Ana Sayfa YAZARLAR SELAHATTİN DÖNMEZ / Beş besini sofranızdan eksik etmeyin

SELAHATTİN DÖNMEZ / Beş besini sofranızdan eksik etmeyin

4
0

Beslenme üzerine artık her kafadan ses çıkmaya başladı. Yalan yanlış iddialar sosyal medyada yayılıyor. Biz de bu hafta soframızda bulunmasında fayda olan besinlerden yola çıkıp işin doğrusunu anlattık

İyi yaşam için sofralarınızda sıkça bulundurmanız gereken 5 doğal içecek ve yiyeceği açıklıyorum. Düzenli olarak bu besinleri yediğinizde vücudumuzda neler oluyor nasıl bir fayda sağlıyor hep birlikte bakalım.
1Çay ve kahve içimi osteoporozdan koruyabilmektedir. Sağlıklı beslenirken gün içinde 4 bardak siyah çay, 2 fincan yeşil veya diğer bitki çaylarından tercih etmek çok yararlı. Kahve ise ideal miktar günde 3 fincan olduğunu yine hatırlayalım.
2Cevizin damar sağlığını koruduğunu, LDL kolesterolü azaltabildiğini hatırlayalım.
Ancak düzenli yendiğinde. Omega 3, melatonin, E vitamini, diyet lifleri, polifenoller ve antioksidanlardan zengin ceviz için ideal miktar 14 yarım yani 7 tamdır.
3Zeytinyağına özgü polifenoller kalp sağlığını koruyabildiği gibi birçok kanser gelişme riskini yüzde 50’ye kadar azaltabilmekte. Günde 4 yemek kaşığı zeytinyağı tüketmek bu yararlı etkiler için yeterlidir.
4Kabak çekirdeği bağırsak parazitlerini temizleyici etkiye sahiptir. Yüksek triptofan içermesi sebebiyle serotonin üretimini de artırır. Magnezyum ve çinko deposu olan kabak çekirdeğinden 1 avuç içi porsiyon miktarında yiyin.
5Yoğurt bağırsakta faydalı bakteri üremesini artırır. Kalın bağırsak kanseri gelişimini azaltır. Kemik mineral yoğunluğunu korur. Protein, kalsiyum, potasyum deposu yoğurt için her gün 1 kase çok faydalı.

PEYNİR YAŞLANDIRIR MI?
Son dönemlerde peynirin hızlı yaşlandırdığı ile ilgili maalesef yine bilimsel olmayan bilgiler dolaşıyor. Sizlerden de çok soru aldım. Peynir yaşlandırır mı? Yemeyelim mi diye? Peynir hem geleneksel besinimiz hem de oldukça yararlı bir süt ürünüdür. Anadolumuz’da yüzlerce çeşit peynirimiz üretilmektedir. Probiyotik etkili ve kalsiyum deposu olan peynirin sağlıklı beslenme de bulunması genel sağlığımıza fazlasıyla olumlu etki sağlamaktadır.

Yaşlandırma konusuna gelince tüm araştırmalar tam tersini bize göstermektedir. Peynir; içindeki whey proteinleri ile cilt sağlığı ve cildin yaşlanma karşıtı mekanizmasını destekleyebilen mükemmel süt ürünüdür.
Deride yaşlanmayı hızlandıran hücre bariyer bütünlüğünün bozulmasını önlediği yapılan araştırmalarda bulunmuştur.
Peynir, deride pigmentasyon hastalıklarının artışına neden olan tirozinaz enziminin çalışmasını baskılayarak liken, akantosiz nigrikans ve deri artmış pigmentasyonu gibi hastalıkların önlemesine destek sağlayabilmektedir. Düzenli 2 dilim tam yağlı peynir yediğinizde yaşlanma karşıtı kolajen 1’in dermal fibroblastlarda üretimini artırdığı gösterilmiştir.
Elastin cildin elastikiyetini koruyan bir bileşendir. Yaşlanma ile elastin sentezinin azalmasıyla cildin sıkılığını kaybetmesine neden olur, kırışıklıklar artar. Peynirdeki whey proteinleri elastin sentezinin artmasını sağlayabildiği gösterilmiştir. Peynir probiyotik açısından zengin bir fermente süt ürünüdür ve fermente besinlerin cilt yaşlanmasını bağırsak mikrobiyotası üzerinden olumlu etkilediği bilimsel bir gerçektir.

