GÜN ORTASI

İlk müdahale hayati önem taşıyor… Her evde mutlaka yangın tüpü bulunmalı

İzmir’in Narlıdere İlçesinde lüks sitede çıkan yangın 8 kattan oluşan bloğun tamamen yanmasına neden oldu. Can kaybı yaşanmazken milyonlarca liralık maddi hasar meydana geldi. Uzun yıllar birçok büyük yangına müdahale eden TÜPRAŞ’ın eski Emniyet çevre kalite müdürü, Yangın ve İş Güvenliği Uzmanı Celal Toprakçı bu tür yangınlarda ilk müdahalenin çok büyük önem taşıdığını söyledi. Alevden önce bu tür durumlarda önce duman çıktığını hatırlatan Toprakçı; “Duman havadan da hafif olduğu için tavana doğru yayılıyor ve orada birikiyor. Dumanın içinde çok fazla miktarda karbonmonoksit gazı var. Bu da yanıcı, patlayıcı ve zehirli bir gaz. O duman yükseğe çıktıkça ısı artıyor. Yanma ısısına gelince o gördüğünüz siyah duman alev topuna dönüyor. Ondan sonra ne varsa her şey yanıyor.” diye konuştu.

Yangın konusunda toplumda halen daha doğru bilinen birçok yanlış bilgi olduğunu hatırlatan Toprakçı; “Bize bu güne kadar yangını görünce hemen itfaiyeye haber vermemiz öğretildi. İyi de itfaiye gelene kadar 20 dakika, yarım saat geçecek. O zamana kadar zaten yangın iyice büyümüş oluyor. Oysaki yangını ilk gördüğünüzde önce yangın butonuna basıp insanları haberdar etmeniz gerekiyor. Ardından da itfaiye gelene kadar yangın söndürme tüpü ya da varsa koridorlarda bulunan yangın hortumları ile müdahale edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde yangın ekipler gelene kadar büyük ölçüde büyümüş ve söndürülmesi de bir o kadar güçleşmiş oluyor.” dedi.

HER EVDE OLMALI

Her evde mutlaka yangın tüpü bulunması gerektiğinin altını çizen Toprakçı; “Soruyorum kaçınızın evinde yangın tüpü mevcut, ya da kaçımız kullanmasını biliyor? Ben kendi evimde eşime ve kızıma yangın tüpünün ve yangın hortumunun nasıl kullanılacağını öğrettim. Herhangi bir acil durumda ne yapacaklarını nasıl davranacaklarını biliyorlar. Herkes bu konuda eğitim almalı. Her ne kadar bu konuda yasal bir zorunluluk yoksa da herkes evinde mutlaka yangın söndürme tüpü bulundurmalı.” diye konuştu.

HEPSİ PETROL TÜREVİ

Narlıdere’deki lüks sitede katta başlayan yangının büyüyerek üst katlardaki dairelere sıçradığını belirten Toprakçı; “Gördüğüm kadarıyla balkonların zeminleri bile ahşap. Bütün duvarlar ahşap. Bizim kullandığımız parkeler, kapı pervazları MDF dolaplar, kapılar bunların büyük çoğunluğunun içinde parafin var. Yani petrol ürünü. Bunlar sıkıştırılmış oldukları için kolay kolay yanmaz ama yandığı zamanda söndürmek oldukça güç olur. Burada da eğer yangına dakikalar içinde ilk müdahale yapılabilseydi zararın boyutları bu kadar büyük olmazdı. Çünkü yangın başladıktan sonra itfaiyenin yapabileceği çok fazla bir şey yok. Ancak su sıkıp etrafı soğutarak büyümesini önleyebilir. Bu tür yangınlar yanacak olan bütün malzemeler yandıktan sonra kendiliğinden söner. Zaten Narlıdere’de de tahminim öyle oldu. ” ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK TEHLİKE PLASTİK

Çok katlı yapılardaki en büyük tehlikelerden birisinin de plastikler olduğunu hatırlatan Toprakçı; “Özellikle binaların dış cephelerine mantolama adı altında plastik, strafor türü malzemeler konuyor. Bunların hepsi petrol türevi malzemeler. Yangına dayanıklı olan malzemeler pahalı olduğu için daha çok ucuz ve yangına dayanıksız malzemeler tercih ediliyor. Bu da yangının yayılma hızını artıran diğer bir etken.” Diye konuştu. Türkiye’de yürürlükte bulunan yangın yönetmeliğinin de yetersiz olduğunu hatırlatan Toprakçı; “Maalesef binaların yangından korunması hakkında bir yönetmeliğimiz var. Başka da bir yönetmeliğimiz yok. Maalesef bu çok yetersiz.” dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu