HABERLER

Cengiz Çandar Yeşil mi Sol mu?

Aytunç ERKİN

Önce Hasan Cemal’in sonra Cengiz Çandar’ın ismi kulislerde dolaştı… Ardından her iki isim de Yeşil ve Sol Parti’nin seçilebilecek yerlerde milletvekili adayı oldu. Şaşırdık mı? Hayır!

Önce 20 Mart’a dönelim.

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu HDP eş başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile TBMM’de bir araya geldi. Genel başkanların ortak mesajı Kürt sorununun çözümünde TBMM’yi işaret etmeleri oldu. Basına kapalı yapılan görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM’dir” dedi. Buldan da açıklamasında toplantının Meclis’te gerçekleştirilmesinin sembolik bir anlamı olduğunu ifade ederek “Kürt sorununun parlamento çatısı altında çözülmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek için Genel Başkanı burada kabul ettik” dedi.

Cengiz Çandar

Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’ın isimlerini “Çözümün yeri Meclis’tir” cümlesinde aramak gerektiğini söyledi HDP’yi yakından takip eden bir isim. Hatta… Çandar’ın “uluslararası” boyuttaki ilişkilerinin de altını çizdi. Ki; “Parlamentoda bu iki isim AKP cenahından da tepki görmez daha ilerisini söyleyebilirim: Ortak çalışma imkanları bile yaratılabilir” dedi bir başka kaynak da. Geriye dönüp baktığımız zaman Turgut Özal’la başlayan serüvenlerinde uzun bir zaman AKP’yle yol arkadaşlığı yapan iki isimden bahsediyoruz.

“Çözüm yeri Meclis”in şifreleri

Örneğin… Açılım yılları…

2012 yılında Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) adına hazırladığı raporda Cengiz Çandar, “Çözüm yeri Meclis” demişti. 119 sayfalık “Dağdan İniş-PKK nasıl silah bırakır?” başlıklı raporun “109-110”uncu sayfalarına bakalım:

“Eğer demokratik çözüm planının ana hatları üzerinde devletin temel kurumlarıyla hükümetin mutabakatı oluşursa ve Kürt tarafıyla birlikte demokratik güçlerin de desteğini alırsa” diyen Çandar aşama aşama yol haritasını anlatmış:

a-Birinci Aşama: PKK’nın çatışmasızlık ortamını kalıcı olarak ilan etmesi. Bu aşamada tarafların provokasyonlara gelmemeye, güçleri üzerindeki kontrolü sıklaştırmaya, kamuoyunu hazırlamaya devam etmeleri gerekir.

b-İkinci Aşama: Hükümetin inisiyatifiyle TBMM’nin onayından geçmiş ve hazırlayacağı önerilerle hukuki engellerin kaldırılmasına yardımcı olacak bir Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’nun teşkil edilmesi. Komisyonun teşkilinde tüm taraflar arasında azami muvafakat aranacaktır. Af müessesesi bu komisyonda yapılacak itiraf ve savunmalara bağlı olarak önerilerek TBMM’ye sunulacak. Bu biçimde yasal engellerin kaldırılması halinde PKK, yasadışı konumdaki varlığını ABD, AB, BM, Irak Kürt Federe Yönetimi ve Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin içinde bulunacağı bir kurul denetiminde Türkiye sınırlarının dışına çıkarabilecektir.

Burada kritik olan teklif “Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu”! Burada bir parantez açalım. Cengiz Çandar’ın raporundan bir yıl önce 24 Ocak 2011’de CHP’li Sezgin Tanrıkulu Diyarbakır’da şu açıklamayı yapmıştı:

“CHP olarak, TBMM çatısı altında bir Hakikat Komisyonu kurulmasını öneriyoruz. Partilerarası bir uzlaşma sağlanarak, tüm sivil toplum kuruluşlarından görüş alınmalı ve bu komisyon yasa ile kurulmalıdır. Yasama, yürütmeden bağımsız ve geniş yetkilere sahip olmalıdır. İlgili bütün kurumlardan bilgi ve belge isteyebilmeli, tanık ve sanıklarla görüşebilmelidir. Komisyon ancak bu şekilde amacına ulaşabilecektir.”

Parantezi kapatalım..

Öcalan aktör olacak!

Cengiz Çandar’ın raporunda “üçüncü aşama” dikkat çekici. Neden mi? Önce o bölümü okuyalım: “… Her bakımdan legal demokratik siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel faaliyetler esas alınacaktır. Bu aşamalı planın hayata geçmesinde Abdullah Öcalan’ın konumu stratejik önem arz etmektedir. Öcalansız yürüme şansı çok sınırlıdır. Dolayısıyla konumuna ilişkin makul çözümler geliştirilmek durumundadır.”

Şimdi neden dikkat çekici bu bölüm, yanıtını verelim.

HDP siyasetinin iki önemli aktörü, Ahmet Türk ve Sırrı Sakık ne demişti?

Ahmet Türk:

“… Bu nevruz ve dönem Öcalan’ı özgürleştirme dönemidir. Bunu hep birlikte sağlamak için gece gündüz mücadele etmek zorundayız. (21 Mart 2023/Diyarbakır)

Sırrı Sakık:

“…Önümüzdeki yüzyılda biz bu anayasada yer almak istiyoruz. Öcalan dahil olmak üzere herkese özgürlük. İktidarı paylaşıyorlar, cumhurbaşkanlığı yardımcılıklarını, bakanlıkları, hatta milletvekilliklerini ama bunu kimin sayesinde yapacaksınız? HDP (6 Nisan 2023)”

SONUÇ: 14 Mayıs sonrasında “Çözüm yeri Meclis’tir” açıklamalarının altyapısı hazır. AKP’nin bir kanadının da yeni dönemde buna göre mevzilendiğini unutmayalım. Bunu da başka yazıya bırakalım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu