Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’ye ne teklif edecek? ‘Önümüzdeki 48 saat kritik’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Memleket Partisi’nin Genel Merkezi’ni ziyaret edecek. Kılıçdaroğlu, ziyaretinde Muharrem İnce ile bir görüşme gerçekleştirecek. Görüşmenin saat 17.00’de gerçekleşeceği öğrenildi.
Bu kapsamda; Milli Yol Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi ve HDP’yi ziyaret etmiş, Cumhurbaşkanlığı adaylığı öncesinde de Sol Parti ve TİP ile de görüşmüştü. Bu görüşmelerin ardından HDP’nin de içinde bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını açıklamıştı.
Peki bugünkü kritik görüşme öncesi kulislerde neler konuşuluyor? Kılıçdaroğlu’nun İnce’ye teklifi ne olacak? CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova son kulis bilgilerini anlattı. Canova’nın değerlendirmeleri şöyle;
KILIÇDAROĞLU-İNCE GÖRÜŞMESİ
O görüşmede kim kime ne teklif edecek, hemen hızlıca bir çekilme kararı mı alınacak bundan öte belki sonrasındaki 48 saat daha önemli olacak. Benim sabah saatlerindeki yaptığım temaslardan elde ettiğim sonuç bu. Bu önümüzdeki 48 saat içerisinde süreç şekillenecek gibi duruyor.
Ama önce şunu söyleyeyim… Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra tüm siyasi partileri ziyaret etme kararı almıştı. Memleket Partisi de bunlar arasındaydı. Sadece zamanlama önemliydi. Henüz takvimlendirme yapılmamıştı. Bunun için de aslında kendisine özel yaptırdığı bir anketin sonucunu bekliyordu. Muharrem İnce’nin gerçek gücünü görerek ona göre görüşmeye girmek istiyordu ama 31 Mart’ta Cumhurbaşkanı adaylıkları YSK tarafından kesinleştirileceği ve 1 Nisan’da da pusuladaki yerleri belirleneceği için o süreçten sonra bir çekilme kararı olsa bile pusulada yer alma riskinden dolayı CHP’li hukukçuların da Kılıçdaroğlu üzerinde etkili olmasıyla bu görüşme bugüne çekildi.
Bu görüşmeye Kılıçdaroğlu, 4 parti kurmayıyla birlikte girecek. Oğuz Kaan Salıcı, Selin Sayek Böke, Özgür Özel ve Engin Özkoç yanında olacak. Saat 14.00’te öncesinde MYK’sını topluyor. Orada bir değerlendirme yapılacak ve ondan sonra Memleket Partisi’ne saat 17.00’de gidecek.
48 SAAT SONRASI ÇOK KIYMETLİ
‘Toplantının hangi atmosferde gerçekleşeceği çok daha önemli olacak’ mesajları veriliyor. Ve sonrasında hem Memleket Partisi hem CHP’den yansıyacak havada kritik önemde olacak. Toplantı öncesi ‘arka kapı diplomasisi’ oldu ve 48 saat sonrası çok kıymetli bunun da altını çizeyim.
CHP cephesinden edindiğim izlenime göre; ‘Eğer liderler anlaşırsa kurmayları hızlı bir çalışmayla 48 saat içerisinde yeni bir iş birliği, uzlaşma hatta belki birleşme noktasında gayret sarf edebilir’ deniyor.
Bu sağlanırsa Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adaylıklarının kesinleşeceği 31 Mart’tan önce adaylıktan çekilmesi söz konusu olabilir. Yani bugün her iki lider birbirlerini dinleyecek. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kafasında bir teklif var. Muharrem İnce bir öneri getirir mi ne söyler ona göre de şekillenecek. Ama görünen o ki uzlaşma sağlanırsa bir birleşmeye doğru gidilecek.
Günlerdir hem Kemal Kılıçdaroğlu’na hem Muharrem İnce’ye uzlaşın yönünde telkinler var. İnce’ye Cumhur İttifakı’nın karşısında bir olumsuzluğa yol açacak davranışlarda bulunmaması yönünde özellikle görüş bildiriliyor. Kılıçdaroğlu’na da çok sayıda aracının uzlaştırma talebi ile gittiği biliniyor.
