CHP’de iki adayın da kazanma şansı yok gibi!
CHP bir arayış içinde…
“Değişim” diyorlar ama neyi değiştireceklerini bilmiyorlar.
Sahi, nasıl bir değişim olacak?
Cumhuriyetimizin ve CHP‘nin kurucu önderine hakaret edildi, ciddi bir tepki gösterilmedi…
Milli andımız yasaklandı, sustular…
“Ne mutlu Türk’üm” diyene ilkesi yok edildi, yine sesleri solukları çıkmadı…
Ülkeyi Cumhuriyet düşmanı tarikatlar ve cemaatler sardı, medreselerin sayısı üniversite sayısını geçti sesini çıkaran yok!
İktidar, Anayasa’mızı defalarca çiğnedi, her seferinde “Eyvallah” denildi. Şimdi, Cumhuriyet‘le sorunu olanlar yeni bir anayasa peşinde… “Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” denilen “Anayasa’nın ilk 4 maddesi tartışılsın” diyorlar. Yine ciddi bir tepki yok.
Parti içindeki koltuk mücadelesinden, Türk milletinin fakirleşmesini tartışmaya bile vakit bulamıyorlar!
Allah aşkına bir an önce koltuk kavgalarına son verin ve neyi nasıl değiştireceğinizi anlatın da milletin geleceğe bakışı daha da kararmasın, partiye olan umutları tamamen yok olmasın!
★★★
CHP‘de Genel Başkanlığa 2 aday var: Özgür Özel ve Örsan Öymen.
İkisi de eğitimli, genç, dinamik adaylar. Peki, kurultayda kazanma şansları ne?
Bunu, rahmetli Başbakan Bülent Ecevit‘in sağ kolu olan, deneyimli siyasetçi, eski İstanbul milletvekili Süleyman Yağız‘dan dinleyelim:
★★★
“Çok partili sürece geçtiğimizden bu yana -olağanüstü dönemler dışında- hiçbir genel başkan kurultay seçiminde koltuğunu kaybetmedi.
Mevcut genel başkan rıza göstermedikçe hiçbir genel başkan adayı kurultayda kazanamaz! Buna aykırı olarak İnönü-Ecevit mücadelesi gösterilir. Fakat o da tam söylendiği gibi değildir.
İsmet İnönü, Bülent Ecevit yanlısı Parti Meclisi’ne karşıydı. Kurultay‘da Ecevit yanlısı üyeler seçilince kızarak istifa etti. Ecevit genel başkanlık yarışına rakipsiz girdi. Eğer İnönü istifa etmeyip de seçime girseydi büyük bir ihtimalle kazanırdı. Neden?
Çünkü kurultayları mevcut genel başkanın ekibi hazırlar ve rakiplerine karşı gereken her türlü önlemi alırdı.
Kılıçdaroğlu da genel başkanlık yarışına rakipsiz girmişti. Eğer Baykal kaset skandalı nedeniyle istifa etmeyip de seçime girseydi, kazanan o olurdu.
Aksine bir kural yoktur. Yasalar genel merkez lehinedir.
SONUÇ: Askeri darbelerden sonraki yıllarda yaşanan olağanüstü dönemlerdeki istisnalar hariç, uzlaşma olmadan hiçbir aday, mevcut genel başkanı koltuğundan indiremez! Tersi olursa ilk kez olmuş olur!”
Ülkede yoksulluk yok, “Derin yoksulluk” var!
Güzel fakat şanssız ülkemizde 85 milyonluk nüfusumuzun 60 milyonu sosyal yardıma muhtaç! Yoksulluk sözcüğü durumu anlatmaya yetersiz kalır. Gerçekte “Derin bir yoksulluk” içindeyiz.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı‘nın verilerine göre. 60 milyon kişi ekonomik yardım alabilmek için “Sosyal Yardım Bilgi Sistemi”ne kayıt yaptırmış durumda. Bu rakam, iki yıl önce 17 milyon 700 bin idi… Yoksulluğun artış hızı ürkütücü!
Türkiye‘de, yoksulluk envanterine kayıtlı yurttaş sayısının nüfusa oranı yüzde 70.9 gibi çok endişe verici bir rakam!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş:
“Sosyal Ekonomik Destek olarak ailelerin ve çocuklarının temel gereksinimlerini ve eğitim giderlerini karşılamak için hesaplarına Eylül 2023 ödemesi olarak toplam 579 milyon lira yatırdık” diye bir açıklama yaptı. Bunun öğünülecek bir yanı yok, çünkü yoksulluğumuzun arttığını gösteriyor.
Bir yıl önce Eylül 2022‘de ödenen miktar 340 milyon 499 lira idi. Bir yıl içinde fakirlik neredeyse iki kat arttı, yardım tutarı katlandı.
Bir de hâlâ “Avrupa bizi kıskanıyor” diyenler var. Yoksulluğumuzu mı kıskanıyorlar?
GÜNÜN SÖZÜ
Düşmanını ısırmak için hazır değilsen, dişlerini gösterme!