Ana Sayfa YAZARLAR SALİH TUNA / AK Parti’nin büyük çaresizliği

SALİH TUNA / AK Parti’nin büyük çaresizliği

4
0

Bir sokak röportajına muttali oldum, dondum kaldım. Bunlar gerçekten de “başkalaşım” illetine yakalanmışlar.
Soru şuydu: “Marmaray’ı kim yaptı?”
Son derece basit bir soru değil mi? Zira, Marmaray projesi başlangıcından bitimine kadar hemen her gün tartışıldığı için kimin yaptığını “sağır sultan” bile duymuştu.
Kaldı ki, CHP’liler de Marmaray’a engel olmak için ellerinden geleni yapmışlardı. Mesela, “AKP, Marmaray ve Metro projeleriyle İstanbul‘un binlerce yıllık tarihini katlediyor…” iddiasıyla yeri göğü inletmişlerdi.
Hatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan mezkûr proje tamamlandıktan sonra “Marmaray’ı CHP‘den gizli yaptık…” şeklinde bunlarla bir güzel dalgasını geçmişti.
Lakin asla vazgeçmemişlerdi. “Kurtarma lokomotifleri nerede… Acil durum senaryosu var mı?” gibi lakırdılarla Marmaray’ı itibarsızlaştırmaya koyulmuşlardı. En acar yazarçizerlerinden biri de “AKP’nin yaptığı Marmaray’a binmem, tüp geçitleri su sızdırır, bunlara güvenmem…” demişti.
Sonra mı?
“Ecevit’in projesiydi” diyerek Marmaray’ı kabullenme aşamasına geçtiler. Daha sonra da “AKP, Marmaray’ı babasının parasıyla mı yaptı?” yollu agresifleştiler.
Fakat içlerinden hiçbiri “Marmaray’ı biz yaptık; CHP yaptı” demedi.
Şimdi öyle mi ya!
Söz konusu sokak röportajındaki “Marmaray’ı kim yaptı?” sorusuna CHP’liler, “İmamoğlu” cevabını verdiler, iyi mi? İçlerinden biri de “İmamoğlu sadece Marmaray’ı değil daha neler yapacaktı neler; otobüsler alacaktı, bırakmadılar, korktular, içerdi attılar…” dedi.
Bunlar öyle “genççeriler” veya yeni yetmeler değil, yaşını başını almış yurdum insanları. Sadece yaşı ilerlemiş bir kadın “AKP yaptı, maalesef” dedi. Bu gerçekle yaşamaya alışmış veya kendini bu gerçeğe (Marmaray’ı AK Parti yaptı gerçeğine) alıştırmış işbu CHP’li kadının patolojisi nihayetinde anlaşılır bir şey.
Ya diğerleri?
Bu kadar bariz bir yalanı kamera önünde terennüm edecek kadar kendi kendilerini iptizale uğratmayacaklarına göre “inanmak istediklerine kendilerini inandırıyorlar” demektir. Bu da “delüzyon” değil, güdülenmiş akıl yürütmedir. Zira belirli bir hedefe matuftur.
Bunların grup başkanvekillerinden biri (Engin Altay), “AKP dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak hâlimiz yok!” demişti ya hani, bu söz konusu patolojinin en düşük seviyesiydi. Artık öyle vahim patolojiyle malul hale geldiler ki AK Parti‘nin yaptığı “alkışlanacak şeyleri” de kendilerinin yaptığını sanmaya başladılar…
AK Parti mahut patolojiyi çözümlemede aciz kalıyor. Patoloji de bulaşıcı hastalık gibi her geçen gün yayılıyor.
Şu hâle bakar mısınız: Daha dün bir “organize suç örgütü” liderinin her iddiasını “verili gerçek” kabul ederek matine-suare üzerinde tepiniyorlardı, bugün kalkmış yargı mahreçli iddiaları dillendirenleri aşağılıyorlar. İşin garibi, şekvacı olan da tanık olan da sanık olan da kendileri.
Bunların genel başkanları Özgür Özel de malum patolojinin farkında, kaptırıp gidiyor.
O kadar ki, 31 Mart 2025’te Saraçhane‘de düzenlediği basın açıklamasında, “Mahkeme kararıyla kesinleşmemiş hiçbir konuda kesin hüküm bildiren ifadeler kullanmayacağız” diyerek yargı süreçlerine saygılı olacaklarını ilan etmişti, o gün bugündür yargı kararıyla tutuklu yargılanan İmamoğlu‘nu bahane ederek milleti taklaya getirmeye çalışıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz