TBMM Başkanvekili ve İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in aort yırtılmasına bağlı olarak yoğun bakımda süren tedavisiyle ilgili hastaneden yapılan açıklamada “Genel olarak tedavilerimize iyi yanıt vermektedir. Süreç uzun, bekleyeceğiz. Yoğun bakım süreci devam ediyor” denildi. Peki ama nedir aort yırtılması? Bu soruya Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir yanıt vererek, özellikle 65 yaş üstü kişileri uyardı. Prof. Dr. İşbir, “Aort diseksiyonu, aortun en iç tabakasının yırtılması ve aort damarını oluşturan katmanlar arasına kanın girmesi ve damarın bütünlüğünü bozmasıdır. Amerika’da ölüm sebepleri arasında ilk 10’da yer alıyor. Bu açıdan da önemli bir rahatsızlık” dedi.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Prof. Dr. İşbir, aort yırtılmasının belirtilerini şöyle sıraladı:
Aort yırtılması ortaya çıkan bir hastada, ilk belirti çok şiddetli bir göğüs ağrısıdır. Hasta eğer bu ilk atağı atlatabilirse, sonrasında tansiyon düşüklüğü, yırtılmanın yerine bağlı olarak felç bulguları, iç organlarda fonksiyon bozuklukları, kol ve bacaklarda dolaşım problemleri ortaya çıkar. Genellikle hastalar bu ilk çok şiddetli ağrı ile şok tablosuna girerler. Bu tablo sıklıkla kalp krizi ile karışabilir, eş zamanlı yırtığın kalbi besleyen damarlarda uzaması durumunda hastalar kalp krizi de geçirebilirler.
ACİL AMELİYAT
Prof. Dr. İşbir, aort yırtılması olan bir hastada ne yapılması gerektiğini ise şöyle anlattı: “Bu hastalar öncelikle en kısa sürede tam teşekküllü bir hastaneye ulaştırılmalı ve acilen ameliyata alınmalı. Bu ameliyatlar son derece riskli ameliyatlardır. Ameliyatta kalp durdurulur, makinaya bağlanır ve sonra aortun yırtılmış bölgesi çıkarılıp, o bölgeye suni damar dikilir.”
GÖĞÜS BOŞLUĞUNDA SESSİZCE BÜYÜR
PROF. Dr. İşbir, aort anevrizmasının vücudumuzun ana damarı olan aort damarının genişlemesi olarak tanımlandığını söyleyerek “Karın ve göğüs bölgesindeki anevrizmaların büyümesiyle farklı organlara bası yapar. Anevrizma bazen göğüs boşluğunda uzun yıllar sessizce büyür. Örneğin ses tellerimize giden sinir, anevrizma tarafından infiltre edildiğinde anevrizma, hastada ses kısıklığıyla kendini gösterebilir. Aynı şekilde büyüyen aort, bel omurlarına ve sinirlere baskı yaparsa bel ağrısı şikayetine neden olur. Böyle sinsi ilerleyen bir hastalık için bu belirtiler önemli uyarıcılardır” dedi.
ANEVRİZMA PATLAMASI OLABİLİR
PROF. Dr. İsbir, aortun çapının normalde 2.5 cm civarında olduğunu belirterek, “Bu rakam 4 cm’e çıktığında aslında anevrizma oluşmuştur. Ancak anevrizma 5-5.5 cm’e ulaştığında müdahale ediyoruz. Anevrizmanın gelişmeye başladıktan sonra müdahale edilmesine kadar geçen süre hastadan hastaya değişmekle birlikte yaklaşık 8-10 yıllık bir dönemdir. Yani burada hasta kendisinin aort damarında genişleme olduğunu bilirse düzenli aralıklarla kontrol ettirir ve belli bir rakama ulaştığında da buna müdahale edilebilir. Ama hiç bilmez ise hastalık sinsi gelişir. Hastanın haberi yoksa, ilk belirtisi rüptür dediğimiz anevrizmanın patlaması da olabilir” dedi.
