YAZARLAR

15 Temmuz’da TBMM’ye ilk gelen Çavuşoğlu o geceyi Milliyet’e anlattı: ‘Polisin 30 dakikalık mühimmatı kalmıştı’

15 Temmuz 2016. Hain darbe girişimi ve sonrasında yaşanan demokrasi destanı. Üzerinden 8 yıl geçti.

O gece darbe girişimine tepkisini göstermek ve karşı koymak için TBMM’ye ilk gelen Milletvekili Hakan Çavuşoğlu idi. Eski Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu o gece TBMM’de yaşananları dakika dakika Milliyet’e şöyle anlattı:

POLİS ÖNCE ALMADI: TBMM kapısına en yakın trafik ışıklarında yolun trafiğe kapatıldığını ve araçların geri çevrildiğini gördüm. Polis memuruna milletvekili olduğumu, TBMM’ye gireceğimi söyledim. Polis girişin yasak olduğunu ifade etti. Ancak ısrar ettim, milletvekili olduğum için TBMM’ye girişimi kimsenin engelleyemeyeceğini, ne olursa olsun girmek istediğimi söyledim. Polis içeriden onay gelirse müsaade edebileceğini söyledi.

İÇERDEKİLER KİM?: Polis memurunun içeriden izin alması gerektiğini söyleyince kafamda acaba içeridekiler kim sorusu belirdi. Bir süre sonra polis içeri girebileceğimi ancak danışmanıma müsaade edemeyeceğini söyledi. Endişelerim iyice artmıştı. İçerdekiler darbeciler olabilir miydi? Polisler bu darbe sürecinin içerisinde miydi? Kendiliğimden teslim olmak üzere mi gidiyordum? Dikmen kapısından Meclis’in 1 numaralı kapısına kadar geçen süreç en zor anlardan birisiydi.

HER TARAF KARANLIKTI: Bir nolu kapıda aracımdan inince karşılaştığım polis nezaketle karşılayınca, Meclis’teki polislerin vatansever polisler olduğunu anladım. Hiç durmadan AK Parti grup yönetim katına çıktım. Henüz hiç kimse gelmemişti. Birkaç dakika sonra koridorun penceresinden dışarıya baktığımda Karabük Milletvekilimiz merhum Burhanettin Uysal’ın geldiğini gördüm. Kulise indik. Ancak her taraf karanlıktı. Koridorların ve kulisin ışıklarının açılmasını temin ettik.

CHP’LİLER NE DEDİ? Bir grup CHP milletvekilinin Çankaya kapısından geldiklerini gördük. Yanımıza gelerek ‘bu darbeye hep birlikte karşı duracağız’ dediler ve yanımızdan ayrıldılar. Dakikalar ilerledikçe milletvekili sayısı da artmıştı. Meclis Başkanımız İsmail Kahraman Meclis’i açacağını söyledi. Nihayet Genel Kuruldaki yerimizi almıştık.

ÇATIŞMA SESLERİ VE BARUT KOKUSU:

Canlı yayın ekiplerini almak için dışarı çıktık. Bu sırada Genelkurmay’dan yoğun çatışma sesleri geliyordu. Barut kokusu dört bir yanı sarmıştı. Üzerimizden uçan helikopterden gizlendik. Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ kürsüde konuşurken çok şiddetli bir patlama yaşandı. Atılan bomba nedeniyle Genel Kurulda göz gözü görmüyordu. Yoğun bir toz bulutu ve duman kaplamıştı. Barut kokusu genzimizi yakıyordu. Ömrümüzün son anlarını yaşadığımızı düşündüm.

SIĞINAĞA GİTTİK: Sığınağa gittik. Gece boyunca savaş uçaklarının ve helikopterlerin üzerimizde dolaştığını duyuyorduk. Bombalamalar oldu. Yaşanan çatışmalar sonucunda yaralanan polislerimizi almak üzere gelen ambulanslara dahi ateş edildiği için ambulanslar içeri giremiyordu. Yaralanan polis arkadaşlar bizim bulunduğumuz yere getiriliyordu. Yaralılara doktor olan milletvekili arkadaşlarımız müdahale ediyordu.

ÇATIŞMALAR ŞİDDETLENDİ: Bir müddet sonra çatışmalar iyice şiddetlendi. Meclis Başkanımıza bilgi veren güvenlik görevlileri, hainlerin Meclis’e indirme yapmaya çalıştıklarını bildirdi. Polisin elindeki silah ve mühimmat gücünün karşı koymaya ancak 30 dakika yetebileceği haberi üzerine her şeye hazırlıklı olmalıydık. Bir an evvel havanın aydınlanmasını istiyorduk.

MECLİS HARABEYE DÖNMÜŞTÜ: Bir süre sonra uçak ve helikopter sesleri kesildi. Hava aydınlanınca Genel Kurula gittik. Gördüğümüz manzara karşısında dehşete kapıldık. Meclis adeta harabeye dönmüştü. Bu sırada Meclis önünden sürünerek inen polisleri ve Genelkurmay kavşağındaki çatışmaların sürdüğünü gördük. Bu sırada Külliye önündeki bombalamanın sesi ile yeniden bulunduğumuz yere geri döndük. Saatler ilerledi, saat 10.00 gibi Meclis Başkanımız tekrar Genel Kurulu açtı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu