Kanserle savaşta yeni silah akıllı aşılar

Dünyada ve Türkiye’de kanserle savaşta ki yeni gelişmeler Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından düzenlenen 12. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde anlatıldı. Kongreye, tıp bilim dünyasının önemli isimlerinden ve geliştirdikleri mRNA aşısı ile Kovid-19 pandemisinde dünya genelinde en çok konuşulan bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Özlem Türeci de katıldı. Ben de tüm gelişmeleri takip etmek için kongredeydim.
BİZİ ÇOK GURURLANDIRDI
Prof. Dr. Türeci, kanser aşısındaki önemli gelişmeleri kanserle mücadelenin öncü neferleri olan Türk doktorlarla paylaştı. Ancak oturum basına kapalı yapıldı. Kongre Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, “Prof. Dr. Türeci ‘Kanser aşısındaki tüm çalışmaların içinde Türk doktorlar olacak’ diyerek, bizi çok gururlandırdı” dedi.
KANSERDE TIP ÇAĞI
Akıllı ilaçlar ve immünoterapiler sayesinde sağ kalımın yüzde 16 arttğına dikkat çeken Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, “Yeni nesil tedavilerle yaşam kalitesi korunuyor. Kanser kronik bir hastalığa dönüşüyor. Kemoterapi, halk arasında korkulan bir tedavi olsa da biz medikal onkologlar için son derece önemli bir ajan. Hatta yeni akıllı ilaçlarla birlikte partnerlik yaparak, tedavinin temel taşlarından biri olmaya devam ediyor. Akıllı ilaçlar ve immünoterapiler, bu konuda büyük bir avantaj sağlıyor. En önemlisi ise, bu tedavilerle hastalarımız son 5 yıl içerisinde eskiye göre yüzde 16 daha uzun yaşıyor” dedi.
İMMÜNOTERAPİ BAŞARISI
Prof. Dr. Karadurmuş, immünoterapilerle vücudun kendi T lenfositlerinin, adeta birer jandarma gibi kansere karşı savaşta kullanıldığını belirterek, “Akciğer kanseri, böbrek kanseri, melanom ve bağırsak kanseri dahil olmak üzere 23 farklı kanser tipinde immünoterapilerle önemli başarılar elde ediyoruz. Ayrıca ağızdan alınan akıllı ilaçlar ve immünoterapilerin birlikte kullanılmasıyla kanserde direnç oluşumunu kırabiliyoruz. PARP inhibitörleri ile DNA’daki kırık mekanizmalarının tedavi edilebildiği, kemoterapi ve akıllı ilaçların tek bir molekül üzerinde birleştiği ‘konjugat tedavi’ yaklaşımları da gelecekte önemli bir yere sahip olacak” dedi.
2030 YILINDA 30 MİLYON KİŞİ KANSER OLACAK
TÜRK Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aytuğ Üner ise kanserin dünya ve ülkemizde artışına dikkat çekerek, “Kanser vakaları dünya genelinde artış göstermeye devam edecek. 2030 yılında dünya genelinde kanser vaka sayısının 25-30 milyon aralığında olacağı öngörülüyor. Türkiye’de ise yıllık 163 bin 500 yeni kanser teşhisi konuluyor. Bu artış devam edecek. Eskiden kalp hastalıklarından sonra kanser ikinci sıradaydı. Ama şimdi kanser bir numaraya oturdu” dedi.
YAPAY ZEKA İLE ONKOLOJİDE YENİ DÖNEM
TÜRK Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Karabulut ise yapay zekânın kanserle mücadeledeki rolünü anlatarak, “Yapay zekâ erken teşhis konusunda, MR ve PET gibi görüntüleme yöntemlerinde insan gözünden kaçabilecek detayları yakalayabiliyor. Meme taramaları, beyin tümörlerinin agresifliğinin tespit edilmesi gibi alanlarda etkin şekilde kullanıyoruz. Yakın gelecekte bireyselleştirilmiş tedavi modelleri oluşturabilecek. Kişinin bilgileri girildiğinde yapay zeka o hastaya özel tedavi modelini ortaya çıkaracak. Patalojiler bile yapay zeka ile dijital patalojiye dönüşecek” dedi.
KANSER TEDAVİSİNDE AŞI DÖNEMİ
TÜRK Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur da son 30 yılda kanser tedavisindeki başarının arttığına dikkat çekerek, şöyle dedi: “10 yıllık sağ kalım oranı yüzde 35’lerden yüzde 70’lere çıktı. Bu da önemli bir başarı. Hep kötü haber vermemeliyiz, iyi gelişmeler de var. Aşı dendiğinde ilk akla enfeksiyon hastalıkları geliyor olabilir, ancak artık kanser aşıları da ön plana çıkıyor. Son 1 yılda özellikle mRNA teknolojisinin kanser tedavisinde kullanılmasıyla birlikte, tümör hücrelerini tanıyıp, hedef alan yeni nesil aşılar onkoloji dünyasında heyecan yarattı. 2024 yılı, deneysel kanser aşıları için de umut verici sonuçlar getirdi. Özellikle melanom, pankreas ve prostat kanseri için geliştirilen mRNA tabanlı kanser aşıları, faz 2 ve 3 klinik denemelerde olumlu sonuçlar verdi. Kovid -19 aşılarıyla hayatımıza giren mRNA teknolojisi, artık kanser tedavilerinde de kullanılıyor. Bu aşılar, her hastanın tümörüne özgü genetik yapıyı hedef alarak, bağışıklık sistemini eğitiyor ve vücuda kanser hücrelerini tanıma yetisi kazandırıyor. Kanser tedavisinde artık sadece ilaç değil, bilgi kodları da savaşta. mRNA ve DNA temelli kanser aşıları, kişiye özel tedavi çağını başlatıyor. Bunlar önümüzdeki yıllarda standart haline gelecek.”