düşünmek lazım. Talep arttıkça pazarlama faaliyetleri de artıyor ve kıyasıya bir rekabete girişiliyor. Milliyet’in önceki aylarda manşete taşıdığı, Türkiye’de 20 milyon ton gıda israfı olduğu ve bu israfın başında da serpme kahvaltının geldiğini belirten “Çöpe giden milyarlar” başlıklı haber, tam da içinde bulunduğumuz durumun özeti. Bu konu yeme içme sektörümüzün aşması gereken önemli sorunlardan biri. Gelin hep birlikte birbirinden lezzetli kahvaltı zenginliğimizin keyfini sürelim ama ne yiyeceğimizi seçelim, öyle sipariş verelim. Bu bakış açısıyla İstanbul, Fethiye ve Antalya’dan sevdiğim kahvaltı mekânlarını yazdım.

Fethiye’ninTo Be’si

Tuğba Ergün, Fethiye’de başarılı bir avukat. Enerjisi yüksek, çalışkan, yenilikçi ve vizyoner. Bir yandan mesleğini sürdürürken aynı anda turizme de yelken açıyor ve To Be Social House’u açıyor. Butik, özgün bir otel. Bir alıştınız mı artık başka yerde kalamazsınız dedirten türden. Restoranı To Be için ayrı bir proje geliştiriyor. Fethiye yolculuklarımın özel bir köşesi burası, kahvaltısı nefis. Yerel tedarikçilerle kurduğu bağ, bölgesel ürünlere verdiği önem kadar, ev kadınlarıyla da iş birliğine gidiyor. To Be, her ürünün tek tek seçildiği, şeflerin yaşadıkları coğrafyadan da esinlendikleri menüsüyle fark yaratıyor.

Noir Suadiye’de anne eli

İstanbul’da kahvaltı denildiğinde aklıma gelen ilk yerlerdendir Noir Suadiye. Brasserie Noir’ın sahipleri Miray ve Oğuz Ermeç çifti, İstanbul’un önde gelen fine dining restoranlarından Noir Suadiye’nin patisserie bölümünde bambaşka bir hikâye yazmışlar. Menüde birbirinden nefis kahvaltı seçeneklerine bakarken eminim keyifli bir nostalji yolculuğu da yapacaksınız. Farklı bölgelerden bal, kaymak, zeytin, zeytinyağı, peynir gibi özel malzeme; farklı fermantasyon teknikleriyle yapılan ekmek çeşitleri, mahlep ve dil peynirli poğaçalar. Hele o tahinli açma. Caddeliler boşuna “Anne eli değmiş” gibi demiyor! Noir Suadiye’nin el yapımı pastane ürünlerini de çok beğeneceğinizden eminim.

Moda’nın gözdesi Brekkie

Kadıköy’de oturmak, hele Moda’daysanız büyük şans diye düşünüyorum. Ben bu şansın keyfini sürüyorum. Brekkie Breakfast Club, Moda’mızın gözde işletmelerinden ama tüm İstanbul’dan da müdavimi çok. Bu, bohem ve şık mekânın başrolü ise kruvasana ait. Ama öyle her yerde boy gösteren bildiğiniz kruvasanlardan değil. Klasik Fransız tekniğiyle yapılıyor, üç günde pişiyor. Tereyağı Tire’den. Brekkie mutfağına giren her malzeme özgün. Zeytini, peyniri, reçeli, marmeladı yöresinden ve kruvasan hamuruyla yapılan ekmeği gibi Brekkie el yapımı. Seçeneklerin oldukça fazla olduğu menüde her şeyin başında kruvasan ve kruvasan hamuru var. Bu büyük başarının arkasındaki isimler ise Can Akdaşlı ve eşi Cansu Hanım.

Jet Chef Burger’in kahvaltı hikâyesi

Yolunuz Antalya’ya düşerse mutlaka uğranması gereken bir mekân. Ana konseptleri burger ama kahvaltılarıyla da ün yapmışlar. Restoranın sahibi Tülay Uysal, mutfak ise eşi Şef Uğur Volkan Uysal’a emanet. 200’den fazla kahvaltı çeşidiyle Türkiye’de à’la carte servis veren nadir yerlerden. Bu konseptlerini iki temel nedene bağlıyorlar. İsraf konusunda tedbir almak, serpme veya açık büfe kahvaltı aksine, misafirlere çok ziyana neden olmadan zengin bir menü sunmak. Yeni haber, kendi yaptıkları dondurmanın da servisini başlatmaları.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu