Türkiye’nin Çin ile ilişkileri ivme kazanıyor
THY sponsorluğunda, “Kuşak ve Yol Girişimi’nin 10. Yılı” ana temasıyla düzenlenen forumun açılışında konuşan T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Asya ve Pasifik Ülkeleri Dairesi Başkanı Çağatay Özden, “Türk-Çin münasebetleri, ilişkilerimizin ‘stratejik iş birliği’ seviyesine yükseltildiği 2010 yılından itibaren, özellikle son yıllarda önemli bir ivme kazanmıştır. 2015 yılın da Çin ve Türkiye, ‘Kuşak ve Yol’ ile ‘Orta Koridor’ İnisiyatifinin Uyumlaştırılmasına İlişkin Mutabakat Zaptını imzaladı” dedi.
İstanbul’daki CVK Bosphorus’da gerçekleşen 4. Türkiye-Çin İletişim Forumu’nun açılışında konuşan Özden, iki ülke arasında ekonomiden ticarete, kültürden eğitime, turizmden ortak ulaştırma projelerine kadar çeşitli alanlarda iş birliğinin geliştiğini söyledi. 2022’de iki ülke arasında 44.6 milyar dolara ulaşan ticaret hacminin bu yılın sonunda 47 milyar dolara ulaştırılmasının hedeflendiğini belirten Özden, şöyle konuştu:
“Çin’in dünyadaki yatırımları artıyor. Buna karşın yatırım ve ihracat üssü olan Türkiye’nin bu yatırımlardan aldığı pay yeterli bir seviyede değil. Ortada kazan-kazan’a dayalı önemli bir potansiyel bulunuyor ve Çin’de de beklentiler var. Çift yönlü olan KYG, Türk ürünlerinin orta Asya’ya ulaşmasını sağlıyor. Yeniden Asya vizyonu kapsamında çeşitli çalışmalar yapıyoruz. KYG açısından bakıldığında Orta Koridor’un önemli oyuncusu Türkiye’nin lojistik ve üretim açısından önemli bir noktada olduğunu görüyoruz. Çeşitli ortak projeler üzerinde çalışıyoruz. Kültürel etkileşim ve Çin’den gelecek turist sayısının artması önemli. Karşımızda kazan-kazan formülüne dayalı ortak projeler üretmek için son derece uygun bir ortam var. Altyapı yatırımlarında muhtemel iş birliği imkanları bulunuyor.”
“MEDYA ARASINDA YAKIN İŞ BİRLİĞİ OLMALI”
Günümüzde insanlığın dünya barışını tehdit eden zorluk ve iklim değişikliği gibi sorunlarla boğuştuğunu hatırlatan China International Communications Group (CICG) Başkan Yardımcısı Gao Anming, açılış konuşmasında “Bu noktada Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) halklar arasında kader birliğini gerçekleştirecek önemli bir girişimdir. KYG, kapsamlı küresel iş birliğinin korunmasını amaçlıyor” dedi.
CICG olarak tüm sektörler arasında iş birliği yapıp Çin’i tanıttıklarını belirten Anming, şöyle devam etti:
“Turkuvaz Medya ile gerçekleştirdiğimiz dördüncü panelden çıkacak sonuçların öncelikle ikili beşeri ilişkilerin gelişmesine olumlu katkı yapacağına inanıyorum. Bu buluşmalar geniş kapsamlı çeşitli etkinliklerin geliştirilmesine vesile oluyor. Daha fazla diyalog ve iletişime gerek var.
Bu panelin çıktılarını üç ana başlık altında toplamak gerekirse ikili beşeri ilişkilerin gelişmesine olumlu katkı yapıyor. Geniş kapsamlı çeşitli etkinliklerin geliştirilmesine vesile oluyor. Medya ve düşünce kuruluşları arasında yakın iş birliklerine ihtiyaç var. İnsanlığın kalkınmasını birlikte güçlendirelim. Çin ekonomide daha fazla dışa açılmaya devam edecek. Türkiye’nin gelecek hedefleri ile Çin’in hedefleri birbirine benziyor. Kuşak ve Yol’un ortak inşası, halkların geçim kaynaklarına fayda sağlıyor. ‘Kuşak ve Yol’ ile ‘Orta Koridor’ arasındaki uyumlulaştırmayı daha da derinleştirelim. Karşılıklı ikili ilişkileri geliştirmeye hazırız. Bu forumu da bunun için düzenledik. Çeşitli düzeylerde diyalog mekanizmalarını iyi bir şekilde kullanmalıyız. Bizleri parlak bir gelecek bekliyor. Çin ve Türkiye arasında somut işbirliğini ilerleterek yeni başarılar elde etmeliyiz. Kuşak ve Yol İnisiyatifi, Türkiye’nin kalkınma vizyonuna tamamen uygundur.”
“ÇİN-TÜRKİYE İLİŞKİSİ UZUN GEÇMİŞE SAHİP”
Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin ise, bu yıl Kuşak ve Yol’un 10. yıldönümü olduğunu, projenin son 10 yılda ise soyut bir tablodan çıkarak ayrıntılı bir boyut kazandığını söyleyerek sözlerine başladı. Shaobin, “Kuşak ve Yol artık takdirleri toplayan, kamu ürünü ve uluslararası iş birliği konusu olmuştur. Büyük kazanımlar elde edilmiştir. Malum Çin artık 150’den fazla ülke 30’dan fazla uluslararası kuruluş ile Kuşak ve Yol iş birliği belgeleri imzalamaktadır” diyerek projenin önemine dikkat çekti. El ele vererek kaliteli bir şekilde kalkınma yolunu inşa ettiklerinin altını çizen Shaobin, insiyatif çerçevesinde 3 binden fazla iş birliği projesi için zemin oluşturduklarını anlattı. “420 binden fazla istihdam sağlanmıştır. Son yıllarda Kuşak ve Yol’un inşası ile birlikte bu iş birliği; ekoloji, yeşil kalkınma, teknoloji ve dijital alanlar ile genişletilmektedir.
İçeriği sürekli zenginleştirmemiz gerekiyor” diyen Shaobin, Çin-Türkiye ilişkileri hakkında şunları söyledi:
“Çin-Türkiye ilişkisi gerçekten uzun bir geçmişe sahip. 2 bin sene önce eski İpek Yolu, kadim medeniyet olarak birbirimizi bağlıyordu. Kuşak eski İpek Yolu’nda karşılıklı olarak fikir alışverişinde bulunuyordu. Şimdi iki ülke bu eski ipek yolu ruhunu değerlendirerek dünya barışı için katkılarda bulunmalı. Türkiye’nin ortaya koyduğu Orta Koridor Projesi, Kuşak ve Yol Projesi’yle birçok benzerliklere sahiptir. İki devlet başkanımızın rehberliğinde Kuşak ve Yol İnisiyatifi ile Orta Koridor’un kenetlenmesiyle ilgili imzalar atılmıştır. Çin-Türkiye somut iş birliği için yeni bir sayfa açılmıştır.”
“TÜRKİYE YATIRIM İÇİN EN UYGUN ÜLKE”
Açılış konuşmasını yapan isimlerden biri T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi İletişim Dairesi Başkanı Gökhan Yücel oldu. Yücel, sözlerine başlarken iletişim kelimesinin önemine vurgulayarak 4. Çin-Türkiye İletişim Forumu’nun iki ülke arasında uzun yıllara dayanan diplomatik ve kültürel ilişkilerin daha iyi seviyeye taşıması adına büyük önem arz ettiğinin altını çizdi. Yücel, “İletişim bugün; 21. yüzyılın dünyasında savunma, sağlık, eğitim, tarım, enerji gibi müstakil bir politika alanıdır. İletişim artık bir destek hizmeti değildir. İletişim yöntemleri, teknolojileri ve ekosisteminde yaşanan hızlı dönüşüm, dijitalleşmenin, teknolojinin, yapay zekânın katkısı ve yan tesirlerini anmadan geçmek imkânsızdır” dedi. Türkiye’nin dünyada yatırım için en uygun ülke konumunda olduğuna dikkat çeken Yücel, sebebini ise şu sözlerle anlattı:
“İletişim bir iddia işidir. Türkiye’ye yatırım adına en doğru zaman bu iddianızı anlatırken belirli çerçeveler içerisinde anlatmaktır. Biz de bu gayret içerisindeyiz. Türkiye için iletişim kavramının gücü birliktelikten gelmektedir. Bu sinerji bizzat iletişimdir, iletişimin gücüdür. İçerik üretmektir, içerikleri paylaşmaktır.
Türkiye’nin küresel uluslararası doğrudan yatırımdan aldığı payın 2002 yılına kadar yüzde 0.2 iken, günümüzde yüzde 1’i aştığını hatırlatan Yücel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hedefimiz bu oranı yakın zamanda, yüzde 1.5 seviyelerine çıkarabilmektir. Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası sermayeli şirketlerin sayısı ise son 20 yılda 10 kattan fazla artış göstererek, 6 binden 80 bin sayısına ulaşmıştır. Günümüzde Türkiye’de bin 200’den fazla Çinli şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye son yıllarda ivme kazanan altyapı ve lojistik bağlantılarıyla 21. yüzyılın en başarılı kalkınma projelerinden nitelendirilen KYG’nin önemli bir bileşeni ve Orta Koridor girişiminin en batı ülkesi konumundadır. Türkiye güçlü dayanıklı ve hızlı büyüyen bir ekonomiye sahiptir. Yatırım süreç reformlarını kararlılıkla hayata geçiriyor. Derin, yetenekli ve rekabetçi bir havuz sunuyor. Asya, Avrupa ve Afrika’nın kesişiminde küresel bir pazar sağlıyor.”
Açılış konuşmalarının ardından “Kuşak ve Yol” İnisiyatifi’nin Ortak İnşasında Çin ve Türkiye El Ele Paneli gerçekleştirildi. Panel ile ilgili detaylı haberimizi devam sayfalarımızda okuyabilirsiniz.
“TÜRKİYE BİR FIRSATLAR ÜLKESİDİR”
Açılış konuşmasını yapan bir diğer isim ise T.C. Turizm ve Kültür Bakanlığı Bakan Yardımcısı Serdar Çam’dı. Kuşak-Yol projesinin 2013’te Kazakistan’da güzel bir süreçle başladığına değinen ve 10. yılını tamamladığını ifade eden Çam, bu 10 yılda çok büyük mesafelerin kat edildiğini söyledi. “Tarihi sürece bakıldığında; tarihi İpek Yolu, sanayi devrimi, coğrafi keşifler, teknolojik gelişmeler gibi pek çok şeyden sonra Kuşak-Yol Projesi dünya üzerindeki ticaret yollarının yeniden modern bir şekilde kurulması ve sistemin bir şekilde irtibata geçmesi sonucunda çabanın eseri olarak ortaya çıktı” diyen Çam; Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesi gibi pek çok proje ile Türkiye’nin elinden geleni yaptığını anlattı. Batı’dan Doğu’ya medeniyet yürüyüşünün başladığını ve jeopolitik olarak Türkiye’nin konumuna değinen Çam, şunları söyledi:
“Tüm devletlere eşitlik ve samimiyet çizgisinde ilişkilerimizin gelişmesini sağlamaya çalışıyoruz. Turizm hızlı bir şekilde gelişirken, Çin’den gelen turist misafirlerin kültürel ağırlıklı bir turizm potansiyeline ulaşması bizi memnun ediyor. Türkiye coğrafyasının zenginliklerini mümkün olduğu kadar dünyaya tanıtmak için çaba gösteriyoruz. Gerek Çin’den gerekse de diğer ülkelerden yatırımların artmasını diliyorum. Türkiye gerçekten bir fırsat ülkesidir. Yatırım yapan kazanır. Türkiye ile dost olan kazanır. Kapasitemizi artıracak her türlü yatarım çok kıymetli olacaktır. Özellikle KOBİ’lerimizin daha da başarılı olması ve bu gelişmelerden endişe duymaması çok anlamlı olacaktır.”
“ÇİN İLE İLGİLİ İYİ BİR REFERANS NOKTASIYIZ”
Açılış konuşmasına “Turkuvaz Dergi Grubu olarak China Today ile iş birliğimizin 11. yılına erişmiş bulunuyoruz” diye başlayan Turkuvaz Dergi Genel Müdürü ve Turkuvaz Medya İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş, şunları söyledi:
“İlk sayımızda okuyucularımıza söz verdiğimiz gibi, dergimizin her sayısında Çin’i ve Çin’in gerçeklerini tüm boyutlarıyla anlatmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Bulunduğumuz dönemde iki ülke, geleceği birlikte inşa etmek için yeni iş birliklerine odaklanmaya devam ediyor. Bu minvalde, Çin’in en önemli yayınlarından biri olan China Today’in Türkiye temsilcisi olarak Kuşak ve Yol Girişimi’nin 10. Yılı vesilesiyle Çin-Türkiye ekonomik ve kültürel ilişkilerinin geleceğinin ele alınacağı bu forumu düzenlemekten ve sizleri misafir etmekten mutluluk duyuyoruz. China Today Türkiye, Çin’in daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacak püf noktalarına kadar çok geniş bir yelpazede içerik sunuyor. Bu mecramız, Çin ile ilgili en iyi referans noktası olarak içeriğini her sayıda daha da zenginleştiriyor. Yatırımcılara, Çin ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyenlere kılavuzluk ediyor. Biz bu iş birliğinin karşılıklı fayda sağlayacak platformlarda uzun yıllar sürmesini diliyoruz. Ülkemizin ekonomisinde bu kadar büyük yeri olan bir ortağın parçası olmaktan da gurur duyuyoruz.”