“Gün ışığını az almak, sık idrara çıkmak ve stres riski artırır” Gün içinde çok uyumanın, güneş ışığı almamanın, sık idrara çıkmanın, sıcak-soğuk-nem dengesizliğinin, fiziksel ağrının, jet-lag’in ve bazı ilaçların da uykusuzluğa yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Gül, “Ayrıca stres, endişe, depresyon veya yoğun iş programları uykuyu etkileyebilir. Uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu gibi ciddi uyku bozuklukları zaten uykusuzluk kaynağıdır” ifadelerini kullandı. Mevsim geçişlerinde, özellikle bahar aylarında gün ışığına maruz kalınan sürenin değişmesine bağlı olarak melatonin (uyku-uyanıklık döngüsü yani sirkadyen ritmi düzenleyen madde) salınımında da değişiklikler yaşandığını vurgulayan Prof. Dr. Gül, “Bu değişiklikler de hem uyku- uyanıklık sisteminde hem de duygu durumunda değişimlere yol açar. Depresif ruh hali ile birlikte uykuya dalma ve uykuyu sürdürme güçlükleri yaşanır” açıklamasında bulundu. “Altında uyku apnesi, narkolepsi ve huzursuz bacak sendromu yatabilir” Sürekli uyuma isteği kadar istenildiği halde uyuyamamanın da büyük sorun oluşturabileceğini belirten Prof. Dr. Gül, “Her iki durum da ciddi bir hastalığın habercisi olabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Aşırı uykulu veya uykusuz olmanın en önemli sebepleri; uyku apnesi, narkolepsi ve huzursuz bacak sendromu gibi uyku hastalıkları ya da depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklardır. Bu durumlardan herhangi biri yaşanıyorsa mutlaka uzman bir hekime başvurulmalıdır” dedi.