
Görmezden gelmek diye bir şey var mı gerçekten?
Görmediğin şeyi nasıl görmezden geleceksin?
Çok aldatıcıdır bu deyimler…
Oysa fena halde gözüne battığı için…
Kafanı başka yere çeviremediğin için gözünü çevirmeye kalkarsın!
***
Önemli konu ama asıl derdim bu davranış biçiminin kökleri değil…
Her saat başı yenisi Youtube‘a atılan “sivilcelerimizi görünmez kılmak” başlıklı videoları da konu edecek halim yok elbette…
Anlamışsınızdır…
Gazze’yi konuşmak istiyorum…
Gazze’ye baka baka gözlerimizin kanamasından…
Ve bütün dünyanın ana akım iletişim kanalarının Gazze‘deki soykırımı rutin bir habere çevirmeye başlamasından…
Gündelik hayat koşuşturmasının “Gazze’yi görmezden gelme” çabasına dönüşmesinden bahsetmek istiyorum…
***
Dilim tutuluyor, elim yazmıyor.
Tam ne söyleyeceğimi de bilemiyorum artık…
Bilen de kalmadı…
Çünkü acil çözüm sürekli ileriye itiliyor…
Çünkü “soykırıma derhal son verilsin” haykırışları uluslararası politika arenasında iletişim parazitlenmesine uğrayıp hızla işitilmez oluyor.
Düşünün…
Apaçık bir soykırıma seyirci kalmak çaresizliğimizi düşünün…
Çünkü özellikle göstere göstere soykırım yapıyor İsrail…
Bütün insanlığın böyle “seyircilik hali“yle yaşayıp abad olması imkansız.
Bunun vebalinin altından kalkılmaz.
***
Dört gün önce haberleri geçti, görmüşsünüzdür. (Gördünüz mü gerçekten, baktınız mı habere, sonra ne oldu?)
Yedi kız çocuğunun daha bacakları anestezi kullanılmadan kesildi.
İmkanlar kısıtlı çünkü.
Anestezi malzemesi kalmadı.
Geçtiğimiz yıl yine böyle bacağı anestezisiz kesilen Ahed’in çığlıklarını hatırlıyor musunuz? “Ne ölüyüz, ne diriyiz, ikisinin arasında bir yerdeyiz” demişti.
Bu çocukların ah’ı dünyayı sarsacak…
***
Neden korkuyorum?
Korktuğum da yavaş yavaş oluyor.
Modern insanın en güçlü “seçilmiş körlük” yöntemlerindendir, malum; sonunda Gazzelileri suçlu çıkartmaya başlayanlar çoğalacak…
En alçakça biçimde defteri kapatıp kafayı çevirme yoludur bu!
Uyanık olalım, çevremizde olsun, hiç değilse sevdiğimiz insanlar arasında olsun, bu tavrın yayılıp sızmasına karşı çıkalım…
***
NOT DEFTERİ
Doğruyu demek yiğitlikse ardından geleceklere dayanmak da yiğitlik… (KEMAL TAHİR / Bozkırdaki Çekirdek)