
Ayrıca evde kızına ait olduğu iddia edilen küpelerle ilgili de gerçek ortaya çıktı. “Küpeler altın mı diye bakıldı” şeklindeki iddiaların da tamamen yalan olduğunu vurgulayan Karataş, “Altın, pırlanta ya da değerli eşyalar evde kasada bulunuyorsa, polis bunları kayıt altına alır. Standart prosedür budur” dedi.
Karataş, CHP’nin ve medyasının, milyarlarca liralık yolsuzluk dosyasını kamuoyundan kaçırmak ve yumuşatmak için duygu sömürüsüne başvurduğunu belirterek, “Polis burada İstanbullunun hakkını savunuyor. Ortada ciddi bir para trafiği ve şaibeli kaynaklar var. Kumbarayla değil, kasalar dolusu parayla ilgili bir soruşturma yürütülüyor” ifadelerini kullandı.
Murat Ongun ve eşi Gözdem Ongun’a ait evinde yapılan aramalara ilişkin ilk görüntülerin A Haber ekranlarında yayınlandığını belirten Karataş, “Bu skandalı peçetelerle, bantlarla kapatmaya çalışıyorlar ama her geçen gün yeni görüntüler, yeni bilgilerle yolsuzluk büyüyor. Diğer yandan da yalan ve manipülasyonlar hız kesmiyor” dedi.
Arama sırasında polis ekiplerinin büyük bir hassasiyetle hareket ettiğini vurgulayan Karataş, “Polis, çocuk uyanmasın diye öyle sessiz çalışıyor ki. Hatta çocuk hala uyurken odasında sadece birkaç noktaya sessizce bakıp çıkıyorlar. Bırakın kumbarayı almayı, polis uygulamasını bile bölmemek için özel hassasiyet gösteriliyor” ifadelerini kullandı.
Karataş, kumbaraya el konulduğu yönündeki iddiaların tamamen asılsız olduğuna dikkat çekerek, “Eğer polis herhangi bir eşya alırsa bunu tutanak altına alır, ev sahibine imzalatır. Ayrıca bu tür aramalarda mutlaka bir muhtar ya da site yöneticisi şahit olarak bulunur. Öyle bir kumbara alınması söz konusu bile değil” diyerek algı operasyonlarına tepki gösterdi.
Karataş, soruşturmaya ilişkin manipülasyonlara karşı kamuoyunu uyardı: “Polis dünyanın en ahlaklı polisidir. Gerçekleri çarpıtmak yerine, herkes bu hassasiyete saygı duymalı.”