Kerem mi gitti, Buruk mu gönderdi?
Sakın ola; bunu, Kerem Aktürkoğlu’nun A Milli Takımı’ndaki üç golüne bakıp, “skor” yazısı olarak görmeyin. Sakın ola; Kerem’in, kendi isteğiyle Galatasaray’dan ayrıldığına inanmayın.
Sakın ola; Teknik Direktör Okan Buruk’un, Kerem’in önünü açtığını düşünmeyin.
Galatasaray, Kerem’den aldığı 12 milyon euronun neredeyse tamamına yakınını (KAP’a açıklama 6 milyon euro ama Avrupa basını öyle demiyor! 11 milyon euro yazılıyor) Osimhen’e vererek, daha baştan kaybetmiştir. Çünkü, bu sezonun sonunda ne Kerem olacaktır ne de Osimhen… Bir sezonluk “fantezi futbolcu” karşılığında, 25 yaşındaki evladını kaybetmek neyin düşüncesidir acaba? Bir Kerem’i feda edebilmek adına, Osimhen kaç gol atmalı sana?
Bu sezon Galatasaray’da oynadığı üç maçta 2 gol, 2 asist yapan bir futbolcuyu, 12 milyon euroya vermenin mantığını biz değil, Galatasaray Yönetimi söylemeli…
Bunun bir elinden alınan “kaptanlık meselesi” olarak görülmesi ne kadar sakat bir düşünceyse, Kerem Aktürkoğlu’nu bugüne getiren etkenlerin de iyi düşünülmesi gerekli…
Galatasaray aslında Kerem’i bu sezon değil, daha geçen yıl kaybetmişti. İlk 6 haftasında, sol kanatta oynadığı bölgede 3 gol, 6’ı asisti bulunan bir futbolcu, sırf Zaha’ya yer açabilmek adına forvet arkasına çekilince, hem Kerem aranmıştı hem de Mertens…
Ama patron Okan Buruk olduğuna göre, takımı şampiyon da yaptığına göre, ona bunu kimse sormadı, soramadı. Buruk’un Icardi’ye gösterdiği toleransın çok daha azını Kerem’e gösterebilse, bugün Aktürkoğlu hala sarı-kırmızılı forma altında olurdu.
Bugün Kerem Aktürkoğlu gibi bir sol kanadı feda eden mantık, yarın onun yerini doldurabilmek adına, acaba kaç milyon euroyu feda edecektir?
Galatasaray, iki sezon arka arkaya şampiyon olmasına rağmen, transferde maalesef istediğini elde edemedi. Sportif AŞ’nin eski Başkanvekili Erden Timur için, “transfer şampiyonu” deniyor ya, Icardi, Mertens, Torreira, Abdülkerim ve Kaan Ayhan’ı çık kenara, tutmayanları sayalım mı?
Zaniolo, 15 milyon euroya geldi, “Çok para kazanacağız” dendi. Sonuç?
Yusuf Demir, 6 milyon euro bonservis bedeliyle getirildi, 6 paralık fayda vermedi. Oynamadığı için mi, oynatılmadığı için mi, bilemem.
Midtsjö, 3.5 milyon euroya alındı, oradan oraya savruldu. Leo Dubois 2.5 milyon euroya transfer oldu, takıma bile girmekte zorlandı. Mathias Ross, gençti, ışık veriyordu, dibini aydınlatamadı.
Seferovic’i, Juan Mata’yı saymıyorum bile…
Zaha’sı, Tete’si, Köhn’ü bırakın bir kenara, bu takımdan Angelino, Bakambu, Vinicius, Ndombele geçti, hemen unutulup gitti.
İşte böyle bir transfer profili içerisinde Galatasaray…
Doğru!
Ama sus, şampiyon oldu ya!