YAZARLAR

“Akıllı” saatler “sevgili” saatlere karşı

İlk dijital ekranlı saat 1972’de piyasaya çıkan Hamilton Pulsar oldu. Samsung da 1999’da dünyanın ilk saat formundaki telefonu üretti. Daha sonra giderek artan sayıda firma birçok “akıllı” daha doğrusu “bağlantılı” saat üretse de hiçbiri 2014’te çıkan dokunmatik ekrana sahip Apple Watch kadar ilgi görmedi.

Tüketici elektroniği verilerini analiz eden Statista’ya göre Apple Watch 2015’te 8 milyon adet satıldı ve yıllarca sürekli yükselen bir satış grafiği gösterdi. 2022’de 54 milyon satarak zirveye çıkan Apple Watch 2023’te %45 ile yine pazarın lideriydi ama satış sayısında 38 milyonla ilk kez büyük bir düşüş yaşanıyordu.

Şimdi herkes soğukkanlı bir şekilde sektör verilerini analiz ediyor ama 2015’te saatçilik dünyasında kaotik bir hava vardı. Dünya saatçilik sektörünün merkezi İsviçre’deki otoritelerin ilk tepkisi mekanik saatlerin akıllı saatlerden üstün olduğunu öne sürmek oldu. Örneğin Blancpain tıpkı 1970’lerdeki pilli saatlere inat “1738’den bu yana hiç quartz saat üretmedik, hiçbir zaman da üretmeyeceğiz” mottosunu hatırlattı ve hiçbir zaman akıllı saat üretmeyeceklerini duyurdu.

Fakat akıllı saatlerin satışları arttıkça ve İsviçrelilerin bile gönlünü alıp bileklerde çok daha görünür olunca TAG Heuer, Tissot, Montblanc ve Frederique Constant gibi bazı markalar tavır değiştirdi ve kendilerine has akıllı saat üretmeye başladılar.

2020’de Forbes dergisinde yayımlanan bir makale “Apple saatleri tüm İsviçre saat sektörünü geride bıraktı ancak henüz ölüm çanları çalmadı” başlığını taşıyordu. Yazının ilk paragrafında “Apple Watch’un 2019’da tüm İsviçre saat endüstrisinden daha fazla saat sattığı görülüyor” cümlesi vardı. Öyleydi gerçekten, 2019’da İsviçre saatleri 21,2 milyon, Apple Watch ise 30,7 milyon adet satılmıştı.

Fakat akıllı saatler tıpkı cep telefonları gibi belirli bir süre kullanılıyor sonra daha gelişmişi çıkınca yenisi alınıyor kimse estetik aramıyordu. Zamanla bir şeyler değişti: 7 Eylül 2022’de hem bilezik hem de kasa tasarımıyla İsviçre’nin lüks mekanik saatlerine özenen, titanyum kasalı ve safir kristal camlı Apple Watch Ultra çıktığında kimse etkilenmedi.

Asıl şaşırtıcı gelişme daha önceki bir tarihte yaşanmıştı: Minimalist tarzıyla dikkat çeken yüksek saatçilik markası H. Moser & Cie. 2021’de türünün ilk örneği kavramsal bir saat olan Swiss Alp Watch Final Upgrade isimli modelini duyurdu. İlk bakışta akıllı saatlerin tasarım kodlarını yineleyen bu saat aslında tamamen mekanikti ve sadece saati gösteriyordu. Asıl olay akıllı saatlerde olmayan yüksek teknoloji ürünü simsiyah kadranın ışığı %99,96 oranında emen dikey yerleştirilmiş nanotüp dizilerine sahip olmasıydı. Bu saatte yüksek teknoloji de vardı mizah da.

Birkaç yıl geçti ve “akıllı” saatlerin varlığına herkes alıştı. Saatçilik sektörü de alıştı. Üstelik zamanla anlaşıldı ki 500 yıldır saat üretenlerin endişeye kapılmasına gerek yokmuş; akıllı saatler sanat eseri “sevgili saatler“ karşısında bir rakip değil aksine mekanik saatlere geçişte bir basamak taşıydı. Genellikle hiç mekanik saat kullanmayan insanların ilgisini çeken akıllı saatler bir süre sonra ikinci bir cep telefonu aldıklarını anlayanları “gerçek” bir kol saati arayışına itiyor. Citizen veya Rolex, herkesin gönlüne göre “sevgili bir saat” muhakkak vardır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu