7 kıta biliyorduk meğer 8 imiş! İşte son kıta araştırmaları
Dünya’nın bir bilinmez çukur olduğu gerçeği değişmiyor. Bize her geçen gün yeni bilgiler öğretiyor. Yağmurlu bölgelerde çölün oluşabileceği gibi artık yeni kıtaların da ortaya çıkmasına şaşırmamak gerekir.
Amerika Jeoloji Topluluğu yeni buldukları kıtanın ismini bile açıkladı. Üstelik bu kıtanın yüzde 94’ü suyun altında. Yapay zeka uygulamaları falan konuşulurken asıl dünya bizlere bilinmedikleri sunuyor. 11 bilim insanın yer kabuğu çatlakları konusunda yaptığı çalışmada Zealandia” adlı yeni bir kıta ortaya çıktı. Bu kıtanın nasıl oluştuğuna dair ise bilim insanları ‘Yeni Zelanda ve Yeni Kaldonya isimli bölgelerin Avustralya’dan 85 milyon yıl önce koparak ayrılan ve 4.9 milyon kilometrekarelik kıtanın bir parçası olduğunu belirtiyor. “Zealandia” terimi 90’lı yıllarda 200 milyon yıllık parçalanmış bir süper-kıtanın bir kısmını ifade etmek için kullanılmış. 4.9 milyon kilometrekarelik yüzölçümüyle yüzde 94’ü su altındaki “Zealandia” dünyanın en küçük kıtası olabilir. Küçük kıta olmasına rağmen bölgede milyarlarca dolar değerinde yer altı kaynaklarının bulunduğu da araştırma sonuçları arasında yer alıyor. Dünya devi olan pek çok ülkenin su ile kaplı bu adaya göz dikeceğini tahmin etmemek elde değil.
Netlik kazanmayan bir diğer kıta
Peş peşe kıta araştırmalarının yapılması akıllarda soru işareti uyandırırken Kanada’nın güneydoğusunda da yeni bir kıta keşfedilmek üzere… Kanada’nın güneydoğusundaki Baffin Adası ile güneybatı Grönland arasındaki Davis Boğazı’nda bir mikro kıta keşfedilmiş. Luke Longleya, Jordan Phetheana ve Christian Schiffer tarafından yürütelen makale Gondwanna Research’te yayınlandı. Bölgenin jeolojisi daha önce kapsamlı bir şekilde incelenmiş olmasına rağmen ufak tefek açıklama bekleyen alanlar var. Oluşturulan ekip, makalelerinde “Grönland ve Kuzey Amerika arasında uzun süren bir sürtünme ve deniz tabanı yayılması dönemi, Davis Boğazı ile birbirine bağlanan Labrador Denizi ve Baffin Körfezi okyanus havzalarını oluşturdu” diye belirtiyor. “Bu kıta bloğunu, Davis Boğazı proto-mikrokıtası olarak adlandırdığımız, tam olarak riftlenmemiş bir mikrokıta olarak yorumluyoruz.” Araştırmacılar, tektonik plakaların ikiye ayrıldığı riftleşmenin yaklaşık 118 milyon yıl önce başladığına, kıtasal parçalanmanın ise yaklaşık 61,27 milyon yıl önce Labrador Denizi’nde meydana geldiğine inanıyor.
Hayatımız teknolojiyle gelişip değişirken yapılan son araştırmalar dünyanın da tamamen değiştiğini gösteriyor. Artık her sabah uyandığımız o dünyanın farklılaştığını kabul etmek gerekiyor. İlkokul bilgilerimizde bahsedilen ‘’ Pangea magma tabakasındaki konveksiyonel hareketler sonucunda güneyde Gondvana ve kuzeyde Laurasia (Lavrasya) olarak ikiye bölünmüştür. İlerleyen evrelerde bu 2 kıta daha fazla parçaya ayrılarak günümüzdeki kıtalara dönüşmüştür.’’ Bilgisini tazelemekte fayda var. Bilim ile ilgilenen herkesin söylediği fakat görmeden inanmayız diyenlerin algıları tamamen değişeceğe benziyor. Kıtalar her yıl milim de olsa oynuyor ve daha çok yeni kıta duyacağımıza benziyor.
