Ankara – Washington hattında yeni gelişme! İki sayfa, 25 maddelik liste
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in 79. Genel Kurulu için Amerika Birleşik Devletleri’nde. Dünyanın gözleri bu toplantıya çevrilmiş durumda. İsrail’in Lübnan’a son saldırısı, yeni nesil teknolojik savaşın dünya gündemine girmesi, Gazze katliamı, Rusya -Ukrayna savaşı nedeniyle hem liderlerin yapacakları konuşmalar hem de ikili görüşmeler dikkatle takip edilecek.
Her ne kadar ABD Başkanı’nın temas ve açıklamaları önem taşıyacak olsa da Amerika’nın son sürat başkanlık seçimlerine koştuğu bir gerçek. Bu nedenle de sorunlu tüm alanlarda gelişmeler, ikili ilişkiler bir süredir daha çok sistem tarafından yani bürokratlar üzerinden götürülüyor. Seçilecek Amerikan Başkanı’nın ülkesinin reel politiğinden çok farklı davranması ya da sistemin çarklarına çomak sokması beklenmiyor. Yeni başkan kendi ekibi ve bakış açısıyla mutlaka yeni bir bakış açısı da getirmeye çalışacaktır. Dolayısıyla ABD’nin başat konumundaki sorunlu tüm başlıklar yeni başkanı ve ekibini bekliyor. Beklerken de sistem hazırlıklarını sürdürüyor.
BASS’A VERİLEN İKİ SAFYALIK LİSTE
ABD -Türkiye ilişkileri birçok sorunun yanı sıra Biden’ın sağlık durumundan da kaynaklı olarak uzun süredir daha çok liderler seviyesine yerine iki ülkenin bakanları ve bürokratlarınca götürülüyor. Son olarak ABD’nin Ortadoğu’dan sorumlu üst düzey diplomatlarından Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarvekili John Bass, Ankara’da bir dizi temasta bulundu. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi görevinde de bulunan Bass’ın yoğun temas trafiğinde kuşkusuz en dikkat çekeni Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile yaptığı toplantıydı.
YAKLAŞIK 25 MADDELİK LİSTEDE NE VAR
Öncelikle şunu söyleyeyim; bir Amerikalı kaynağım, “Yapılan toplantılar arasında en açık ve net olanıydı” dedi. Aslında bunu bir itiraf olarak da kabul edebiliriz. Neden diye soracak olursanız; bugüne kadar PYD/YPG terör örgütü başta olmak üzere ABD’nin Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerine yardımları, Suriye meselesi hemen her düzeyde, üstelik kanıtlarıyla herhalde onlarca kez anlatıldı.
◊ İki tarafın da karşılıklı pozisyonlarını açık açık anlattıkları toplantıda, Ankara bu kez beklentilerini iki sayfalık, yaklaşık 25 maddeyi bulan yazılı bir metne döktü.
◊ Üstelik bu metin Amerikalılara verildi. Yani bir anlamda artık “Türkiye tam ne istiyor bilmiyoruz? Bazı talepler var, değerlendiriyoruz” deme şansları da kalmadı.
PKK’YA VERİLEN EĞİTİMDEN FİNANS KAYNAKLARINA…
◊ Ankara iki sayfalık metinde aslında Suriye ve Irak sahalarında ABD’nin terör örgütü YPG/PYD/PKK verdiği desteği, bu desteğin Türkiye’ye nasıl tehdit olarak döndüğünü gözler önüne serdi.
◊ Metinde açık açık terör örgütüne verilen sofistike eğitimlere son verilmesi yer aldı. Bunun örnekleri de sıralandı.
◊ Yine terör örgütüne kazandırılan kabiliyetler sıralandı, bunların da son bulması istenildi.
◊ Dikkat çeken bir başka madde ise terör örgütüne para akışıydı. Tüm Suriye halkına ait olması gereken petrol gelirleriyle ABD tarafından terör örgütünün finanse edildiği belirtilerek, buna da son verilmesi gerektiği yazıldı. Kısaca “Mali yardımı, petrol kaynaklarından elde edilen geliri kesin” denildi.
BİTİRİRKEN…
Bu toplantıların perde arkasını bilenler, genelde ABD’nin çeşitli talepler listesiyle masaya oturduğunu bilir. Bu kez liste Ankara tarafından masaya konuldu. Somut ve detaylı bir şekilde… Tabii herkesin merak ettiği soru ABD bu adımları atar mı? Hem de seçime giderken… Bunu zaman ve bölgede her an değişen dengeler, bir de yeni yönetim gösterecek. Ancak artık ABD’nin “Biz Türkiye’nin tam da ne istediğini bilmiyoruz” deme şansı kalmadı. Uygulanması istenilen maddeler yazılı bir şekilde ellerinde. Söz verseler bile yapmayacaklarını ya da bazı küçük adımlar atmakla kalma olasılıklarının bulunduğunu biliyoruz. Yine de önümüzdeki süreçte iki ülke arasında dikkat çeken iki olumlu gelişme yaşanabilir.