Kılıçdaroğlu’nun İnce’ye 4 adaylı tabloda seçimin ikinci tura kalma ihtimalinden söz edip bunun riskler barındırdığını anlatması, ‘Güç birliğine gidersek 1. turda kazanabiliriz’ demesi de bekleniyor. Dediğim gibi birleşme dahil işbirliğine dönük seçenekler uzlaşırlarsa gündeme gelecek.
İYİ PARTİ’Lİ YAVUZ AĞIRALİOĞLU’NUN İSTİFASI
En son sabah 10.00 gibiydi. Gruba henüz istifa dilekçesi ulaşmamıştı. Dün akşam medyaya gönderdiği o bir cümlelik yazılı metinle parti, istifa ettiğini öğrendi. Tabi dün akşam o saatlerde grup kapalıydı. O sırada Meclis mesaisi yoktu. Zaten dilekçeye bugünün tarihi atmıştı. Belli ki saat 14.00’teki basın toplantısından önce götürüp resmi olarak da dilekçesini gruba sunacak. Yavuz Ağıralioğlu bugün düzenlenen gruba da katılmadı. Onun da altını çizelim.
İstifa yönünde beklenti, parti içerisinde bir kesimde vardı açıkçası. Ama milletyetçi kesim üzüldü diyebilirim. Önce şunu söyleyeyim… Tepkili olan kesim şunu ifade ediyor. ‘İstifa bir beyandır. Dilekçesini getirirse hemen gereği yerine getirilir. Bunun üzerine de artık daha fazla konuşmayız, tartışmayız. Hayırlı olsun. Karar, karardır.’ ifadesi kullanılıyor.
Ve bu saatten sonra meselenin partinin ve siyasetin kendi çizgisinde yürümesi olduğunun da altı çiziliyor. ‘İYİ Parti’nin odağı artık seçimi kazanmaktır. Geçen hafta değerli katılımlar oldu. Bu hafta da olacaktır.’ deniyor. ‘Dolayısıyla milletvekili listelerinde de yenilikler göreceksiniz.’ mesajları veriliyor.
Bir başka parti kurmayıyla konuştum. O daha da sert çıktı. ‘Bir haftadır disipline sevk edilmeyi bekledi.Bu olmayınca istifa etmek durumunda kaldı.’ gibi bir yorum var.
Akşener’den randevu aldığı sırada Genel Başkan’ın istifa edeceği bilmediği ifade ediliyor. Sonrasında medyadan öğrenmesinin şık olmadığı, şık bulunmadığı, ‘İstifa edeceksen ne görüşme istiyorsun. Ne konuşacaksın.’ gibi tepkiler geldiğini de söyleyebilirim ve ‘Bir noktada da ayrılmanın taşlarını döşedi. Ona uygun da hareket etti’ şeklindeki tepkiler de var.
Hatta İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem sosyal medyadan açıktan o tepkisini dile getirdi. ‘Bu seçimde isimlerin önemi yok. Onun için hiç kimse kendini kandırmasın. Mazeret aramasın. Milleti aptal yerine koymasın. Hesabını tarih önünde bir gün muhakkak verir.’ şeklinde bir paylaşımda bulundu.
Ama partinin milletçi kanadı yani Yavuz Ağıralioğlu’nun görüşlerine aslında zımnen katılan kesim üzgün. ‘Bu iyi olmadı’ diyorlar. ‘Siyaseten istifade edilebilecek bir kurmaydı’ diyorlar. ‘İstifasının ne partiye, ne kendisine, ne sürece hiçbir faydası yok’ ifadesini kullanıyorlar. Bu yönde yorumlar yapılıyor.
Yavuz Ağıralioğlu’nun biraz fevri davrandığını da düşünüyorlar. ‘Neticede siyasette her şey sizin istediğiniz gibi olmaz. Bir kurumsal kimlikle hareket etmek durumundasınız. Dolayısıyla burada duygusallığa, ani çıkışlara yer yok’ diyor bu kesimdekiler.
Partinin milliyetçi eksen, Genel Başkan’dan randevusu öncesi istifasını medyadan duyurmasının da hoş olmadığının altını çiziyor.