Gazze’de kuzeyden güneye sürgün
“Çok uzun bir yoldan geldik, 2023’ün felaketi gibiydi. Parçalara ayrılmış insanların, cesetlerin yanından geçtik. Tankların yanında yürüdük. İsrailliler bizi aradı ve insanlardan kıyafetlerini çıkarmalarını ve eşyalarını atmalarını istediler. Çocuklar çok yorgundu çünkü su yoktu. İnsanlar ölüyordu ve yürüyemeyen yaşlılar vardı. Allaha şükür, güvenli bir şekilde başardık.”
Güvenli bir şekilde “Gazze’nin kuzeyinden güneyine geçin dediler ancak güneyin de güvenli olmadığını çok acı bir şekilde gördüler. Kilometrelerce kadın, yaşlı, çocuk hep birlikte yürüdüler. Yolda durmak isteyen çocuklarını sürüklediler. Tankların ve cesetlerin arasında yaşadıklarını anlattılar.
“Al ifa’dan geldik ve yolda ölümü gördük. Ölü bedenler, her yerde yıkım. Tanklar insanları çağırıyordu ve bir adamın baştan aşağı soydular. Yemin ederim, çocuklarım için korkuyorum. Buraya gelirken ölümü gördük. Bundan daha fazlasını söyleyemem. Yok ediliyoruz. Kimse bizi umursamıyor. Belki şu an güvendeyiz ama hala geride kalanlardan emin değilim. Allah yardımcıları olsun. Ailemin nerede olduğunu bilmiyorum. Kardeşlerim arkamda. Korkudan arkama bakamadım ne sağa ne sola.”
“Kuzeydeki El-Awda Kulelerinde yaşıyoruz. Evlerimizden zorla çıkarıldık ve sonra El-Şati Mülteci Kampı’na gittik, orada güvendesiniz dediler. Hava saldırıları başımıza geldi. Dehşet dolu günler yaşadık. Hıristiyan mahallesine kaçtık ama orası bile güvenli değildi. Hava saldırıları bütün gün ve gece hala başımızdaydı. Gazze’de güvenli bir yer yok. Biz yedi aileyiz. Bütün evlerimiz gitti. Hiçbir şey kalmadı. Hiçbir şey alamadık, kıyafet yoktu, su yoktu, hiçbir şey yoktu.”
Şimdi Gazze’nin kuzeyinden güneyine gelen binlerin tek isteği güvenlik. Ancak Gazze’de diğer tüm temel ihtiyaçlar gibi güvenli bir yer de yok.
“El Şifa’dan geldik ve yürüdük ve yürümeye devam ettik ve ellerimizi kaldırdık ve hepsi bu. Allah’a şükür geldik.”