Tiroit nodüllerine ‘mikrodalga’

Belirgin boyutlara ulaşmış, yutma zorluğu, boyunda rahatsızlık hissi ya da kozmetik sorun yaratan iyi huylu (benign) tiroit nodüllerinden ameliyatsız girişimsel yöntemlerle kurtulmak mümkün. İşte tüm bu yeni tedavi yöntemlerini Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez ile görüştüm. Prof. Dr. Kılıçkesmez, “‘Özellikle Radyofrekans Ablasyon (RFA) ve Mikrodalga Ablasyon (MWA) gibi girişimsel radyoloji yöntemleri tiroit nodüllerinde kullanılmaktadır. Eğer hasta ameliyat olamayacaksa bu grupta da silahımız Embolizasyon yöntemi” dedi.
HORMONLAR NORMALLEŞİYOR
Prof. Dr. Kılıçkesmez, bu tedavilerin, nodül hacmini önemli oranda küçülttüğüne dikkat çekerek, “Özellikle otonom çalışan, hipertiroidiye yol açabilen tiroit nodüllerinde de bu yöntemlerin, hormon seviyelerini de normalleştirdiği biliniyor” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Kılıçkesmez, “Yapılan meta-analizlerde mikrodalga ablasyon tedavisinin 12’inci ayda yüzde 83,6 düzeyinde bir hacim küçülmesi sağladığını, radyofrekans ablasyonun ise yüzde 81,6 oranında bir küçülme sunduğunu gösterdiğini belirterek, şöyle dedi: “İşlem sonrasında hastaların semptom skorları 4’ten 1,5’e, kozmetik skorları ise 3’ten 1’e geriliyor.” Prof. Dr. Kılıçkesmez, her tiroit nodülünün aynı olmadığının ve tedavinin mutlaka uzman hekim tarafından planlanması gerektiğinin altını çizerek, “Nodülün yapısı, boyutu, konumu ve hastanın genel sağlık durumu gibi unsurlar göz önüne alınarak, en uygun tedavi seçilmelidir. Girişimsel radyoloji, bu noktada bir alternatif sunmaktadır. Ameliyat seçeneğini düşünmeden önce ameliyatsız ablasyon yöntemleri hakkında bilgi almak hastalar için büyük avantaj sağlayabilir” dedi.
NODÜLLERİ ISITIP KÜÇÜLTÜYOR
PROF. Dr. Kılıçkesmez, “Hem radyofrekans hem mikrodalga ablasyon yöntemleri tiroit nodüllerinde kullanılabilen girişimsel radyoloji yöntemleridir” diyerek, şöyle anlattı:
RADYOFREKANS ABLASYON (RFA): Özellikle kanser tedavisi olmak üzere çeşitli medikal koşulların tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir prosedürdür. Bu yöntem, yüksek frekansta radyo dalgaları kullanarak, hedeflenen doku veya tümörlerde ısı üreterek, bu dokuları yok eder. RFA ile yüksek frekanslı elektrik akımları nodül dokusunu kontrollü bir şekilde ısıtarak, küçültür.
MİKRODALGA ABLASYON (MWA): Bu yöntem, mikrodalga enerjisinin ince bir iğne yardımı ile tiroid nodülüne kontrollü bir şekilde uygulanması sonucu nodülün ısıtılarak, küçültülmesi işlemidir.
İŞLEM SÜRESİ NODÜL SAYISINA GÖRE DEĞİŞİYOR
MIKRODALGA ve radyofrekans ablasyon yöntemlerinin genellikle lokal anestezi altında uygulandığını belirten Prof. Dr. Kılıçkesmez, “İşlem süresi nodül sayısı ve büyüklüğüne göre değişmekle birlikte pek çok hasta 1 saat sonra taburcu olabiliyor. İşlemin ardından hafif boyun ağrısı veya geçici rahatsızlık dışında ciddi bir yan etki görme olasılığı çok düşük” diye konuştu.
TERMAL TEDAVİ
OTONOM çalışan tiroit nodüllerinin (AFTN), fazla hormon salgılayarak, hipertiroidiye neden olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kılıçkesmez, “Termal ablasyon yöntemleri, bu tip nodüllerin hacmini küçülterek tiroit hormon seviyelerini düzenlemede etkili oluyor. Araştırmalar, bu yöntemlerin bu gruptaki hastalarda da başarıyı önemli ölçüde artırdığını göstermektedir. Yapılan çalışmalar bu yöntemlerin uygulandığı hastaların kalite ve konfor açısından memnuniyet düzeylerinin oldukça yüksek olduğunu belirtiyor. Semptomların hafiflemesi ve kozmetik kaygıların ortadan kalkması, hastaların sosyal hayata hızlıca uyum sağlamasına yardımcı oluyor” dedi.