
Dünya hızla değişiyor; bilimde, teknolojide, siyasette inanılmaz şeyler oluyor; ticaret savaşlarıyla küresel sistemin kuralları değiştiriliyor ama bir tek şey değişmiyor: Soykırımcı İsrail’in Gazze’de, Batı Şeria‘da Filistinlilere yaptığı vahşet.
Adı büyük devletler, onların kurduğu küresel sistemin kurumları, demokrasi, hukuk havarisi kesilen onlarca ülke ve en başta da İslam ve Arap ülkeleri susuyor.
Sadece birkaç lider, birkaç vicdanlı ülke ve sokaklara dökülen vicdan sahibi milyonlar bu kara tabloya inat susmuyor ve büyük insanlık adına bu vahşeti kınıyor.
O liderlerin başında da Başkan Erdoğan geliyordu. Başkan Erdoğan, dün de susmadı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş‘un öncülük ettiği “Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu” toplantısına katıldı ve onlara destek verdi. İlk kez yapılan bu toplantıya katılan ülkeler arasında Endonezya‘dan İspanya‘ya, Azerbaycan‘dan Senegal‘e 13 ülkenin meclis başkanı vardı. İspanya Meclis Başkanı’nın özel “Filistin’e destek” mesajı ise çok anlamlıydı.
‘FİLİSTİN’İN SİZE İHTİYACI VAR’
Gazze’de katliamların sürdüğü ve dünyanın sustuğu bir dönemde Filistin’i ve soykırımı unutturmamak için yapılan toplantının ev sahibi Meclis Başkanı Kurtulmuş, açılış konuşmasında tam da bu noktaya dikkat çekti:
“Dünyanın duyarlı parlamentolarının bir araya gelmesi için bu toplantıyı organize ettik. Bu grup sadece Müslüman ülkelerin değil, bütün ülkelerin parlamentolarını devreye sokacak ve önemli bir araç olacaktır.”
Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Rawhi Fattouh ise vahşi bir savaştan, İsrail’in savaş suçu işlediğinden ve dünyanın sessizliğine dikkat çekti ve sözünü bir çağrıyla bitirdi:
“Sayın Cumhurbaşkanı, Filistin’in size ihtiyacı var.”
‘İNSANLIĞA NEFES OLUYORSUNUZ’
Sıra Başkan Erdoğan’a geldiğinde bütün heyet ayaktaydı. Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Başkan Erdoğan, bu dönemde parlamentoların harekete geçmesinin önemine değindi, sitem ve duygu yüklü bir konuşma yaptı:
“Filistin davasını savunmak sadece mazlum bir halkı savunmak değildir. Filistin’i savunmak, insanlığı ve adaleti savunmaktır. Filistin davası yaklaşık bir asırdır, barbarlığa ve katliama maruz kalmış bir halkın haysiyet davasıdır. Filistin davası özü itibarıyla insan olma, insan kalma mücadelesidir.
Bu dava bir vicdan meselesidir. Bugün burada bulunan kardeşlerim, aslında bunu yapıyorsunuz. Duruşunuzla sadece Filistin ve halkını değil, insanlığı savunuyorsunuz. Zulme karşı susmayarak, baskılara boyun eğmeyerek insanlığa nefes oluyorsunuz.”
Batı’nın üç maymunu oynadığını söyleyen Başkan Erdoğan, sözü İslam dünyasına getiriyor ve şu çarpıcı tespiti yapıyordu:
“Dünya zalim karşısında susan, zulmü alkışlayan bir düzenin esiri olmuştur. BM’den AB’ye birçok kurum, Gazze’de kötü bir imtihan vermiştir. İçim kan ağlayarak söylüyorum; İslam dünyası da kendisinden bekleneni maalesef yerine getirememiştir.”
Başkan Erdoğan‘ın final cümlesi ise ayakta alkışlanıyordu:
“Gazze Gazzelilerin, Filistin Filistinlilerindir…”
Türkiye’nin öncülüğünde ilk kez küresel düzeyde Filistin’e destek veren bir parlamentolar arası grup oluşuyordu. Giderek büyüyeceği öngörülen bu gruba, Meclis’teki bütün partiler de destek veriyor. Parti gruplarını da AK Parti’den Özlem Zengin, CHP’den Gökhan Zeybek, MHP’den Yaşar Yıldırım ve Yeni Yol Partisi’nden Bülent Kaya temsil ediyordu.
DEM Parti’yi görmediğim için yazamadım ama Meclis’te Filistin konusunda sağlanan bu birliktelik umarım “terörsüz Türkiye” sürecinde de sağlanır ve Kemal Burkay’ın özlemi gibi bu coğrafyada; “İklim değişir Akdeniz olur…”