NEBİ MİŞ / İtalya’yla yakalanan pozitif ivme ve Avrupa’ya yansıması

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İtalya ziyaretini Roma‘da takip ettik. Ziyaret İtalyan medyasında, “Türkiye, ABD’den sonra Atlantik İttifakı‘nın en güçlü askeri gücüne sahip ülkesi olup Soğuk Savaş‘tan bu yana Ortadoğu satranç tahtasının ön saflarında yer alıyor” gibi analizlerle öne çıkarılmıştı. Avrupa‘nın Atlantik güçleri arasındaki bağların sağlam kalması açısından “Türkiye’nin stratejik önemi”ni vurgulayan analizler çoğunluktaydı.
Gezide, iki ülkenin birçok alanda devam eden stratejik ilişkilerinin daha da ivme kazanacağına yönelik pozitif bir hava vardı. Geziye kalabalık bir heyet katıldı. Türkiyeİtalya 4’üncü Hükümetlerarası Zirvesi’nde her iki lider de ilişkilerin mevcut durumu ve geleceği hakkında çok olumlu bir tablo çizdi. İtalya ile 30 milyar dolar olan ticaret hedefine planlananın öncesinde ulaşılmış. Yeni ticaret hacmi 40 milyar dolar olarak duyuruldu.
İtalya, bugün Türkiye’nin Akdeniz‘de birinci, Avrupa’da ise ikinci ticari ortağı konumunda. İki ülke arasında Avrupa’nın güvenliği ve küresel meselelere bakış konusunda birçok alanda uyumlu bir müttefiklik ilişkisinden bahsetmek mümkün.
İki ülkenin ticaret ilişkilerinin ivme kazanmasında savunma sanayiinin çarpan etkisi yapacağını farklı konuşmalarında her iki lider de dile getirdi. Bu konuda, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İtalya ile savunma sanayii alanında önemli ilerleme kaydeden işbirliğimizi, yeni ortaklıklar ve projelerle güçlendirmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaparken, Meloni ise “Baykar, Leonardo ile önemli adımlar atıyor. Enerjide, doğalgazda stratejik ortak durumundayız” dedi.
Bu bağlamda, iki ülke arasında imzalanan 11 farklı başlıktaki anlaşmanın içerisinde savunma sanayiinin öne çıktığını söylemek mümkün. İtalyan Leonardo şirketi ile Baykar arasında 5 Mart’ta imzalanan insansız hava aracı geliştirme anlaşmasının ön protokolü, gezide her iki firmanın yönetim kurulu başkanları tarafından liderlerin huzurunda imzalandı.
Bu işbirliği sadece Baykar için değil, Türkiye’deki diğer savunma sanayii firmaları için de yeni fırsatlar oluşturacak. Yerli firmalar, Avrupa’da diğer ülkelerin savunma sanayii için uluslararası standartlarda ortaklıklar kurma şansı yakalayacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İtalya ziyareti, güvenlik, yeniden silahlanma ve Ukrayna konusunda Avrupa’nın Türkiye’ye her zamankinden fazla ihtiyacı olduğu tartışmalarının öne çıktığı bir dönemde gerçekleşti. Geçtiğimiz günlerde The Economist dergisi Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Avrupa’nın olası kurtarıcısı” temalı bir analizinde Türkiye’nin Avrupa’nın mühimmat talebinin en azından bir kısmını karşılayabilecek sanayi altyapısına sahip olduğunu belirtmiş, Türk ordusunun da, Avrupa’nın güvenlik mimarisini güçlendirmek için ihtiyaç duyduğu tecrübeye ve kapasiteye sahip olduğunu vurgulamıştı.
Aynı analizde savunma sanayiine özel bir parantez açılmıştı. Türkiye’nin savunma alanında yaptığı yatırımların karşılığını fazlasıyla aldığı belirtiliyor; zırhlı araçlardan saldırı ve keşif drone’larına, savaş gemilerinden hafif silahlara ve mühimmata kadar pek çok alanda üretimin Türk hatlarından hızla çıktığı vurgulanıyordu. Savunma sanayiinde yakalanan bu dinamizm, Türkiye’nin uluslararası alanda artan stratejik ağırlığını da beslediğinin altı çiziliyordu.
İtalya ziyareti sırasında yapılan açıklamalar ve gösterilen yoğun ilgi, Avrupa genelinde Türkiye ile iş yapma isteğinin önümüzdeki dönemde artacağını açıkça ortaya koyuyor. Türkiye, bugün küresel sistemin karşı karşıya olduğu krizlerle çok daha önce yüzleşti; bu süreçte kendisini geleceğe hazırlayarak önemli bir kapasite geliştirdi.
Stratejik sektörlere yapılan yatırımlar sayesinde Türkiye, inovasyon ve teknoloji gibi alanlarda Avrupa’nın önüne geçmeye başladı. Avrupa’nın bu konularda atıl kaldığı bir dönemde Türkiye ilerleme kaydetti ve şimdi bu yatırımlarının somut sonuçlarını almaya başladı. İtalya ile ilişkilerde yakalanan bu pozitif ivme, yakın gelecekte diğer Avrupa ülkelerine de yansıyacak ve yeni işbirliklerine kapı aralayacaktır.