CUMHURİYET 101 YILLIK BARIŞIMIZI SAĞLADI/ Tarihçi, yazar Sinan Meydan: “Şüphesiz hepimiz sarsıldık bu hain terör saldırısı ile... Zaten terörün bir amacı da bu; ulus bilincini ortadan kaldırmak, kaygı ve korku yaratarak ulusal birlik ve beraberliği bozmak, halkın kendine ve cumhuriyete olan güvenini sarsmak. Cumhuriyet ise tam tersi, terör ve teröristlerin bu amaçlarına karşı bize fırsat sunar. Dolayısıyla cumhuriyetimizin 101. yılını daha coşkulu kutlamalı, bir olmalı ve terörün amacına ulaşmasına izin vermemeliyiz. 1925 yılında, Türkiye henüz yeni bir cumhuriyet iken İngiliz Büyükelçi R. Lindsay şöyle diyor: ‘İngiltere ve Batılı devletler, Ankara’ya karşı sistematik şekilde direnirlerse Türkiye’deki yeni rejim (Cumhuriyet) ve Mustafa Kemal devrilebilir.’ Bugün devrilebilir denilen o cumhuriyet 101 yaşında. Ve dahası 101 yıldır yeni bir savaşın parçası olmadı. Cumhuriyet, 101 yıllık barışımızı sağladı. Bundan değerlisi yok! Bu barışı korumalı ve güçlendirmeliyiz. Ayrıca cumhuriyet tüm farklılıklarımız ile bizleri Türk milleti potasında uluslaştırmıştır da. Bugün, çevremizdeki savaşlardan gördüğümüz üzere uluslaşamayan toplumlar zor süreçlerden geçmekte. Aklı temel alan, laik ve çağdaş yapımız, İslam coğrafyasına da iyi bir örnek.”HALKIN EGEMENLİĞİ İLKESİ CUMHURİYETİN EN ÖNEMLİ KAZANIMIDIR/ Tarihçi, yazar Dr. Hakan Erdem: “Osmanlı’da da yönetenler halkın varlığını dikkate alırlardı. Hatta büyük bir imparatorluk olduğu için kurallar, bölgelere göre değişebilirdi. Örneğin, 1861’de Lübnan’da Maruniler ve Dürziler savaşıyordu, Osmanlı bunu çözmek için mutasarrıflık sistemini getirmiş, özerklik sağlamış, mezhep dengesi gözetilmişti. Bu, ‘gördün mü, imparatorluk rejiminde bile halkın istekleri dikkate alınmış’ minvalinde bir yoruma neden olabilir elbette ama şu da bilinmeli ki zaten hiçbir idare halksız olmaz. Ancak, halkın iradesinin egemen irade olarak tanındığı tek rejim cumhuriyettir.”