85 yıl önce bir 9 Kasım günü Dolmabahçe Sarayı’nda ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlık durumu hakkındaki son gelişmeler, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Rıza Soyak tarafından Ankara’ya çekilen telgrafta bu şekilde anlatılmıştı. Bu telgraftan bir gün sonra, tüm Türkiye’yi hâlâ devam eden bir yasa boğan o haber geldi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bir 10 Kasım sabahı 57 yaşında vefat ettiğinde, geride cepheden cepheye koşarak milleti uğruna adanmış bir ömür, ‘En büyük eserim’ dediği çiçeği burnunda bir cumhuriyet ve bu cumhuriyeti gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmaya çalışırken yıpranmakla geçen bir hayat hikayesi bıraktı. Tüm bunlar yaşanırken, Atatürk’ün yakınında bulunan isimlerden biri de ömrünün büyük kısmını Atatürk ile kader birliği yapan ve Atatürk’ün yaveri olan Salih Bozuk oldu. Bozok, çocukluk arkadaşı ve kader arkadaşının ölüm haberini aldıktan sonra intihar etmeyi deneyecek kadar ona sadıktı. ÇOCUKLUĞU ATATÜRK İLE BERABER GEÇTİ Salih Bozok, tıpkı Atatürk gibi 1881 yılında Selanik’te Çelebi Hanım, babası Safer Efendi’nin çocuğu olarak dünyaya geldi. Mustafa Kemal ile üçüncü kuşaktan akraba olan Bozuk’un kaderi, Mustafa Kemal ile ilk kez Selanik şehrinde kesişti. Bozok, yıllar sonra adını tarihe Mustafa Kemal Atatürk olarak altın harflerle kazıyacak olan küçük Mustafa ile Şemsi Efendi İlkokulu'nda tanıştı. Mahalleden ve okuldan yakın arkadaş olan ikilinin dostluğu, Selanik Askerî Rüştiyesi, Manastır Askerî İdadisi ve Mekteb-i Harbiye’de de devam etti. Bozok, askeri okul yıllarında hem Mustafa Kemal ile hem de yine mahalleden arkadaşları olan ve askerÎ okula beraber gittikleri Nuri Conker ile olan arkadaşlığını ilerletti.