Ana Sayfa YAZARLAR MAHMUT ÖVÜR / SHP’den CHP’ye uzanan kayıp paralar ve yolsuzluk hafızası

MAHMUT ÖVÜR / SHP’den CHP’ye uzanan kayıp paralar ve yolsuzluk hafızası

8
0

SHP, siyasi partileri kapatan 12 Eylül faşist rejimi döneminde CHP’nin yerine kurulan “sosyal demokrat” bir partiydi. Biraz zorlamayla siyasete itilen İsmet Paşa‘nın oğlu rahmetli Erdal İnönü’nün partisi olarak biliniyor.
Kaderi CHP’den pek de farklı olmadı ve iç kavgalar nedeniyle “kurultaylar partisi” olmaktan kurtulamadı. İnönü-Deniz Baykal rekabeti sonunda ayrılıkla bitti.
Bu yüzden SHP siyasette bir arpa boyu yol alamadı ve kalıcı bir partiye dönüşemedi. Ancak o kısa tarihine o kadar çok şey sığdırdı ki hâlâ bıraktığı o izler CHP’nin peşini bırakmadı.
Kendi listesinden seçilen 7 Kürt milletvekilini ihraç etmesi de, İSKİ skandalı da o dönem patladı. SHP, 1989 yılında siyasi tarihe geçen “Bir limon gibi sıkılmak istemiyorsanız” sloganıyla müthiş bir rüzgâr estirip yerel seçimleri kazandı ama İSKİ’deki yolsuzluk skandalı o havayı da yerle bir etti.
Tarihin garip tecellisi mi yoksa vesayetçi bir siyasi ekolün kısırdöngüsü mü bilemem ama o gün İSKİ skandalıyla lekelenen CHP geleneği bugün de hem “balya balya paralar” hem de İstanbul Büyükşehir merkezli devasa bir yolsuzluk skandalı iddiasıyla sarsılıyor.

SHP ZAMANINDA TOPLANAN PARALAR DA KAYBOLMUŞTU
Önceki gün babadan CHP’li bir siyasetçiyle konuşurken, o günlerle bugünlerle kıyasladı ve çok çarpıcı bir hikâye anlattı. O dönemde SHP’nin de bir genel merkez binası alma hikâyesi varmış. Dinledikçe şaşkına döndüm.
Meğer o günlerde SHP genel merkez binası için de ağırlık merkezinin İstanbul ve İSKİ müteahhitlerinin olduğu bir para toplama olayı olmuş. Ciddi miktarda da para toplanmış. İşin belki de en trajikomik tarafı bundan sonra başlıyor. Toplanan paraları Ankara‘ya, İstanbul SHP’de aktif siyaset yapan iki genç partili götürmek için yola çıkmış ancak Ankara’ya paralarla değil eli boş gitmişler.
Peki o paralar ne olmuş dersiniz?
Gerçekten gasp mı edildiler? Yoksa gasp edenler bizzat onlar mıydı?
SHP’nin yeni genel merkezi için İstanbul’daki müteahhitlerden toplanan yüklü bağışlar, Kocaeli civarında “faili meçhul” bir gasp iddiasıyla ortadan kayboldu.
İfade verdiler. Dönemin Adalet Bakanı’nın bilgisi dâhilinde dosya kapatıldı. “Karanlık bir dönemdi, her şey olabilirdi” dendi. Ama gerçekten öyle miydi?
O dönemin genç siyasetçileri, sonraki yıllarda hızla yükseldi. Gösterişli yaşamlar, siyasette nüfuz, ani zenginleşmeler… Toplumun zihninde şu sorular yankılanmaya başladı: Bugün CHP belediyelerinde patlak veren “balya balya para” görüntüleri, geçmişin gölgesinden bağımsız değil. Esenyurt’tan Beykoz’a, Beşiktaş’tan İBB’ye kadar yayılan skandallar, yeni bir İSKİ vakasının habercisi mi?
Yoksa bu, yıllardır sosyal demokrasi kisvesi altında sürdürülen bir geleneğin güncellenmiş versiyonu mu?
Kameraların karşısına geçip “şeffaflık” söylemleriyle konuşan CHP’liler, 90’ların o iki genç SHP’lisinden daha mı dürüst? Yoksa, aslında hiçbir şey değişmedi mi?
Tarih, yalnızca aktörleri değiştirir. Senaryo ise neredeyse hep aynıdır. Ve perde, her seferinde aynı şekilde kapanır.
Ne dersiniz? Bugün iş yapmayan, adı yolsuzluklara karışan CHP’li başkanlar, başkan yardımcıları, balya balya para toplayan yöneticiler, o iki SHP’liden daha pervasız ve arsız değiller mi?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz