100 dakika ölü kaldı: Gözlerini açtığında ilk sözleri bu oldu!

‘ÇOK UZUN BİR AMELİYATTI’
Ameliyatı gerçekleştiren ekipte bulunan Op. Dr. Şahin Kapan ise kitaplardan öğrendikleri ‘fil hortumu’ tekniğinin nasıl yapıldığını önceleri tahayyül bile edemediğini söyledi. Op. Dr. Kapan, şunları kaydetti:
“Prof. Dr. Erdil önderliğinde bu ameliyata girerek nasıl yapıldığını öğrenmiş olduk. Belki ömrümde bir daha görmeyebilirim böyle bir ameliyatı. Meslek hayatım yetmeyebilir. 20 yıllık kalp ve damar uzmanlığım olmasına rağmen çok uzun bir ameliyattı. Ne çektiğimizi bir biz, bir de Allah biliyor. Allah’tan hastamız hayatta, sağlıklı, kontrollerine geliyor. Bu bizim için çok sevindirici.”
YÜKSEK TANSİYON ÖNEMLİ BİR FAKTÖR
Ameliyatı gerçekleştiren ekipte yer alan Doç. Dr. Gökhan Özerdem de aort diseksiyonu ile ilgili bilgiler verdi. Aort damarındaki genişlemenin saptanabilir bir durum olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özerdem, aort yırtılmasında en büyük risk faktörünün aort genişlemesi ve yüksek tansiyon olduğunu kaydetti. Aort genişlemesi tanısı alan hastanın 6 ayda bir hekim kontrolüyle takip altında tutulduğunu anlatan Doç. Dr. Özerdem, aort çapı 50 milimetre altında olan hastalara cerrahi düşünülmediğini, 50 milimetrenin üzerine çıktığı zaman cerrahi uygulandığını ifade etti. Doç. Dr. Özerdem, aort damarı sınırlı geniş olan bazı hastaların da eşlik eden yandaş kalp rahatsızlıkları olması durumunda erken ameliyat kararı verilebildiğini vurguladı.
HASTANEYE ULAŞABİLMEK ÖNEMLİ
Ancak son yıllarda aortta genişleme olmadan yırtılmalar olabildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Özerdem, aort yırtılmasının nedenleri arasında yüksek tansiyonun yanı sıra, kan yağlarının yüksekliği, damar içindeki lezyonlar ve genetik faktörler bulunduğunu kaydetti. Aort yırtılmasında en önemli noktanın hastaneye ulaşabilmek olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özerdem, “İlk 72 saat içinde hastaların yaklaşık yüzde 80’ini, cerrahi müdahale olmazsa kaybediyoruz. Bir kısım hasta bize hiç gelemeden hayatını kaybediyor. Bu hastalarda ani yırtılma sonucu akciğerlere, kalbin içine, kalp zarına doğru açılma oluyor. O hastalar genellikle bize hiç ulaşamayan hastalar. Ulaşsa da kalp ciddi hasar almış oluyor. Cerrahi müdahale dört dörtlük olsa bile süreç uzayabiliyor ve sonuç kötü olabiliyor” diye konuştu.
‘SADECE AĞRIM OLDUĞUNU SÖYLEDİM’
Uzun ve zorlu bir ameliyatın ardından sağlığına kavuşan Mustafa Şahin, daha önce hastalığıyla ilgili bilgisi ve şikayetinin olmadığını belirtti. Kalbinde ve sırtında ani bir ağrı hissedince hemen ambulans çağrıldığını kaydeden Şahin, “Ambulans beni hastaneye getirdi. Doktorlarımız gerekli şeyleri yaptı ve aort yırtılmasını tespit etti” dedi. Yaşadıklarını çok az hatırlayabildiğini söyleyen Şahin, “Doktorlarımız bana birkaç soru sordu, ‘Kızdığınız biri var mıydı’ dediler. Biriyle kavga etmediğimi söyledim. Sadece ağrım olduğunu söyledim. Sonrasını hatırlamıyorum” diye konuştu.
‘GÖZLERİMİ AÇINCA BANA NE OLDUĞUNU SORDUM
Yoğun bakım sürecinin ardından gözünü açtığında “Bana ne oldu?” diye sorduğunu anlatan Şahin, yaşadıklarını eşi Fadime Şahin’den (46) öğrendiğini kaydetti. Ameliyattan sonra kendi kendine anjiyoya girmiş olduğunu düşündüğünü söyleyen Şahin, aort damarının yırtıldığını öğrendiğinde şaşkınlık yaşadığını aktardı. Doktorlarına teşekkür eden Şahin, “Hocalarımız çok ilgi, alaka, sevgi, şefkat gösterdi. Çok teşekkür ederim” dedi.
‘HER ŞEYE YENİDEN BAŞLADIM’
Böylesine riskli bir ameliyattan sağ çıktığı için hem şaşkın hem mutlu olduğunu anlatan Şahin, “Hocalarımız yaşamamın mucize olduğunu söyledi. Eşime ve çocuklarıma sevgiyle sarıldım. Yeniden hayata doğmuş gibi bir sevgi yaşıyorum. Her şeye yeniden başladım şimdi” diye konuştu.