Galatasaray’da aynı nakarat!
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi ilk maçında Kopenhag’a karşı 2-0’dan döndü ancak bildik sorunların kurbanı oldu.
Galatasaray’ın bir Şampiyonlar Ligi macerası daha umutsuzlukla başladı. Gösterişli ve de bol sıfırlı yıldızlardan kurulu kadro, grubun en zayıf ekibi karşısında 1 puanı zor kurtardı.
Fiyat-performans olarak yine sınıfta kaldık. (Kopenhag’ın kadro değeri 66, Galatasaray’ınki ise 240 milyon Euro… Neredeyse 4 kat fark var!) Galatasaray’ın bundan önceki son dört Şampiyonlar Ligi performansı daha da korkutucu. Cimbom, Devler Ligi gruplarında oynadığı 25 maçta sadece iki kez galip gelebildi. Yendiğimiz takımlar Lokomotiv Moskova ve Benfica… Beş büyük ligde mücadele eden hiçbir takıma karşı galibiyetimiz de yok.
Peki sorun ne ve neden başarısız oluyoruz?
FİZİKTEN GEÇEMİYORUZ
Öncelikle takımlarımız fizik olarak Şampiyonlar Ligi’nin çok gerisinde… Sarı-kırmızılılar bundan önceki maceralarında da hep en az koşan takımdı. Kopenhag maçında rakip 121.3 kilometre mesafe kat ederken Galatasaray 111.7 kilometrede kaldı. Yani rakip neredeyse bir kişi fazla mücadele etti. Üstelik son 15 dakika da bir kişi eksiklerdi. Icardi, Mertens, Ziyech gibi yıldızların yetersiz fiziği hemen sırıttı. Icardi gibi bir Süpermen, Clark Kent’e dönüştü.
KADRO HALEN OTURMADI
Aslan sezona yine oturmamış bir kadro ile girdi ve bunun sıkıntısını yine çekti. Süper Lig’de zamanınız var ama Şampiyonlar Ligi’nde asla… Oyuna sonradan giren oyuncular Zaha, Ndombele, Tete ve daha Davinson Sanchez gibi sezonun en iddialı transferi de var. Ama aslında yoklar… Kimin nasıl oynayacağı, kimin kimi keseceği hala belli değil. Net 11’i yok Okan Buruk’un…
BU KADAR KAÇMAZ
Basit hatalar yapıyoruz. Şampiyonlar Ligi’nde böyle bir lüksünüz yok. Kopenhag maçında bunu yine gördük. Bir top kaybı bile kalenizde ya gol ya da ciddi tehlike olarak dönüyor. Net pozisyonları heba etme lüksünüz de yok. Bulduğunuz pozisyonları gole çevirme oranlarınız yükselmek zorunda çünkü siz Manchester City ya da Bayern Münih değilsiniz.
YILDIZLARA BAĞIMLI
Galatasaray’ın bir teknik direktör takımı olduğunu kimse söyleyemez. Takım oyunu anlamında sıkıntılarımız var. Bireysel performansa aşırı derecede dayalı haldeyiz. Yıldızlar günündeyse tamam ama değilse Kopenhag maçındaki gibi duvara tosluyoruz. Okan Buruk’un takımın oyununu ciddi şekilde yükseltmesi gerekiyor.