Sonbaharda hapşırık krizi!
“Eskiden bu kadar hapşırmıyordum ama bu sonbaharda o kadar çok hapşırıyorum ki kaynağının ne olduğunu da bilmiyorum.” Bu günlerde, sürekli hapşırmaktan yakınanlar arttı. “Kovid mi oldum, grip mi oldum” soruları da anlamsız kalıyor çünkü sürekli hapşıranlarda, bu hastalıklarla ilgili başka hiçbir belirti yok. Çünkü bu sonbaharda dünyada saman nezlesinden kaynaklanan hapşırma vakaları o kadar arttı ki adını “sonbahar hapşırma sendromu” koydular. Uzmanlar da giderek artan sayıda, sonbaharda ortaya çıkan saman nezlesi, bilimsel adıyla alerjik rinit nöbetleriyle mücadele ettiklerini belirttiler.
‘Yeni bir fenomen’
Alerjik rinit, burun zarının küf veya polen gibi bir alerjene tepki olarak şişmesiyle meydana geliyor. Üstelik bu vakalarda hapşırma da çok güçlü gerçekleşiyor. Öyle ki bazı hastalar, “Bazen arka arkaya 10 kere hapşırıyorum, hapşırırken sarsıldığım için kas ağrısı çekiyorum” dedi. Bazıları da hapşırmaktan depresyona girdiğini söyledi. İngiliz Dr. Adrian Morris, “Daily Mail” gazetesine, yılın bu zamanında alerjik rinit vakalarının görülmesinin ‘yeni bir fenomen’ olduğunu açıkladı. Morris, “Genellikle mart ve nisan aylarında ağaç polenleriyle başlayıp mayıstan ağustosa kadar çimen polenleriyle saman nezlesine yakalanırsınız. Ama nedeni henüz netleşmese de saman nezlesi insanları artık sonbaharda da etkilemeye başladı” dedi.
‘Küf’e dikkat!
■ Sonbaharda havadaki küf ve mantar sporlarının arttığı, bunun da bazı kişilerde saman nezlesi alerjisine yol açtığı kanıtlanmıştır.
■ Bu küfler daha çok bahçelerdeki ve ormanlık alanlardaki ölü bitki artıklarında bulunur.
■ Çimenler, kompost yığınları, bahçe barakaları küflerin yayılması için ideal ortamlardır, seviyeleri sonbaharda yükselir.
■ “Aspergillus Fumigatus” adlı mantar türü, ölümcül akciğer enfeksiyonuna yol açabilir.
■ Uzmanlar, alerjik tepkinin yaygın bir nedeninin de sonbaharda ve kışın insanların daha fazla içeride kalmasıyla biriken toz olduğunu söyledi.
‘Sakın tutmayın’
■ Bazen toplum içindeyiz diye hapşırığımızı tutarız. Ama uzmanlar hapşırığı tutmanın ciddi komplikasyonlara neden olduğunu söyledi.
■ Hapşırığı tutmak, burun deliklerinizi sıkıştırmak ve ağzınızı kapatmak, normal hapşırmaya kıyasla basıncı 5 ila 24 kat artırır.
■ Basıncın artması, çeşitli lezyon türlerinin ortaya çıkmasına neden olur.
■ Hapşırığı engellemek yüz hassasiyetinin kaybına yol açabilir.
■ Piriform sinüsün delinmesi ve bilateral boyunda şişlik vakaları ortaya çıkabilir.