Ana Sayfa YAZARLAR FUNDA KARAYEL / Karar mekanizmamıza mevsimlerin etkisi nedir?

FUNDA KARAYEL / Karar mekanizmamıza mevsimlerin etkisi nedir?

3
0

Kışın hayatımızla ilgili daha karanlık kararlar alıp, yazın daha olumlu pozitif kararlar mı alıyoruz?
Z kuşağı ne zaman bir akım ortaya çıkarsa, mutlaka bir yerinden konunun parçası olmaya çalışıyorum. Çünkü onların dünyaya bakışları gerçekten çok başka. Nisan ayında bana kattıkları yeni bir kavram da “April Theory” oldu. Hedef Belirlemede Nisan Ayının Gücü.

OCAK KARAMSAR
TikTok‘ta popülerlik kazanan bu teoriye göre, kişisel gelişim hedeflerini ocak ayında, yani karanlık, soğuk, surat asmalık bir dönemde belirlemek yerine Nisan ayında yapmak çok daha mantıklı.

Uzmanlar da boş durmamış tabii; baharın getirdiği yenilenme hissi, artan serotonin seviyeleri ve daha uzun gün ışığı saatleri sayesinde insanın içinden “Hadi bakalım, bu sene gerçekten yapacağım” demek geliyormuş.
Ee şimdi düşünmeden edemiyorum: Acaba tüm kararlarımızı baharda mı almalıyız? Ocak ayı boyunca, yeni yıl kararları listesiyle kendimizi kandırmamızın asıl sebebi, dışarının karanlık olmasından başka ne olabilir ki? Kaldı ki sabah saat 8’de bile güneşin doğmadığı, gri tonlarının hakim olduğu bir atmosferde kim, hangi motivasyonla “Bu yıl 10 kilo vereceğim” diyebilir ki? O liste en fazla kombinin ceplerinde kaybolur.

Ama Nisan… Ah Nisan! Kiraz çiçekleri, açık hava, güneş kremi kokusu ve “hayat güzel be” dedirten serotonin patlamaları… İşte hedef belirlemek için tam da o ay! “April Theory” bize diyor ki, belki de yanlış mevsimlerde fazla ciddiyiz. Belki de kış kararları fazla duygusal, fazla köşeli, biraz depresif…
Oysa bahar daha affedici. Nisan ayının verdiği umutla hedef koymak, tıpkı gün batımında alınan ani kararlara benziyor: Çok mantıklı görünmese de, o anda çok doğru hissettiriyor.

Şimdi oturup düşünelim: Acaba hayatımızı mevsimsel olarak yeniden mi organize etmeliyiz? “Hayat planlaması dört mevsime göre yapılır” diye bir motto çıkarsak mesela? Kışları sadece battaniyenin altında dinlenme, baharda hedef belirleme, yazın uygulama, sonbaharda ise “Nerede yanlış yaptım?” temalı yumuşak bir özeleştiri mevsimi…
Evet, belki de Z kuşağı bir konuda daha haklıdır. Ya da en azından TikTok’ta öyle görünüyor olabilir. Ama kabul edelim: Mevsimlerin psikolojimize etkisi, çiçek açan ağaçlar kadar gerçek. O yüzden, bir dahaki kış kararı alırken, kendimize şunu sormamızda fayda var: “Bu kararı gerçekten ben mi aldım, yoksa gün ışığı yetersizliği sendromum mu?”

***

SANAT DÜNYASI DÖNÜŞÜYOR: ÖNÜMÜZDEKİ BEŞ YILA DAİR ÖNGÖRÜLER
Sanat dünyası her zaman dönüşüm içerisindeydi; ancak bu dönüşüm, belki de hiçbir dönemde bugünkü kadar hızlı ve çok katmanlı yaşanmadı.
Teknolojinin baş döndürücü gelişimi, önümüzdeki yıllarda beklenen devasa kuşaklar arası servet transferi ve ekonomideki yapısal değişiklikler, sanatın üretiminden sunumuna, koleksiyonculuktan yatırım modellerine kadar pek çok alanda köklü değişiklikleri beraberinde getiriyor.
İşte önümüzdeki beş yıl içinde sanat dünyasında öngörülen bazı dikkat çekici gelişmeler:

DAHA FAZLA EDİSYON
Sanat camiasında uzun süredir tartışılan bir konu var: “Gerçek” bir sanatçı çok sayıda edisyon yapmaz, tişört, çanta ya da bardak gibi “merch” (merchandise – sanatçının işlerinden türetilmiş ürünler) üretmez. Günümüzde sanatçılar, çalışmalarını daha erişilebilir hale getirmek ve daha geniş bir kitleye ulaşmak amacıyla farklı formatlarda edisyonlar ve merch’ler üretmeye başlıyor.

YENİ SANAT MERKEZİ
Uzun yıllar boyunca sanat dünyasının ağırlık merkezi Batı’daydı. Ancak bu denge değişiyor. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerdeki devasa kültürel yatırımlar, yeni müzeler, çağdaş sanat galerileri ve güçlü koleksiyoner ağı, Orta Doğu’yu global sanat haritasında yükselen bir yıldız haline getiriyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz