Darbeci hain! Cinayet emirlerini o verdi
ERGENEKON KUMPASI: Örgüt üyesi hâkim ve savcıların kurduğu en büyük kumpas Ergenekon soruşturması oldu. Ümraniye’deki bir gecekonduda 12 Haziran 2007’de 27 el bombasının ele geçirilmesiyle başlayan süreçte aralarında emekli Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un da bulunduğu yüzlerce kişi Silivri Cezaevi’ne konuldu. Yıllarca süren yargılamalar sonunda Ergenekon davasının kumpas olduğu ortaya çıktı.
BALYOZ DAVASI: Türkiye, “Balyoz” adını ilk kez Taraf gazetesinin 20 Ocak 2010 tarihli haberiyle duydu. Kumpas belge, CD ve ses kayıtlarına ilişkin dosyaların 30 Ocak 2010’da savcılığa Mehmet Baransu tarafından bavulla teslim edilmesinin ardından yargı süreci başladı. 365 asker yıllarca cezaevinde kaldı.
‘KOZMİK ODA’YA GİRİLDİ: Bülent Arınç’a suikast ihbarı üzerine başlatılan soruşturmada Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın 11 ve 16 No’lu odalarında arama yapıldı. 20 gün süren arama sonucu CD, dosya ve harddisk’lerden oluşan “gizli belgeler” FETÖ ile bağlantılı oldukları ortaya çıkan TÜBİTAK uzmanı bilirkişilere çözümletildi. ‘Kozmik oda’ davasında TSK’nın devlet sırrı niteliğindeki belgeleri ele geçirildi.
FUTBOLDA ŞİKE YALANI: “Futbolda şike” operasyonları, Gülen’in Türk futbol camiasını dizayn etmek için verdiği talimatla dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce, 3 Temmuz 2011’de başladı. Gözaltına alınan dönemin Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, eski yönetici İlhan Ekşioğlu, Abdullah Başak ve Ahmet Çelebi’nin de arasında bulunduğu 88 kişi hakkında “şike ve teşvik primi” suçlarından dava açıldı. Bu dava da kumpas çıktı.
MİT’E OPERASYON: Emniyet ve yargı kurumlarının içine sızan FETÖ’cüler, Türkiye Cumhuriyeti’nin “Çözüm Süreci”nde yürüttüğü politikalardan dolayı MİT’i, terör örgütü PKK ile ilişki içindeymiş gibi gösterme bahanesiyle dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski MİT Müsteşarı Emre Taner, eski MİT Müsteşar Yardımcısı Fatma Afet Güneş, eski MİT personeli H.E.K. ve Y.H. Y. ile M.Ö. hakkında soruşturma başlatarak 7 Şubat 2012’de ifadeye çağırdı. O tarihte Başbakan olan Erdoğan’ın yönlendirmesiyle Fidan ve MİT görevlileri ifadeye gitmedi. 22 Mart 2013’te MİT görevlileri hakkında takipsizlik kararı verildi.
17/25 ARALIK KUMPASI: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli örgüt mensubu savcılar, 17 Aralık 2013’te işadamı ve bürokratların da aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyi “kara para aklama”, “altın kaçakçılığı” ve “kamu görevlilerine rüşvet” iddiasıyla gözaltına aldı. Bu operasyondan bir hafta sonra, 25 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da arasında olduğu 96 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. Takipsizlikle sonuçlanan soruşturmaların hükümete karşı yargı darbesi olduğu ortaya çıktı.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ: TSK’ya sızan örgüt mensubu askerler, 15 Temmuz 2016’da darbeye teşebbüs etti. Güvenlik güçleri ile vatandaşların darbe girişimine karşı verdiği mücadelede 251 kişi şehit oldu, 2 bin 734 kişi de yaralandı.
FETÖ CİNAYETLERİ
DOÇ. DR. NECİP HABLEMİTOĞLU: Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, katıldığı televizyon programlarında örgütün özellikle kamu kurumlarına sızmaya çalıştığını vurguladı. Hablemitoğlu’nun tespitleri, o dönem Ankara DGM’de yargılanan Gülen’in dava dosyasına delil olarak da girdi. Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002’de evinin önünde öldürüldü. Suikast davasında Gülen azmettirici olarak yer alıyor.
HRANT DİNK: Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de gazetenin önünde 17 yaşındaki tetikçi Ogün Samast tarafından öldürüldü. Dink öldürülmesine ilişkin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olan kamu görevlileri hakkında 2017’de açılan davanın sanıkları arasında Gülen de var.
HAYDAR MERİÇ: Gazeteci Haydar Meriç, Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından 31 Mayıs 2011’de Kırklareli’nde kaçırılmış, cesedi 18 Haziran 2011’de Düzce Akçakoca açıklarında bulunmuştu. Meriç’in öldürülmesine yönelik davanın sanıkları arasında Gülen de yer aldı.
ÖLÜMLERİNE NEDEN OLDU
Generallerden işinsanlarına kadar önde gelen isimleri kendisine hedef seçen örgüt, ‘kumpas’ davalarına Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk, Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Engin Aydın, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uçkun Geray, ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Araştırmacı Erhan Göksel, Kuddusi Okkır, Yarbay Ali Tatar, Yüzbaşı Olgun Ural, Kaşif Kozinoğlu, Gaffar Okkır ve Albay Tanju Ünal’ı da dahil etti. Ancak bu isimler gözaltı sürecinde ya da yargılama sırasında hayatlarını kaybetti. En çok akıllarda kalan iki isim ise Okkır ve Tatar oldu
KUDDUSİ OKKIR: Ergenekon soruşturmasını yürüten örgüt üyesi savcılar tarafından tutuklanan işinsanı Kuddusi Okkır, cezaevinde kansere yakalandı. Bir yıl tutuklu kalan Okkır, 1 Temmuz 2008’de tahliye edildi. Ancak tahliye edildikten 5 gün sonra hayatını kaybetti.
YARBAY ALİ TATAR: 5 Aralık 2009’da ‘Amirallere Suikast’ soruşturması kapsamında tutuklandı. Üst mahkemeye başvuran Ali Tatar, 9 gün cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Savcının itiraz etmesi üzerine hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılan Tatar, 19 Aralık 2009’da intihar etti.
SORULARI ÇALDILAR
FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeleri, kamu kurumlarına sızmak için ÖSYM, KPSS, Askeri Liseler ve Polis Akademisi sınav sorularını da çaldı. Örgüt bu soruları verdiği üyelerinin asker, polis, hâkim, savcı olmasını sağlayarak devlet içindeki paralel yapılanmasını güçlendirmeye çalıştı.
Kaynak: Ayşegül Usta / Hürriyet
