Tercih, her şeydir
Her depremden sonra aynı şey olur.
Önce deprem profesörlerimiz kıymete biner, ekran ekran dolaştırılırlar, aradan bir hafta filan geçer, televizyonlara yağmur gibi telefon gelmeye başlar, “artık bunları çıkarmayın, İstanbul yıkılacak diyorlar, çoluk çocuk korkudan uyuyamıyoruz” diye şikayet edilir, aradan üç gün daha geçer, iş dünyası telefon etmeye başlar, “deprem endişesiyle alışveriş kesildi, insanların psikolojisi bozulunca ekonomi de bozuluyor, deprem profesörlerini artık göstermeyin” derler, aslına bakarsanız, haberciler hadisenin ciddiyetini bizzat yaşadıkları için deprem profesörlerini ekrana getirmekte ısrar ederler, ama, rating diye bir kavram var, izlenme oranlarını gösterir, depremin ilk günlerinde deprem profesörlerinin izlenme oranı çok yüksekken, aradan bir hafta filan geçince, izlenme oranı hızlı şekilde düşer, yukarda anlattığım şekilde, insanlar deprem profesörlerini görmek/duymak istemezler, başka kanala zaplarlar, e haberciler de ne yapsın, izlenme oranları düştüğü için, mecburen deprem profesörlerini ekrandan uzaklaştırırlar.
★
Böylece deprem unutulur.
★
Sonra bir deprem daha olur.
Binlerce insanımızı daha kaybederiz.
Hadi bakalım, yukarda anlattığım döngü yeni baştan yaşanır.
★
Çünkü…
İki tip doktor vardır.
★
Biri lafı hiç eğip bükmez, başınıza neler geldiğini gözlerinizin içine baka baka gayet açık anlatır, teşhisi ciddiye almazsan ölürsün der, uyarılarıma kulak vermezsen, kendin ölmekle kalmazsın, aileni de hem maddi hem manevi olarak perişan edersin der, şimdi lütfen sakin sakin söylediklerimi dinle ve dediklerimi yap, bana güven, söylediklerimi harfiyen uygulayacağın konusunda ben de sana güvenebileyim, birlikte aşacağız der… Kendinizi duygusal açıdan kötü hissedersiniz ama, muhtemelen yaşarsınız.
★
Öbürü ise, güya moral verir, daha muayene bile etmeden, daha tetkik bile yapmadan, sırtınızı sıvazlayarak maşallah turp gibisin der, senin yaşında bu işler gayet normal der, annemde de aynı hastalık var der, benden fazla yaşarsın merak etme falan diye espri bile yapar, bir reçete yazar, kolonya serper, gönderir… Kendinizi ruhen gayet iyi hissedersiniz ama, kesinlikle ölürsünüz.
★
Teşhis ve tedavi için hangisini tercih edersiniz?
★
Deprem profesörleri de böyledir.
Hukuk profesörleri de böyledir.
Ekonomi profesörleri de böyledir.
Tıp profesörleri de böyledir.
Tüm sorunlarımızda…
Tercih, her şeydir.
★
Devlet dediğin, insan bünyesidir.
Devlet kurumları, organlarımızdır.
Teşhis, hayatidir.
Teşhis doğru olmazsa, tedavi hikayedir.
★
Bize gerçekleri anlatan deprem profesörlerimizi dinlersek, uyarılarına kulak verip, söylediklerini yaparsak, muhtemelen yaşarız.
Yok eğer, kafamıza göre profesörü tercih edersek, kendimizi gayet mutlu ve güvende hissederiz ama, cenazemize kolonya serperler.