PEYNİRDE BULUNAN KAZEİN SİNDİRİM SİSTEMİNİ ETKİLER Mİ?
Sizlerden gelen bir diğer soru da; peynirde kazein proteini bizim bağırsaklarımızı tahrip ediyor ve sindiremiyor muyuz şeklinde. Buna da açıklık getirelim. Evet, peynir kazeini yüksek kaliteli protein, yağ asitleri, kalsiyum, fosfor, magnezyum, A, K2, B2, B12 vitaminleri, probiyotikler, kısa zincirli yağ asitlerinden zengin süper besindir. Peynir laktoferrin, lizozim ve beta laktoglobin gibi biyoaktif peptitler içerir ve kolesterol düşürücü, tansiyon azaltıcı, kanser önleyici ve bağışıklık sistemimizi modüle edici etki gösterir.
Peynir kazeini 1 yaş sonrası tüm bireylerde bağırsakların gelişiminin tamamlanmasıyla kolayca sindirilebilmektedir. Kazein her ne kadar büyük parçalı protein molekülü olsa da bizim bağırsaklarımız rahatça süt kazeinini parçalayabilecek yapıya sahiptir. Peynir kas kazanımını ve kasların güçlenmesinde yarar sağlar. Peynir ve sütteki kazein kardiyovasküler, bağışıklık ve sindirim sistemi üzerine koruyucu etki gösterir. Peynir triptofandandan zengin süt ürünüdür. Peynir yediğinizde serotonin sentezi artar ve beyin sağlığınızı korur. Peynir ve sütteki immünoglobinler bağırsak mukozasını patojenlere karşı da korur. Sağlıklı beslenmenizde peynir ve sütü eksik etmeyin. Her gün 2 dilim peynir mükemmeldir.

KAHVE, VÜCUTTAKİ MİNERALLERİN KAYBOLMASINA NEDEN OLMUYOR
Kahve hakkında harika bir araştırma daha yayınlandı, kahve ve mineral kaybı arasındaki ilişkiye ait sır perdesi aralandı. Günde 3 fincan kahveyle vücutta mineral ve sıvı kaybı olmadığı belirlendi. Ancak kafein alımı arttıkça yani günde dört fincanın üzerinde kahve tüketimi olduğunda işler değişiyor. O zaman ne yapmalıyız?
Orta düzey kahve içtiğimizde yine de sıvı dengesini korumak için her 1 fincan kahveye 1 bardak su yeterli.
Fazla kahve tüketimi olduğu gün 1 küçük şişe doğal mineralli su, idrarla atılan tüm minerallerin yerine konulması açısından değerli.
Kahveyi sabah erken aç karnına, yemeklerden hemen sonra ya da öğün aralarında şekersiz, aromasız kahve içilebilir.
Şuruplu ve tatlandırıcılı kahveler insülin direnci ve bağırsak geçirgenliğini arttırması sebebiyle önermiyorum. Ve kremalı, şekerli kahve zaten sağlıklı yaşamda olmamalı.
En iyi kahve diye bir ayrım yapmak zor. Ama kafeinsiz kahveden uzak durmak gerekiyor. Filtre edilmiş, kaynamış siyah kahveler hep sağlıklıdır. Türk kahvesi dahil.

DUYDUĞUNUZ BAZI BESLENME ÖNERİLERİ UYGULANMALI MI?
● Su Diyeti:
Böyle bir tedavi yöntemi tıp ya da beslenme alanında yoktu.r Su orucu kısa süreli 5-18 gün arasında değişen sürelerde sadece su içimiyle yapılan bir diyet olarak belirtilmektedir. Ancak gerçekler farklı. Bu diyeti uygulayanların aşırı kas kaybı kas proteinlerinin parçalanması artar. Metabolik asidoz, baş ağrısı, uykusuzluk ve stres kendini ilk üç günde gösterir. Daha önemlisi hiperürisemi, hiponatremi, keton cisimlerinde artış, kan magnezyum ve kalsiyum değerlerinde azalma olur. Hiçbir şey yememeye bağlı sadece su ile verilen kilolarda ger ialınmakta, su orucu bırakıldıktan sonra kan şekeri, kolesteroldeki düşüşlerde yeniden eski yüksekliğine dönmektedir.
● Kan Grubuna Göre Diyet: Bu çeşit sağlıklı yaşam veya zayıflamaya yönelik bir öneri ne #pubmed dediğimiz bilimsel alanda yayınlanan makale portalında ne de klinik uygulamalarda bulunmaktadır. Çünkü kan grubuna göre besin seçmek diye bir şey yoktur.
● Glutensiz ve Laktozsuz Beslenme: Bu beslenme ile otoimmün hastalıkları görmezsin, yılda bir süre gluteni kes fikri tamamen yanlış. Sağlıklı bireylerde ne gluten ne de laktoz sağlığı olumsuz etkilemez.
● Avokado çekirdeğinin faydaları: Avokodo ya da zeytin çekirdeği öğüt, yut hayatın değişir, soğan kürü ile doğurganlığın artar, kırmızı lahana turşusu, pancar turşusu kürüyle B12 tavan yapar kadar anormal söylemlere inanmayın. Aman zeytin çekirdeği, avokado çekirdeği yutmayın.
● Süt ürünleri kemikleri güçlendirmez: Peynir aman öcü diyenlere asla ama asla inanmayın.
Süt ürünleri sağlıklı yaşamak için bazı kanserlerden korunmak için ve kemik mineral yoğunluğunun ana bileşeni kalsiyum için gereklidir. Her gün düzenli süt ürünlerinden en az 2 en fazla 3 porsiyon tüketmeyi alışkanlık haline getirin.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz