YAZARLAR

BERCAN TUTAR / Trump’ın siyonistleri çıldırtan Suriye hamlesi

ABD’nin Suriye‘den çekileceğine dair söylentiler yıllardır ortalıkta dolaşıyor. Şubat ayında istihbarat birimlerinden gelen raporlar, ABD’nin aşamalı bir şekilde ayrılma planlarını hızlandırdığını gösteriyordu. Birden değil de aşamalı çekilmenin nedeni Suriye Demokratik Güçleri‘nin (SDG) güvenlik endişeleri gibi lanse edilse de asıl etken İsrail ve ABD’deki Yahudi lobisinin oluşturduğu tehdit ve risklerden kaynaklanıyor.
Çünkü İsrail, SDG’nin Şam ile yaptığı anlaşmalara uyacağını görüyor ve en büyük oyun kurucu konumundaki Türkiye’nin Suriye’ye istikrar getirmesinden korkuyor.
İsrail ve Yahudi lobisinin kirli planlarından haberdar olan ABD Başkanı Donald Trump da tedbiri elden bırakmıyor. Siyonist lobinin DEAŞ militanları, Şii milisler, YPG, Dürziler veya Alevi azınlık gibi faktörleri aktive ederek Suriye’yi Lübnanlaştırma ve on yıldır bölgede kilit bir rol oynayan ABD Merkez Komutanlığı‘na bağlı güçleri bu kaosun içine çekme planlarına Trump yönetimi kesinlikle geçit vermemekte kararlı görünüyor.

***

Zira Trump’ın ilk başkanlık döneminde 2019’da Suriye’den çekilme stratejisi Amerikan müesses nizamına hükmeden İsrail yanlısı neo-conlar ve Yahudi lobisi tarafından baltalanmıştı. Trump’a yapılan uyarılarda bu çekilmenin İran ile Rusya’yı güçlendireceği ve İsrail’in güvenlik kaygılarını had safhaya çıkaracağı dikte edilmişti. Ayrıca PKK’nın uzantısı konumundaki YPG’nin kontrol ettiği bölgelerde olası bir terör devletçiği ilanına karşı Türkiye’nin harekete geçmesinin yol açacağı sonuçlar da sıralanmıştı.
O zaman yeterince güçlü olmayan Trump geri çekilmeyi gerçekleştiremedi. Şimdi bütün gerekçeler İsrail’in “endişeleri” hariç ortadan kalkmış görünüyor. DEAŞ, Türkiye’nin askeri harekât ihtimali, Rusya ve İran’ın güçlenme riski gibi kaygılar artık yok. Bir tek geriye İsrail’in sekteye uğrayan kirli planları var.
Haliyle “Exit Syria/Suriye’den Çıkış” stratejisi için hem içeride hem dışarıda bütün kartlar Trump’ın lehine görünüyor. Zira Trump ilk dönemine göre siyonist ve neo-con lobiyi hayli yıpratmış durumda. İsrail’den gelen sert ve makul olmayan talepleri ise dalgakıran işlevi gören Sayın Erdoğan sayesinde pasifize ediyor.

***

Böylece Trump kafasındaki çekilme stratejisini, daha doğrusu Amerikan varlığını yeni küresel hegemonyaya uygun olarak yeniden konumlandırma projesini hayata geçirme fırsatını kullanıyor. Çünkü yeni Amerikan grand stratejisinde Ortadoğu ve İsrail’in artık eski ağırlığı yok. Trump yeni Ortadoğu siyasetinde İsrail kadar Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, BAE, Mısır ve hatta İran’a bile önem veriyor. İsrail ve Yahudi lobilerinin Amerikan dış politikası üzerindeki manipülasyonlarının devri yavaş yavaş kapanıyor.
Böyle olmasaydı ABD bırakın Suriye’den çekilmeyi, varlığını daha da tahkim ederek ülkenin İsrail çıkarlarına göre parçalanmasını ve tahminlere göre en az beş federe devletçiğe bölünmesini tetikleyecek yıkıcı bir strateji izlerdi.
Oysa Trump, Suriye’de tek yetkili olarak Türkiye’yi ve Erdoğan’ı tanıdığını 7 Nisan’da Beyaz Saray’daki toplantıda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da bulunduğu görüşmede bütün dünyaya ilan etti.
Bu yolla İsrail’e ve ABD’deki siyonist lobiye sınırlarını da bildirmiş oldu. Trump’ın Suriye’den çekilme, Türkiye ve Rusya dışında İran ile de ilişkilerini geliştirme hamlelerini küçümsememek lazım. Bunlar ABD’de çok etkili olan Yahudi lobisine rağmen atılan kritik adımlar. Nitekim bu kararlarından ve yaklaşımından dolayı Donald Trump bugünlerde hem ABD’deki hem dışarıdaki yeminli siyonistler ve neoconlar tarafından sabah akşam topa tutuluyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu