Devlet Bahçeli: AYM kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalı
Yargıtay’a sahip çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bize göre Yargıtay 3. Dairesi, görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır. Sorun yumağının merkezinde AYM’nin lekeli kararları bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
ensonhaber.com
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin gündeminde, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki tartışma vardı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi kararını tanımamasına değinen Bahçeli, “Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki fitili tutuşan anlaşmazlık ve gerilim hali bir defa hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından hiç de arzu etmediğimiz bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
Yargıtay’ı savundu, AYM’ye yüklendi: Hukuk düzeninin sancısı
“Anayasa Mahkemesi adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır” diyen Bahçeli, “Bu kaçınılmaz gerçeği kabul etmeden son gelişmeler kavramak mutlak butlanla batıldır.” şeklinde konuştu.
Sözlerine devam eden Bahçeli, Meclis’in AYM’nin vesayeti altında olmadığını söyledi.
“Nerede bir suçlu varsa, Türkiye’ye nefret kusan, ihanet eden bir hain varsa AYM tarafından hak ihlali kararıyla ödüllendirilmektedir. Bu olacak iş midir?” diyen Bahçeli, Yargıtay 3. Dairesi’nin görevini eksiksiz yaptığını belirtti.
“AYM kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır”
Son olarak AYM’nin ya kapatılması ya da yeniden yapılandırılması gerektiğini de ifade eden Bahçeli, “Mahkeme başkanı objektifliğini kaybetmiş, milli birlik ve kardeşliğe cephe almıştır. Karşımıza iki seçenek çıkmaktadır; ya AYM kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır.” dedi.
Delet Bahçeli’nin konuyla ilgili ifadeleri şöyle:
Hukuk, adalete yönelmiş toplumsal hayatın denge ve düzenidir. Hukuksuz devlet olamaz. Asıl olan adalettir. AYM ile Yargıtay arasındaki anlaşmazlık hukuk devleti açısından arzu etmediğimiz bir durumdur. Bir kahırdan ümit ediyorum birçok hayır da doğacaktır. Yaşanan süreç bir devlet ve ya rejim krizi değil, siyasi partilerin uydurması ve kuruntusudur. Kriz bekleyenlere açıkça söylüyorum ki avuçlarını yaşayacaklar. AYM, adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. AYM’nin bireysel başvurularda hukuku tahrip edici kararlar alması, vakayı adliyeden sayılamayacak bir sapmadır. Bu mahkeme, TİP’ten vekil seçilen ve Gezi Davası’ndan 18 yıl kesinleşmiş hükmü bulunan Can Atalay için hak ihlali vermiştir. 3 ay gibi kısa bir sürede karar vermesi ister istemez HDP’nin kapatılması davasında neden hala karar vermediğini akıllara getirmektedir.
“AYM, TBMM’ye parmak sallıyor”
AYM’nin millet vicdanına ve hukuk normlarına aykırı ihlal kararları diğer mahkeme kararları için yeniden yargılama sebebidir. Daha vahimi, AYM, TBMM’ye karşı kanun yapılıncaya kadar ihlal kararı vereceğini ilan etmektedir. Bu mahkemenin yetkileri arasında yasal düzenleme denetlemek yoktur. Gazi Meclis, AYM’nin vesayeti altında hiç değildir. Milletin üstünde bir güç olamaz. TBMM’de oturma eylemi yapan güruhun Yargıtay’a laf etmesi küstahlıktır, seviyesizliktir. Sokak çağrısı yapanlar ilkesizlerdir. Siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarı vura vura kaldırmasını da bilecektir. Ortalıkta bal gibi AYM’nin yetkisini asarak yargısal aktivizmi vardır. AYM, TBMM’ye parmak sallamaktadır.
“Bize göre Yargıtay 3. Dairesi, görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır”
Nerede bir suçlu varsa, Türkiye’ye nefret kusan, ihanet eden bir hain varsa AYM tarafından hak ihlali kararıyla ödüllendirilmektedir. Bu olacak iş midir? AYM, zulmün yanında, milletin karşısında bir mihrak olarak sivrilmiştir. PKK’ya para aktarılmasının önünü açan AYM’dir. Terörist Demirtaş hakkında hak ihlali kararı veren AYM’dir. Dağda, ovada başını ezdiğimiz hainlerin sırtını sıvazlayan AYM’dir. Bu mahkeme böyle giderse Fetullah Gülen ile Murat Karayılan’a da hak ihlali ile kucak açacaktır. Bize göre Yargıtay 3. Dairesi, görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır. Sorun yumağının merkezinde AYM’nin lekeli kararları bulunmaktadır.
“Mahkeme başkanı objektifliğini kaybetmiş, milli birlik ve kardeşliğe cephe almıştır”
Kafası zehirlenmiş AYM Başkanına hatırlatırım ki Türkiye’de kuvvetler ayrılığı netleştirilmiştir. Dahası tarafsızlığı da anayasal hürriyet kazanmıştır. AYM Başkanı, zillet ittifakıdır yüksek yargıya yuvalanmış hastalıklı koludur. Bu kişinin haddini ve hududunu çok açık şekilde aştığını düşünüyoruz. Türk devleti ile uğraşma, adaletin varsa Kandil’e git. Mahkeme başkanı objektifliğini kaybetmiş, milli birlik ve kardeşliğe cephe almıştır. Karşımıza iki seçenek çıkmaktadır; ya AYM kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır.