Ana Sayfa YAZARLAR YAVUZ DONAT / Turgut Özal… Rahmetle…

YAVUZ DONAT / Turgut Özal… Rahmetle…

7
0

Türkiye‘yi dışa açan Başbakan… 8. Cumhurbaşkanı… Sivil, demokrat, renkli, hoşgörülü bir siyaset ve devlet adamı.
Bugün, bir başka âleme göç edişinin yıldönümü. Rahmetle anıyoruz.
Türkiye, onu unutmuyor. Ve adını üniversitede, bulvarlarda, okullarda, çarşılarda, meydanlarda yaşatıyor.

***

Peder ne der, kader ne der?

Genel seçim… 5 Haziran 1977… Özal kardeşler, Prof. Necmettin Erbakan‘ın partisinden aday… Milli Selamet Partisi.
Turgut Özal, İzmir’den.
Korkut Özal, İstanbul’dan.

Seçim yapıldı… Sandıklar açıldı… Oylar sayıldı.
Turgut Özal seçilemedi. Korkut Özal ise… Meclis’teydi.
Turgut Özal, 1977 sandığından çıksaydı… Parlamento‘ya girseydi… 12 Eylül 1980 darbesinden sonra siyasi yasaklılar arasında yer alacaktı.
1983’te, Anavatan Partisi’ni kuramayacaktı. Başbakan… Cumhurbaşkanı olamayacaktı.
Hani ne derler? “Son sözü kader söyler… Alın yazısı.”

***

Büyük başarı

Cemil Çiçek’ten defalarca dinlediğim bir söz: “Ben siyasette yumruk sıkmak yerine el sıkmayı Turgut Özal’dan öğrendim.”

Özal… Siyasette 4 farklı kesimin elini sıkmayı… 4 siyasi eğilime kucak açmayı… 4 mahalleden de oy almayı başaran bir lider.
Siyasetin 4 tabanını da kucaklamak… Ve 4 taban tarafından kucaklanmak… Her babayiğidin harcı değil.

***

‘Kapalı devre’ kamuoyu araştırması

Kamuoyu yoklaması… Anket… Özal ile birlikte Türk siyasi yaşamına girdi. Özal’ın bu konuda bir açık çalışması vardı… Bir de kapalı.
Açık çalışma… Anket şirketlerinin araştırmaları.
Kapalı çalışma… Özel… Kapalı kapılar ardında.
Şöyle ki:
“Başbakan Özal, aktif siyasetin dışında olan… Kendisinden hiçbir beklentisi bulunmayan… Kendi alanında saygın isimlerin” düşüncelerini öğrenmek için… Kapalı devre bir sistem kurmuştu. Akıllıca… Ve başarılı bir uygulama.

***

‘Kişiye özel’

Cemil Çiçek, anılarını yazmaya başladı… Konuyu ayrıntıları ile yazacaktır… Biz, kısaca anlatalım. Çiçek… Özal’ın güvendiği isimlerden… Ona bir görev verdi:
İstanbul’a git… Arkadaşlarla yemek ye… Benim hakkımda… İcraatımla ilgili… Ne diyorlar? Hepsini not et. Bana getir. Özal’ın, “Arkadaşlar” dediği isimler… Dönemin adı sanı bilinen… Saygın… Akçalı işlerle ilgisi olmayan kişiler… Birkaçını sayalım:
Aydın Bolat… Mehmet Turgut… Şaban Çavuşoğlu… Zeki Aytaç… Sabahattin Zaim… Ahmet Kabaklı… Süleyman Yalçın… Ergun Göze… Nevzat Yalçıntaş… Salih Tuğ…
Onlar, Özal’ın şahsıyla ilgili… Hükümetle ilgili düşüncelerini söylediler… Her ay. Cemil Çiçek de, söylenenleri Başbakan Özal’a iletti… Kelimesi kelimesine. Öyle ki… Özal’ın ailesiyle ilgili eleştiri de yapılmıştı.
– Cemil Bey… Sayın Başbakan’a söyleyin… Eşi Semra Hanım, parti ve devlet işlerine karışmasın.
Çiçek… Eleştiriyi Özal’a iletti. Turgut Bey… İçini çekti:
– Haklılar… Ama söyle onlara… Bu saatten sonra boşanayım mı?

***

Ey vefa! Nerelerdesin?

Turgut Özal hayatta iken… Yanına yaklaşmak isteyen… Yurtdışı gezileri heyetinde yer alabilmek için sıraya giren… Aynı fotoğraf karesine girebilmek için yarışanlar… Anlı şanlı iş insanları… Özal, bir başka âleme göç edince… Hakk’ın rahmetine kavuşunca… Argo deyimle, araziye uyanlar… Uzun kayıp… Maalesef… Bu da bir Türkiye gerçeği.
Yazmazsak olmaz… Mardinli Zeynel Abidin Erdem… Nobel Ödüllü gururumuz Prof. Aziz Sancar‘ın akrabası… Özal’ın vefatından sonra emanetini… Semra Özal’ı hiç yalnız bırakmadı.
Vefanın, İstanbul‘da sadece bir semt adı olmadığını hatırlayanlar da çıkıyor… Zeynel Abidin Bey gibi.

***

Çağın sorunu… ‘Kilo’

Devlet protokolü… İlk sırada, Cumhurbaşkanı Özal yürüyor. Sonra TBMM Başkanı… Ve Başbakan Süleyman Demirel.
Demirel… Son zamanlarda, Özal’ın çok fazla kilo aldığını gözlemliyor. Ve bir ara… Yan yana geldiklerinde… “Kilo ver” diyor. Özal’ın tepkisi:
– Haklısın… Doğru söylüyorsun… Ama kolaysa sen ver.
Bu konuşmayı bana Demirel anlatmıştı.

***

Hariçten gazel okumak

Yıl 1983… Askeri dönemden demokrasiye dönüş… Partiler kuruluyor.
Özal… Bazı isimleri çağırıyor… Siyasette birlikte yol arkadaşlığına.
“Başüstüne” diyenler de var.
“Efendim… Askerler sizin iktidara gelmenize yeşil ışık yakmazlar… En iyisi, siz askerlerin kurdurduğu partiyle (Milliyetçi Demokrasi Partisi) işbirliği yapın… Biz de yanınızda oluruz… Ama sakın parti kurmayın… Kurarsanız, biz yokuz.”
Özal… Onları dinlemedi… Anavatan Partisi’ni kurdu… Kadroda onlar yok.
Seçim… Anavatan, birinci parti… Özal Başbakan.
Onlar, sağda solda konuşmaya… Özal’a akıl vermeye başladılar: “Turgut Abi, o işi öyle değil de şöyle yapmalı.”
Bir gün… Başbakan’a bu konuyu açtım… Özal, “Herkes kendi işine baksın… Bu dediklerimi yazabilirsin” dedi.
Ve… Hariçten gazel okuyanların sesleri… Bıçakla kesilmişçesine… Kesiliverdi.
Sanırım Cemil Çiçek bu olayı, anılarında ayrıntılarıyla anlatır… Belki isim isim sayar.

***

Ayet… Ve bir siyaset gerçeği

Milletvekili seçimi… 29 Kasım 1987… Anavatan Partisi‘nin çıkardığı milletvekili sayısı 292.
Cumhurbaşkanlığı seçimi… 31 Ekim 1989… Turgut Özal’ın aldığı oy 263.
Aradaki fark… Özal’a oy vermeyen Anavatan Partililer… 29 milletvekili.
Ayet… “Her nefis (canlı) ölümü tadacaktır.” Ve… Bir siyaset gerçeği… “Bütün liderler, bir gün ihanetle tanışacaklardır.”

***

Vesayet gölgesinde siyaset

Askeri vesayetin siyaset üzerindeki ağırlığının yoğun olduğu dönemde… Parti kurmak… İktidar olmak… Reformlar yapmak… Ülkeyi dışa açmak… Kolay iş değil. Ve… Her babayiğidin başaracağı iş hiç değil.
Unutmayalım ki:
1983-1984… “Anavatan Partisi tek başına iktidar… Turgut Özal, Başbakan.”
Ama… Resmi törenlerde… Devlet protokolünde… Başbakan, 7. sırada. Eşli protokolde… Başbakanın sırası… 14.
Acı gerçek… Buna itiraz edilmedi… Ne iktidardan ne muhalefetten… Ne medyadan… Akademisyenlerden… Aydınlardan. Tevazu bir yana… O dönemde bu protokol ayıbını yazan, eleştiren tek kişi ben oldum.
Allah, sağlıklı ömür versin… Mehmet Keçeciler dostumuz çok iyi bilir.

***

Siyasetin dışından

Birlikte maça gitmiştik… Şampiyon Kulüpler Kupası… Çeyrek final 2. maçı… Köln… Galatasaray- Monaco. Dönüş uçağında… Futbol sohbeti… Ben Gençlerbirliği Asbaşkanı’ydım.

– Sayın Başbakanım… Sizi Gençlerbirliği’ne üye yapalım.
– Teşekkür ederim… Neden olmasın?
Başbakanlık makamında… Rahmetlinin yakasına Gençlerbirliği rozetini ben takmıştım.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz